Çok geç kaldık traducir español
516 traducción paralela
- Korkarım Honaluluya gidecek gemiye çok geç kaldık.
- Y es tarde para el barco a Honolulu.
Çok geç kaldık. Arkadan çıkıyorum.
Ya saben que estoy aquí, además no puedo salir.
- Belki çok geç kaldık.
- Quizás era demasiado tarde.
- Zaten çok geç kaldık.
Ya estamos muy apurados.
Siktir, çok geç kaldık!
¿ Llegamos tarde?
Komite toplantısı için çok geç kaldık.
Llegaremos tarde a esa reunión del Comité.
Belki de çok geç kaldık.
El problema es que creo que ya será demasiado tarde.
Ama ben, James ve diğer üçümüz müdahale etmekte çok geç kaldık.
Entonces yo, James y los otros hemos intervenido... Demasiado tarde.
Çok geç kaldık
Parece que llegamos tarde.
Çok geç kaldık ama acele edemeyiz. Yavaş sürün.
Llegamos tarde, pero no podemos correr, vayan despacio.
- Çok geç kaldık.
- Llegamos demasiado tarde.
- Hayır, ama gerçekten çok geç kaldık.
Nuestro rechazo es definitivo.
Sandığımızdan çok geç kaldık
Es más tarde de lo que piensas
Çok geç kaldık.
Llevamos ya un buen retraso.
Acele et. Çok geç kaldık.
Vamos que llegamos tarde.
Çok geç kaldık.
Estamos demasiado tarde.
Açıkçası çok geç kaldık.
Obviamente, llegamos tarde.
Çok geç kaldık ama en azından seni öldürdük!
Vinimos demasiado tarde, pero llegamos a tiempo para matarte.
Zaten çok geç kaldık.
De todas formas llegaremos tarde!
Lütfen, çok geç kaldık.
Por favor, estamos apurados.
- Yanılmıyorsam bile muhtemelen çok geç kaldık.
- Aunque lo esté, puede que sea tarde.
Çok geç kaldık, hayatım.
Es demasiado tarde, querido.
Çok geç kaldık.
Llegamos tarde.
- Çok geç kaldık, efendim.
Tardamos mucho, sr.
Çok geç kaldık. Çok geç.
Con mucho retraso, con mucho retraso.
Sonra ona anlatmak için çok geç kaldık.
Y cuando fue importante no pude decírselo.
Üçüncü cinayeti engellemek için çok geç kaldık. Fakat ya dördüncü? Bakalım.
Ya no podemos prevenir el asesinato de la tercera... pero quizá el de la cuarta, Dolores Marks.
Hayır, çok geç kaldık.
- No, llegamos tarde.
Çok geç kaldık.
Ya llegamos muy tarde.
- Çok geç kaldık.
- Estamos llegando tarde.
- Çok mu geç kaldık?
- ¿ Es muy tarde?
Zaten geç kaldım. Aile meseleniz yüzünden pazar yemeğimi daha çok geciktiremem. Çıkın dışarı.
Es tarde, y no pienso retrasar más mi cena del domingo para mediar en una riña familiar.
Çok geç kaldılar.Onları atlattık.
Llegan tarde. Les engañamos.
Korkarım çok geç kaldık.
Me temo que sea demasiado tarde.
Korkarım çok geç kaldık, Watson.
Llegamos tarde, Watson.
Çok temiz kaldık, ama artık çok geç.
- No lo creo. No hay rastro de nosotros, pero es demasiado tarde.
İç benliğin, bu piyesi oynamakla bir hata yaptığını sana devamlı söylerken, artık vazgeçmek için çok geç kaldığını... Bu işten sıyrılamayacak kadar bulaştığını bilirsin.
Y yo diciéndome que estoy cometiendo un grave error... pero sabiendo a la vez que estoy atrapado y es demasiado tarde para la retirada.
Geç kaldık anne, ne de olsa bütün dünya omuzlarımda taşıyordum. Çok ağır.
Llegamos tarde porque cargo el mundo en mis hombros.
Her şey için çok geç kaldık!
Es tarde.
Zaten çok da geç kaldık.
De todos modos, lo hemos cogido demasiado tarde.
Korkarım çok geç kaldın, sensiz başladık.
Me temo que llegaste tan tarde que empezamos sin ti.
- Çok mu geç kaldık?
- Todo bien. Siéntense.
Çok geç kaldım, maalesef kızımla evlendikten sonra.
Cuando ya era muy tarde ya te habías casado con mi hija.
Bu çok kötü... Geç kaldık...
Esto no es bueno... está atrasado...
Çok geç kaldın, artık kirlendim ben.
La vergüenza hizo que llegara tarde.
Bu kez değil. Kız, bütün benliğiyle bana ait. Çok geç kaldın.
Esta vez no.
Tito'nun düşünmeye cesaret edemediği şeyi sen çoktan anladın. Ya hep çok erken geldik.. ya da hep geç kaldık..
Que nosotros hemos llegado tarde... o demasiado pronto, y te has rebelado.
Çok geç kaldık.
Es demasiado tarde.
- Geç kaldım çok kızdı ve bir gövde gösterisi yaptı!
- ¡ He llegado tarde se ha cabreado, y ha montado un número!
Benim adımı kötüye çıkarabilirsin, İş arkadaşlarımı dolduruşa getirebilirsin ama artık çok geç kaldın.
Denúnciame,..... puedes poner a los colegas en mi contra, pero es demasiado tarde.
Pazarlık yapmak için çok geç kaldın Muhtar!
¡ Es demasiado tarde para hacer tratos, Mukhtar!
çok geç 640
çok geç değil 68
çok geç kalma 19
çok geç kaldım 55
çok geç oldu 179
çok geç artık 28
çok geç olmadan 54
çok geç kaldın 48
çok geç olacak 23
çok geç kaldınız 24
çok geç değil 68
çok geç kalma 19
çok geç kaldım 55
çok geç oldu 179
çok geç artık 28
çok geç olmadan 54
çok geç kaldın 48
çok geç olacak 23
çok geç kaldınız 24
çok geciktim 21
çok geçmeden 34
geç kaldık 134
çok güzelsin 532
çok güzelsiniz 65
çok güzel görünüyorsun 197
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok güzel olmuşsun 16
çok güzel bir kız 66
çok geçmeden 34
geç kaldık 134
çok güzelsin 532
çok güzelsiniz 65
çok güzel görünüyorsun 197
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok güzel olmuşsun 16
çok güzel bir kız 66
çok güzel görünüyor 60
çok güzel bir gün 43
çok güzel bir kadın 44
çok güzel olur 30
çok güzel bir şey 32
çok güzel görünüyorsunuz 21
çok güzel oldu 36
çok güzel bir gece 22
çok güzel bir yer 50
çok güzel kokuyor 49
çok güzel bir gün 43
çok güzel bir kadın 44
çok güzel olur 30
çok güzel bir şey 32
çok güzel görünüyorsunuz 21
çok güzel oldu 36
çok güzel bir gece 22
çok güzel bir yer 50
çok güzel kokuyor 49