English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ A ] / Anlat onlara

Anlat onlara traducir francés

786 traducción paralela
Vatana hizmet etmenin ne demek olduğunu anlat onlara.
Tu dois leur dire ce que c'est que de servir sa patrie.
Neden gittiğini ve bunun senin için anlamını anlat onlara.
Dis-leur pourquoi t'es allé, ce que ça signifiait pour toi.
- Anlat onlara Ed.
- Dis-lui, Ed.
Anlat onlara yoksa seni... - Ateş etmeyin!
Ne tirez pas!
Onları burada ağırladığımız için ne kadar mutlu olduğumuzu anlat onlara.
En tout cas dites-leur que nous sommes ravies de les recevoir.
- Ne yaptığını anlat onlara.
Ce que tu as fait!
Betsy, Houmfort'u anlat onlara.
Betsy, parlez-leur du houmfort.
- Anlat onlara Ellis.
- Dites-leur.
Geri gel Jim. Anlat onlara.
Dis-leur, Jim!
- Anlat onlara.
- Dites-leur.
Anlat onlara.
Dis-leur.
Frank, anlat onlara. Lütfen anlat.
Dis-leur, je t'en prie!
lvy, neden aşırı hız yaptığımızı anlat onlara.
Ivy, explique-lui.
Anlat onlara, olur mu?
Dites-leur, vous.
Paul, dostum. Anlat onlara Paul.
paul, dites-Iui tout!
Anlat onlara.
parlez!
Sadece orada onlara, ne çok ihtiyaç duyulduğunu anlat.
Dis-leur seulement comme on a besoin d'eux là-bas.
Onlara hikayemizi anlatınca solukları kesilecek.
Le récit de notre histoire va les laisser bouche bée.
Bu Danny Green. - Danny, onlara işi anlat.
Danny, montre-leur!
Abe, onlara katırla ilgili olan hikayeyi de anlat!
Et celle de la mule, Abe!
Şimdi onlara gerçeği anlat!
Dis-leur la vérité maintenant!
Anlat onlara!
Dis-leur!
Fakat, ya onlara gerçekleri anlatırsam... Ya onlara, bunu senin yaptırttığını söylersem?
Pas si je leur dis...
Ailemi bul ve onlara neler olduğunu anlat ki endişelenmesinler.
Va raconter à ma mère ce qui vient de m'arriver. Qu'elle ne s'inquiète pas pour moi.
- Onlara durumu anlat.
- Bonne idée. Allez-y.
Ana karargâha git ve onlara ne yapacağımı anlat.
Va au Q.G. et dis-leur ce que je vais faire.
Onlara Fran Page'in niçin öldürüldüğünü anlat. Valley kliniğinde seni ziyaret edip olayı çözdüğünü... ve katili, konuşmakla tehdit ettiğini anlat.
Dis-leur pourquoi Fran Page a été assassinée, elle qui t'a rendu visite à la maison de repos Valley, qui a rassemblé les pièces du puzzle et qui a menacé de parler.
Pekâlâ. Şimdi git ve onlara bir sürü yalan söylediğini anlat.
Va leur dire que tu n'as raconté que des mensonges.
Sonra orduya haber ver, askeri hastaneye, ne yapmaya çalıştığını onlara anlat.
Alors, appelle l'Armée. Dis-leur ce qu'il a fait.
Anlat onlara.
Je t'en prie, parle!
Onlara bütün olanları anlatırım. Olan biten her şeyi.
Je raconterai tout ce qui s'est passé.
Onlara Bea ve Darby'yi anlatırım.
Je leur dirai. Je leur parlerai de Bea et Darby.
Onlara olanları anlat.
Dites-leur ce qui s'est passé.
İçeri girip olan biteni onlara anlat.
Vas-y et dis-leur tout.
Onlara Dünya'yı nasıl aradığımızı ve gördüğümüzü anlatın... Korunmasız ve ardına kadar açık... Bu Ay yüzeyine asla yerleşilmemeli...
Raconter comment la Terre, vue d'ici, semble vulnérable, exposée pour toujours, jamais cachée depuis ce ciel lunaire.
Onlara, olanları harfiyen anlat.
tout expliquer à la police.
Sadece onları biraraya getirin ve planı onlara düzgün anlatın.
Réunissez-les, et allez droit au but.
Charlie, onlara torpilleri nasıl yaptığını anlat.
Charlie, dis-leur comment, tu as fabriqué ces torpilles.
Onlara göster ve tüm hikâyeyi anlat.
Il faut que la Presse sache tout.
- Onlara ne anlatıyor?
Que leur raconte-t-il?
Onlara ne gördüğünü anlat.
Raconte-leur ce que tu as vu.
Bilmeleri gerekeni onlara ben anlatırım.
Je vais répondre pour toi.
- Sürekli onlara anlatıyorsun.
- Tu leur parles sans arrêt.
- Bunu onlara anlat.
Dites-le leur.
- Bana söylediklerini onlara anlat.
- Dis-leur tout.
Sana söylersem onlara anlatır mısın?
Si je te raconte, tu leur diras?
Ama Pulitzer aşkına onlara gerçeği anlat!
Mais au nom de Pulitzer, dites-leur la vérité!
Ayrıca onlara anlatmadıklarını da anlat.
Plus, tout ce que vous n'avez pas raconté á ladite police.
Arkadaşlarına Avusturyalıların onlara ne yapacaklarını anlat.
Tu vois c'que les Autrichiens leur feraient, à toutes les deux?
Onlara Sputnik'i anlat.
Parle-leur du Spoutnik.
Yarın birlikleriniz sızlanmaya başladığında, ... onlara anlatın. Tam 185 arkadaşları,... komşuları, dost Teksaslılar,... duvarları çatlak bir kilisede, Rio Bravo'da direniyorlar,... bize zaman kazandırmak için.
Demain... si vos recrues se mettent à râler... dites-leur... que 185 de leurs amis... voisins et compatriotes texicains... sont coincés dans une église délabrée en aval du Rio Bravo... et leur gagnent ce temps précieux.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]