English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ Y ] / Yakaladim

Yakaladim traducir español

62 traducción paralela
Yakaladim.
Eres mía.
Yakaladim seni.
Eres mía.
Bidwelller'in hiç sahip olamadigi bir firsat yakaladim. Bunu mahvetmene izin veremem.
Tengo la ocasión de ser algo que los Bidwell nunca fueron, y tú no la vas a echar a perder.
Bak lobide ne yakaladim. Bir dahi yakaladim.
Jordan mira lo que capture en el vestíbulo, un genio.
Yakaladim seni ufaklik.
Te tengo, enano.
Bir öykü yakaladim.
tengo una historia.
- Frekansini yakaladim.
- Tengo su frecuencia.
Sorun yok. Yakaladim onu.
¡ Está bien, lo tengo!
Kahrolasi Reginald Wright, Kiçini yakaladim.
Reginald maldita Wright, tengo tu trasero.
Nerede... yakaladim.
Dónde demonios... lo tengo.
yakaladim seni, köpek. Geri döneceğim.
Te tengo, perro.
Yakaladim!
Aha! No puede evitarlo!
Biraz geç yakaladim çünkü tuvalette ellerimi yikamakla mesguldum ama tam zamaninda yakaladim.
Llegué un poco tarde porque estaba en el baño lavándome las manos. Pero entendí la esencia.
Yakaladim.
Te tengo.
YAKALADIM
ATRAPADO
Yakaladim seni.
Te tengo.
Bir anda üstüne çiktim, yakaladim. Neredeyse... Neredeyse vuracaktim.
Perdí la cabeza, de la nada estaba sobre él, me contuve, yo casi casi lo golpeo.
Evet, birini yakaladim.
Sí, tengo uno.
- "O benim dilim" - "Dilini yakaladim."
- "Es mía". - "Tengo la tuya".
YakaladIm.
Te tengo.
Biseyler yakaladim, müsterimle ilglii de olabilir yada baska birileriyle...
¿ Hay alguien detrás de mí. Puede ser cliente o de lo contrario.
Yakaladim mi onu?
¿ Lo encontraste?
- Yakaladim!
- ¡ Atrápenlo!
Onlari yakaladim.
Los tengo.
- Yakaladim seni.
- Te tengo.
Yakaladim seni!
¡ Te pillé!
Firarinin uc acidan goruntusunu yakaladim.
De acuerdo, encontré tres cuartos de disparo para nuestro tipo.
Onu telefonda yakaladim.
La he pillado al teléfono.
Hayatta olmaz, yakaladim!
- ¡ De ninguna manera, lo tengo!
simdi yakaladim seni Briggs.
Ahora te tengo, Briggs.
Hey, onu yakaladim!
- ¡ Lo atrapé!
- Onlari yakaladim.
- Los tengo!
- Onu yakaladim!
Me agarro!
- Bir firsat yakaladim.
- Aproveché una oportunidad.
Yakaladim serefsizi!
Ya veremos...
Hapishaneyi gözlerken yoluma çiktilar, ben de onlari yakaladim. - Yakaladin mi?
- Estaba explorando la prisión y me crucé con ellos, así que me los llevé.
Yakaladim.
La tengo.
- Oh. - Ve sonra beni bu isten çikaricak bir firsat yakaladim, Ve bunu kullandim
Y así tuve una oportunidad, pensé, eso quiero, salirme, y por supuesto, la tomé.
Yakaladim.
Te vi.
Resit olmayan bir cocuk yakaladim burada ; 13 yasinda
Tengo un menor aquí ; Él tiene 13.
Arkadaslariyla iceriye giriyorlardi yakaladim.
Lo atrape colándose con sus amigos.
Yakaladim, yakaladim.
Le tengo. Le tengo.
Yakaladim onu.
Su captor.
Yakaladim seni.
Agárrate.
Bir yayin yakaladim
Interceptamos una nueva transmisión. Es otra repetición.
Yakaladim, yakaladim.
Lo tengo, lo tengo, lo tengo.
Yakaladim seni!
- ¡ Dame la mano! - Levántenlo.
Ben mi yakaladim?
Yo tal vez me arrestan?
- Buradan yakaladim.
- El día 24. - Empieza desde ahí.
Yakaladim.
Ya las encontré.
YAKALADIM ONU!
¡ Lo tengo!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]