English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ B ] / Benim oğlum

Benim oğlum traducir francés

3,699 traducción paralela
Riley, Sam benim oğlum.
Riley, Sam est mon fils.
Affedersiniz, o benim oğlum.
Jake. Je suis désolé, c'est mon fils.
Ben Mark Flemming, bu da benim oğlum, Zack.
Je suis Mark Flemming et... voici mon fils, Zack.
Bu da benim oğlum Brick.
Voilà mon fils Brick.
Teddy benim oğlum gibidir.
Teddy est comme un fils pour moi.
James Cogan benim oğlum mu?
James Cogan est... C'est mon fils?
- İşte benim oğlum!
- Voilà mon petit!
- İşte benim oğlum.
- Bon garçon.
O zaman benim oğlum olmaktan çıktın.
Quand tu as arrêté d'être mon bébé.
Benim oğlum aslında iyi biridir.
mais je vous le donne avec sincérité.
Benim oğlum o.
C'est mon fils.
Bu benim oğlum Brick.
Voici mon fils Brick.
Henry benim oğlum.
Henry est mon flis.
Özrünü kabul ediyorum ve gerçekten her şeyin yoluna gireceğine inanıyorum. Çünkü Henry benim oğlum, sen hayatımın aşkısın ve bizim bir aile olmamız gerekiyor. Mildred da bunu anlayacaktır.
J'accepte pleinement tes excuses, mais je crois vraiment que tout va bien aller, car Henry est mon fils et tu es l'amour de ma vie, et on est supposé être une famille, et Mildred le verra.
O çocuk... Benim oğlum değil.
Cet enfant n'est pas mon fils.
O benim oğlum, Gimli!
C'est mon petit, Gimli.
- İşte benim oğlum.
- Ah, c'est bien mon garçon.
- Benim oğlum öyle biri değildi.
Ce n'est pas l'homme que je connaissais.
Bu benim oğlum.
C'est mon fils.
İşte benim oğlum.
C'est mon garçon.
Bu benim oğlum.
C'est mon garçon.
Yanındaki benim oğlum.
C'est mon fils que tu emmènes.
- Sergei'den. - Benim oğlum.
Et celui-là, de Sergueï.
Ya benim oğlum?
Et mon fils?
- Bu benim oğlum, Duncan.
Mon fils, Duncan.
Bu Duncan, benim oğlum.
- C'est Duncan, mon fils.
İşte benim oğlum.
Ça, c'est mon gars.
Çocuk benim oğlum mu?
C'est mon fils?
Benim oğlum iyi.
Mon fiston va bien.
- Sen kendi işine baksana, o benim oğlum.
Allez, vas-y, Tyler. Allez, on en est à deux.
Benim de bir kocam ve oğlum vardı.
J'avais un mari, aussi. Et un fils.
Çocuk benim vaftiz oğlum.
Le gamin est mon filleul.
Bu benim uzun zamandır kayıp olan vaftiz oğlum mu?
Est-ce mon filleul perdu?
O benim oğlum.
C'est mon fils.
Biliyorum, Bobby Newport benim üvey oğlum ama Leslie'nin kampanyasında yaptığın şey inanılmazdı.
Je sais que Bobby Newport est mon beau-fils, mais votre travail pour la campagne de Leslie était incroyable.
Bu insanlarla olamazdim ve Henry benim oglum olmazdi.
Ni plus, ni moins. Qui êtes vous?
Benim de bir oğlum var.
J'ai un fils.
Benim sadece kendim ve oğlum için en iyisinin ne olduğunu görmeye ihtiyacım var.
J'ai juste besoin de faire le point pour moi et pour mon fils.
Biliyorsun, benim de iki oğlum var.
J'ai deux fils, moi aussi.
İşte benim küçük oğlum.
Voilà mon petit garçon!
Oğlum. Oğlum. Benim.
fils fils c'est moi
Benim tek bir oğlum var ; o da Yoon Jae.
Mon seul et unique fils c'est Yun Jae.
İmparatorluğun bir tebaası olarak yapmam gereken şeyi yaptım. İsme gelince, eğer uçağa benim tek oğlum Lee Hae Suk'un adını verirseniz bundan daha çok onur duyarım, Valim.
Je n'ai fait qu'accomplir mon devoir en tant que sujet de l'Empire. je le considérerais comme le plus grand des honneurs.
Aslan oğlum benim!
Mon grand garçon!
Oglum benim, canim oglum.
Mon fils.
evet benim oğlum olur geri döndü
Enfin, je te retrouve!
benim oğlum
Mon fils?
Bu benim oğlum.
Voici mon fils.
Danny oğlum benim. Benim gözde savcım nasılmış?
Comment va mon avocat préféré?
Benim de beşinci sınıfa geçen bir oğlum var, ama sen tanımazsın herhalde.
Mon fils entre en CM2. Mais tu ne fréquentes pas les petits, j'imagine.
Aradaki fark benim kazanacak olmam oğlum.
La différence, mon fils, c'est que je triompherai.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]