Şüphe yok traducir español
2,074 traducción paralela
Burayı aceleyle terk ettiğine şüphe yok.
Ella seguro salió de aquí rápidamente. ¿ Crees que ella sabía donde estaba el dinero?
Buna şüphe yok.
Estaba ahí por la tabla. No lo dudó.
O'nun düğününden daha güzel olacak. Hiç şüphe yok.
Mucho mejor que la de ella, sin duda.
Buna şüphe yok.
No lo discuto.
Umarım da ne demek? Hiç bir şüphe yok ki
¿ Qué hay del "con un poco de suerte"?
Hiç şüphe yok, kardeşim!
¡ No me sorprende, my bro, yo!
Mezarında bile çalıştığına şüphe yok.
Sin dudas sigue trabajando desde la tumba.
Büyük babasının da başına bela olan burun kanamalarını durdurmak için yaptırdığına hiç şüphe yok.
Sin duda se la hicieron para detener el mismo sangrado de nariz infantil que sufrió su abuelo.
Hiç şüphe yok, çünkü ikisinde de "kalıtsal kanamalı telanjiyektazi" vardı.
Sin duda porque ambos nacieron con Telangiectasia Hemorrágica Hereditaria.
Hiç şüphe yok.
No hay duda.
- Bir sırrı olduğuna şüphe yok.
No me extraña que lo mantuviera en secreto. ¿ En secreto?
Silah sesini duyduklarına şüphe yok.
Sin duda habrán oído el arma.
Başka şansın yoktu, buna şüphe yok.
Pero como huiste, vimos el logo mejor. Eso fue muy bueno.
Hiç şüphe yok Senatör John Briggs Anita Bryant'ın Kaliforniya'daki adamı.
El senador del estado John Briggs es el referente de Anita Bryant en California.
Buna şüphe yok.
No hay duda de eso.
Hiç şüphe yok, yeniden yaralanmaya hazırım.
No quedan dudas. Estoy listo para que me hieran de nuevo.
Savrulup yok olduğuna şüphe yok.
No me sorprende que te estés llendo.
Kalbimde en ufak bir şüphe yok.
Mi corazón está seguro.
Bizimki bu, hiç şüphe yok!
Es nuestro muchacho, seguro.
Kanları akarken bana dedi ki "bana bir ambul- -", hiç şüphe yok ki "ambulans" demeye çalışıyordu.
Mientras se drenaba, dijo "llévame con un doc"
Hiç şüphe yok ki, işsizlik oranının yükselmesi ve sosyal adaletsizlik, diktatörlüklerin oluşmasına etken ederler.
Muy bien, mucho desempleo e injusticia social. Ciertamente ayudan a desarrollar una dictadura.
Ingelise'nin zor bir dönemden geçtiğine hiç şüphe yok.
Pero no es un secreto que Ingelise tenía un carácter difícil.
Ona şüphe yok ki, burada, Minden'da zor zamanlar geçiriyoruz.
Claro, son tiempos difíciles aquí en Minden.
Şüphe yok ki, bu kızda kol var.
Tiene brazo, de eso ni duda.
Calvin karizma bir tip. Karizma olduğuna şüphe yok.
Nadie duda que sea un buen tipo.
Cinayetten suçlu bulundun, şüphe yok, Her kim insan kanı dökerse, onunda kanı dökülmeli... Tanrı'nın verdiği biçimde.
Ha sido encontrado culpable de asesinato y no hay duda de que quienquiera... que derrame sangre humana, por mano humana verá su sangre derramada... ya que Dios hizo al ser humano a su imagen y semejanza.
Evet. Ona şüphe yok, Bay Coswell.
Supongo que no podemos olvidarnos de esto y pretender que fue una noche normal.
Erkeklerin gözlerini kandırmak için bir tanrıçanın güçlerine sahip olmasaydın... senden çığlık atarak kaçacaklarına hiç şüphe yok.
Sin tus poderes de diosa para engañar los ojos masculinos seguro que ellos huirían de ti a los gritos.
Öyle olacağına şüphe yok.
Sin duda que así será.
Ona şüphe yok.
- Sí, está clarísimo.
Şüphe yok. Krauser Hiroshima'da... ve Gifu-Hashima'da görülmüş.
Krauser-san fue visto en Hiroshima... y en Gifu-Hashima.
# kim olduğunu bilmiyormuşum gibi # # herkes değişir şidmi biraz uzaklara gittin # # gidiyor ve dayanamıyorum # # ses favori şarkım gibi # # ama radyomdan geliyor # # sana ses verdiğimde ama hiç şüphe yok # # aklımda takılıp kalacaksın #
# Es como si no supiera quién eres. # # Todos cambian, pero tú fuiste demasiado lejos. # # sigue una y otra vez y no puedo aferrarme a ti. # # Esta parece ser mi nueva canción favorita, # # pero la oigo por la radio # # cuando trato de sacarte de mi cabeza, pero no cabe duda # # que estás ahí todo el tiempo # # una y otra vez. #
Andrew'nun birçok fotoğrafını görmüştüm. Hatta bebeklik resimlerini bile görmüştüm ve "Vay canına!" diye düşündüm. "Hiç şüphe yok."
Había visto muchas fotos de Andrew hasta este punto y aun con las fotos de el de niño pensaba, "Guau," sabes. "No hay duda."
Buna şüphe yok.
" Bueno, es imposible.
- Hassas biriyim, hiç şüphe yok.
- Soy emocional. - Si.
Büyük bir üretim hattı kurmuşsun, buna hiç şüphe yok!
Una línea de producción masiva, ¡ no hay duda!
Şüphe yok ki Göçebe bunu kamyon dolusu ÜFA'sının ödemesi için kullanacaktır.
Sin duda, Nomad lo usará para pagar el transporte de OFT.
Kimin sorumlu olduğundan pek şüphe yok.
No hay duda alguna acerca del responsable.
Şüphe yok ki yeteneklerini ortaya çıkarmak istemiş.
Él quería resaltar tus dotes, sin duda.
Yani o hiç şüphe yok ki, muhteşem.
Digo, ella es hablando irónicamente, impresionante.
Çok iyi koşucu olduklarına hiç şüphe yok.
Sin duda eran corredores muy efectivos.
Onu bulmak baya zamanımızı aldı, ama bunda hiç şüphe yok.
Nos ha tomado mucho tiempo decidirnos, pero no hay duda.
Kesin olarak kanıtımız yok, ama ne yapmaya çalıştıklarını düşünürsek, bence hiç şüphe yok.
No tenemos pruebas contundentes, pero considerando lo que está tratando de hacer, creo que no hay duda que es él.
Buna şüphe yok, efendim. Ama ben de tam kurbanımızın bize çok ilginç bir ipucu bıraktığını söylemek üzereydim.
Pero estuve a punto de decir que es nuestra víctima quién nos ha dejado la pista más interesante.
Acılar diyarındayım Eric, buna hiç şüphe yok.
Estoy lleno de dolor en este momento Eric, sobre esto no hay ninguna duda
Şuna şüphe yok ki, iş fiziksel yeteneklere geldiğinde J.D. McCoy önde, bunu anlıyorum.
No hay duda de que J.D. McCoy es superior cuando hablamos de capacidad física, está claro.
Bu konuda hiç şüphe yok.
No hay duda.
Aşkım, şüphe duyman için hiç sebep yok.
Mi amor, no tienes razón para sospechar.
Seninle kutsal yazılardan şüphe edecek vaktim yok.
No tengo tiempo de discutir contigo las escrituras.
Artık onu sevdiklerine süphe yok.
Claro, ellos le aman ahora
Şüphe yok.
Sin duda.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yok bişey 18
yoksa ne olur 26
yok oldu 57
yoktu 131
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yok bişey 18
yoksa ne olur 26
yok oldu 57
yoktu 131
yok bir şey 967
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65