Yü traducir español
387 traducción paralela
Menajerinin alkol ve kadın düşkünlüğüyle ilgili şikayetleri Dövüşçü'yü kızdırır - ama öfkesini menajere boşaltamaz - daha zayıf birine yönlendirmek üzere saklar.
Su manager le recrimina por la bebida y las mujeres. Burrows está furioso, pero se tiene que callar. Se resarcirá con alguien más débil.
Dövüşçü'yü yatıştırmak için kum torbası işlevi görmediği zamanlarda, Limehouse rıhtımında yara bere içinde, sessizce dolaşırken görülebilirdi.
Cuando Battler no la usa para aliviar su rabia, arrastra su cuerpo por los muelles de Limehouse.
Menajeri, Dövüşçü'yü yine aynı durumda bulmaktan dehşete düştü.
El manager se enfada al descubrir que Burrows ha vuelto a las andadas.
Elbette. Boeldieu'yü severim.
Claro, me gusta Boeldieu, pero...
Ölü yü de al, onu da götüreceğiz
Coged al fiambre, nos lo llevaremos también.
- Gözcü'yü arıyorum. Ne kadar sürer?
- Llamando al vigía. ¿ Cuánto queda?
- Gözcü'yü arıyorum.
- Llamando al vigía, llamando al vigía.
Gözcü'yü arıyorum, Gözcü'yü arıyorum.
Llamando al vigía, llamando al vigía.
Gözcü'yü arıyorum, Gözcü'yü arıyorum.
Llamando al vigía. Llamando al vigía.
- Gözcü'yü arıyorum.
- Llamando al vigía.
Unutmayın, Enstitü'yü temsil ediyorsunuz.
Recuerde Ud esta representando al Instituto.
Bir sonraki sefere sizin için "Çıplak ve Ölü" yü yazarım.
La próxima vez escribo Los desnudos y los muertos.
Yü... Yüzbaşının savaşçı olmayan.. birisini sevdiğine inanmam zor.
Me cuesta creer que la capitana pueda llegar a querer a un hombre que no es un guerrero.
Arras'a gittim, Champmathieu'yü getirdiler.
Que pase.
Bellevue'yü ara ve onlara bir psikiyatr göndermelerini söyle.
. Llame a Bellevue y pidales que envien a un psiquiatra.
Neyse ki Fil Evreux'yü karıştırdı.
¡ Rompan filas!
Aslında, simdi, ne desem öğrenci derneği üyeliğini bırakmadan önce, yani ÖDÜ'yü, üç yıl...
Bueno, diría que... yo antes de mi nombramiento como asesor, en la USC, tres años...
Şey, "süprüntü" yü bilmem.
Bueno, no sé si "desechos".
Richelieu'yü örtmeyi unutmuşum.
Disculpe, se me olvidó meter a Richelieu.
- Küçük Yüzücü'yü unutuyorsunuz.
No olvide que he inventado El pequeño bañista.
Küçük Yüzücü'yü kim aldı şimdi?
- ¿ De quién es ahora El pequeño bañista?
Eğer isterseniz Küçük Yüzücü'yü birlikte satabiliriz.
De ninguna manera, haremos juntos El pequeño bañista si usted quiere.
Revü'yü durdurdum!
¡ A las'Follies'!
Kardinal Richelieu'yü çağırın.
Llamen al Cardenal Richelieu.
Sanık, zaten hep senin gibi insanlar yü -
Acusado, son las personas como usted las que...
Yüce Büyücü'yü?
¡ El Gran Hechicero!
Yü... yücelik.
Grandiosidad.
Büyücü'yü nerede bulacağım?
¿ Dónde puedo hallar al Hechicero?
Kutsal Üçlü'yü inkar ettin.
Nego la Santisima Trinidad.
Becaru'yü sevmiyorum.
Es Becaru el que no me gusta.
Dr. Montague'yü tanıyorsunuz, değil mi?
Ya conoce al Dr. Montague, ¿ verdad?
3 tane efendim. Yukarıda her şey yolunda giderse 4.'yü sileceğimize dair söz verdik.
Tres... porque si todo sale bien le prometimos olvidarnos de la cuarta.
Bu keşiflerini herkesle paylaşmak isteyeceklerine Pitagorasçılar karekök ikiyi ve oniki yüzlü'yü gizlediler.
En vez de compartir estos descubrimientos, los pitagóricos escondieron la raíz cuadrada de 2 y el dodecaedro.
Cailleux'yü gördün mü?
¿ Has visto a Caillaux?
- Mathieu'yü tanıyor musun?
¿ Le conoces? No, no.
Hamburgeri hapse, PDÖ'yü de tuvalete attım.
Tiré la carne en la cárcel y el EPD en el inodoro.
Yazık size, "özgürlük", "kötü" yü simgeliyor.
Es triste que su libertad implique el mal.
Eğer 3 kez işe yaramadıysa, 4.yü denememelisin.
Pero si no funcionó la 3ra vez no voy a dejar que funcione la cuarta.
Eserleri içinden sadece "Sapkın köylü" yü biliyorsunuz. ve belki bir de "Köylünün karısı" nı. Ama denemeler, romanlar da yazdı.
De su obra, sólo conocéis El campesino pervertido y tal vez La Campesina, pero ha escrito novelas, ensayos...
Barbekü'yü kuracağım.
Prepararé el asado. ¿ Tienen hambre?
Oh, bu yü... yün.
Algodón.
Doğru prosedür, Asteğmen, onu bulduğunuz anda Köprü'yü aramaktır. - Evet efendim.
El procedimiento correcto, Alférez habría sido comunicarlo enseguida al puente.
Daha önce Köprü'yü hiç aramamıştın.
Es la primera vez que llama al puente.
Köprü'yü beğeneceğiniz düşünmüştüm.
Sabía que le gustaría el puente.
Acil durum anında Köprü'yü terk etmek yapacağınız en son şeydir.
Lo último que usted haría sería abandonar el puente.
Bastian Hiç Bitmeyen Öykü'yü aldı. "
Bastián agarró'La Historia Sin Fin'. "
Gözcü'yü aldığınız için teşekkür ederim.
Gracias por quedarse con Centinela.
- Büyücü'yü.
- ¿ A quién?
- Andrieux'yü çağır bana.
- Jefe...
yü... yü... yüzme. Hiç bu kadar eski püskü bir çanta görmemiştim.
Bueno, nunca he visto cosas de este nivel.
- Onun tekrar yü...
- Usted va a...