English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ Y ] / Yanlışınız var

Yanlışınız var traducir español

169 traducción paralela
Yanlışınız var.
Se equivoca.
Olamaz. Yanlışınız var.
No, se equivoca.
Ah, korkarım yanlışınız var.
Me temo que hay un error.
- Yanlışınız var.
- Kansas City, Abilene, Santa Gloria...
Yanlışınız var.
Oebe de haber un error.
Yanlışınız var.
Te equivocas.
Yanlışınız var Mösyö. 14 Temmuz 1919, zafer töreni yürüyüşü gecesi.
Señor, se equivoca. 14 de Julio de 1919. La noche del desfile de la victoria.
Affedersiniz ama yanlışınız var.
Con todos los respetos, se equivoca.
Yanlışınız var efendim. Haftalardır kapalılar.
Llevan cerrados varias semanas.
Hayır, sanırım yanlışınız var.
No, no es aquí.
Kesinlikle yanlışınız var eminim.
Le aseguro que se equivoca.
Yanlışınız var bayım.
- Cometen un error.
Yanlışınız var.
Os equivocáis.
Beyefendi, yanlışınız var...
Señor, están cometiendo un grave error...
- Yanlışınız var.
- ¡ Es un error!
"Yanlışınız var. Benim oğlum oynamıyor."
Mi hijo no está en una obra teatral ".
Hayır, hayır, yanlışınız var.
No. Esto no es cuestión de que una persona tome un voto decisivo.
Bir yanlışınız var, yapmayın.
¡ No sé ni quién es usted! ¡ No pueden hacerme esto otra vez!
Yanlışınız var!
¡ Está equivocado!
Yanlışınız var.
Lo tienen todo mal.
Yanlışınız var, peder.
Se equivoca, Padre.
Yanlışınız var.
Debe estar en un error.
Yanlışınız var doktor.
Se equivoca, doctor.
Bayan, yanlışınız var.
Señora, entendió mal.
Yanlışınız var efendim.
Me temo que se equivoca, señor.
Ama sen ve Iris benim arkadaşlarımsınız... sessiz kalmayı da reddediyorum. Burada trajik bir yanlış anlama var.
Pero Iris y tú son mis amigos, y me niego a permanecer callada... cuando existe la posibilidad de que haya un malentendido trágico.
Mezeray'ye diyecek iki çift sözüm var! Bizi yanlış anladınız...
Voy a decirle cuatro frases a Mézeray... - ¡ Es un malentendido!
- Yanlız mısın yoksa suç ortakların var mı?
- ¿ Estás sólo o confederado?
Umarım yaptığınızın yanlış olduğunun farkına varırsınız.
Esperemos que se den cuenta de que lo que hicieron fue malo.
Evet ama bir yanlış anlama var. Onu sizin işe aldığınızı söylüyor.
Ya, pero la nueva dice que ustedes la han contratado.
İkisini de yanlış yanıtladınız... Bir problemimiz var.
Si no... tenemos un problema.
Bakın, sanırım ufak bir yanlış anlaşılma var. Anlarsınız ya, bir telgraf bekliyorum.
Miren, creo que ha habido un pequeño malentendido, estoy esperando un telegrama.
- Şimdi izninizle ilgilenmem gereken hastalar var.Yanlız, korkarım geldiğiniz yönden çıkmalısınız bu kapılar kilitlidir.
Temo que deberán salir por donde entramos esta área es restringida.
Bu dosyanın yanlış yere koyulmasıyla sizin herhangi bir alakanız var mı?
¿ Estuvo involucrado en el extravío del expediente?
Dışarıda bir savaş var ve siz yanlış taraftasınız.
Estamos en guerra y está en el bando equivocado.
Güsel göğüslerin var. Sakın beni yanlış anlama, tamamen heterosexuelim. Sadece kız kıza konusuyorum.
Tienes hermosos senos, es decir, no te hagas una mala idea soy completamente hetero, es sólo un comentario de chica a chica
Yanlışınız var, ben bir psikiyatristim.
Yo soy psiquiatra.
Üzgünüm ama yanlışınız var.
Lo siento, se equivocan.
Yani elimizde bir ruh mu var? - Hayır, beni yanlış anladınız.
- No, no me interpreta.
Onları aramalısınız çünkü bir hata var. Yanlış giden bir şey var.
Pienso que debería llamarlos porque se trata de un error.
Eğer gözlemlerimi doğrulayamıyorsanız, koordinatları yanlış almış olmalısınız, çünkü orada kesinlikle bir şey var.
Si no puede confirmar mis observaciones es que tiene las coordenadas erróneas porque desde luego ahí arriba hay algo.
Tamam, bu büyük. Tek bir şansımız var, ve yanlış birşey olmasının milyonlarca farklı yolu var bu yüzden herkes çok dikkatli beni dinlesin.
Esto es grande y sólo tenemos una posibilidad, y hay millones de que salga mal así que escuchen atentamente.
Yaptığı şeyin yanlış olduğunu biliyorum. Belli ki çözmeniz gereken sorunlarınız var. Ama şu anda size ihtiyacı var.
Mire, sé que lo que hizo está mal y es evidente que tienen problemas que resolver pero ahora es cuando más la necesita.
Yalanlarınıza ihtiyaçları var, büyüklüğünüzün ve başarınızın yanlış imajına...
Ellos necesitan sus mentiras, su falsa imagen para exito y glamur.
Bir bebeğimiz olsaydı ve bir şeyler yanlış gitseydi, o zaman Bizim hatalarımızın bedelini ödeyecek bir masum var.
Si es tan lista, ¿ por qué no disuelve el fondo... y les deja vivir sus propias vidas con su dinero?
Ve Allah'a kulak verene kadar yanlış kararlar vereceksiniz yanlış yoldan gideceksiniz, ailenizi kaybedeksiniz, evinizi kaybedeceksiniz güvenliğinizi ve yatırımlarınızı kaybedeceksiniz çünkü Allah'ın bir yaşam tarzı var, ve ben ya da siz kafamıza göre yaşayıp Allah'ın bunu kabul etmesini bekleyemeyiz,
Y hasta que escuche a la palabra de Dios usted tomará las decisiones equivocadas irá por el camino equivocado, perdera a su familia, perdera su casa perdera su seguridad, sus inversiones porque Dios tiene una manera de vivir la vida, Y tú y yo no podemos vivir la vida en nuestros términos y pedirle a Dios que bendiga,
Kocanızın iyi bir kalbi var Lois ama Yahudilik hakkında yanlış bilgiye sahip.
Su marido tiene un buen corazón, pero sus ideas sobre el Judaísmo son erradas.
Konuşmanın ne faydası var? Annem, bizim yaptığımızın yanlış olduğuna çoktan karar vermiş.
¿ Para qué quieren hablar... si mamá ya decidió que lo que hacíamos está mal?
Annemin arabasını alırız, Mükemmel bir mazeretimiz var. Ben her sene çizgi roman festivaline giderim ayrıca hayatım boyunca hiç yanlış birşey yapmamamı da sayabiliriz.
Tenemos el Ranger de mi madre... tenemos una coartada perfecta, ya que voy a esa convención de comics cada año... y tenemos también mi vida entera sin hacer nada malo.
Havayolları için bir tercihiniz var... ve sanırım yanlış tercih yaptınız.
Sabemos que usted confía en las aerolíneas, pero se han equivocado.
Yanlışınız var, Teğmen.
Ni idea, teniente.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]