Hepinizin traducir francés
3,234 traducción paralela
Hepinizin korktuğunu ve burada ne yaptığımızı, eve nasıl geri döneceğinizi merak ettiğinizi biliyorum.
Je sais que vous êtes tous terrifié et vous vous demandez ce que nous faisons ici et comment vous allez rentrer chez vous.
Hepinizin bildiği gibi Bar Mitzvahlar özeldir... Arkadaşlarla, aileyle, ve tabii ki...
Comme vous le savez tous, une Bar Mitzvah est un moment unique... un moment pour les amis, un moment pour la famille, un moment pour...
Biraz geç haber vermiş gibi olduk ama hepinizin bizimle gelmesini çok isteriz.
C'est super! Je veux dire, je sais qu'on vous préviens un peu tard mais on aimerait que vous veniez tous avec nous.
Hepinizin ne düşündüğünü biliyorum- -
Bon, je sais ce que vous pensez tous...
Hepinizin yapacak işleri olduğunu biliyorum, hemen gidip halledin.
Je sais que vous avez tous beaucoup à faire, alors allez-y.
Ve hepinizin Walker'ın tanıdığınız adam olarak kalması için bir açıklama beklediğinizi biliyorum, ama gerçek şu ki Walker sandığınız kişi değil.
Et vous cherchez une explication pour préserver l'image de Walker, mais ce n'est pas celui que vous croyez.
- Buradaki işimiz bittiğinde hepinizin karakola gitmesini istiyorum.
Quand on aura fini ici, j'ai besoin que vous alliez tous au poste.
Hepinizin aletlerini imzalayacağım!
Je vais dédicacer toutes vos queues!
Böylece hepinizin ziyarete geldiği bölüm de dahil, her şeyi izleyebileceğiz.
Donc on va pouvoir tout regarder, notamment l'épisode où vous êtes venus nous voir.
Hepinizin böyle düşündüğünü fark etmemiştim.
Je n'avais pas réalisé que vous pensiez tous pareil.
Önemli olan şey hepinizin birbirinize destek olması.
Et ce qui importe c'est que vous vous serriez les coudes.
Bu hepinizin başına gelebilirdi!
Ça peut arriver à chacun d'entre vous!
Bakan Andrew Mellon size mutlu bir akşam diliyor ve hepinizin tutuklu olduğunuzu söylüyor.
Andrew Mellon vous souhaite à tous une belle soirée et vous informe que vous êtes en état d'arrestation.
Ve şimdi, sizleri daha fazla bekletmeden hepinizin keyif alacağı müzik gösterisini başlatma vakti geldi.
Sans plus attendre, c'est le moment que la prestation musicale soit appréciée de tous.
Pekala, hepinizin bildiği gibi.. Ulusal şampiyonu olarak, senelik koro kuralları komitesini sunacağız.
Comme vous le savez, en tant que champions, on accueille la réunion annuelle du comité des chorales.
- Hepinizin geleceğini bilmiyordum.
Rayna! Je ne savais que vous alliez être là.
Fakat eğer o ben olsaydım hepinizin bildiği gibi bunu sır olarak tutamazdım.
Si c'était moi, tu le saurais parce que je n'arrive pas à garder un secret.
Ve şimdi hepinizin beklediği o an...
Et maintenant le moment que vous attendez tous.
- Yani, hepinizin söylediği bu, değil mi?
C'est ce que vous êtes tous en train de dire,
Hepinizin sizi seven bir kimsesi var.
Vous avez tous quelqu'un qui vous aime.
Hepinizin iyi arkadaş olduğunu duymuştum.
Ah. Je suis désolé. Je sais que vous êtes tous de bons amis.
Yani, eskiden hepinizin arkadaş olduğunu biliyorum.
Je veux dire, vous étiez tous amis à l'époque.
Bunu bilmek hepinizin ilgisi çeker diye düşündüm.
J'ai juste pensé que vous seriez intéressé de le savoir.
Hepinizin Walden hususunda en az benim kadar endişelendiğini biliyorum.
Je sais que vous êtes autant inquiets que moi au sujet de Walden.
Hepinizin benim için kaygı duymasına müteşekkirim.
Quoi qu'il en soit, j'apprécie que vous vous inquiétez pour moi.
Hepinizin beklediği an geldi.
Ok, c'est le moment que vous avez tous attendu.
Umarım hepinizin iştahı yerindedir çünkü, şükranlarınızın sayıldığını düşüneceğiniz yılın tek günü bugün...
Et je vous souhaite à tous d'amener votre appétit, car aujourd'hui c'est le jour où une fois par an vous êtes censés compter vos bénédictions...
Hepinizin arkadaş olmak istediğinizi söyleme bana.
N'essaye pas de me dire que vous voulez tous être amis. Non.
Hepinizin.. ... korkunç yeteneklerinizei Bart Bass'i alt etmek için ihtiyacım var.
J'ai besoin de vous toutes ici pour utiliser vos compétences pour faire tomber Bart Bass.
Şimdi hepinizin Bart'la konuşmanızı istiyorum.
Maintenant je veux que vous fassiez parler Bart.
Hepinizin gelmişini * * * * * * * *
= Je veux @ # % à chacun de vous!
Ne öyle hepinizin salyaları akıyor arkadaşıma?
Pourquoi vous bavez tous sur elle?
Hepinizin şimdiye kadar öğrenmiş olması gerekirdi ; para asla bedava değildir.
Vous, plus que les autres, devriez savoir maintenant que l'argent n'est jamais gratuit.
Hindi butlarını mı kastediyorsun? Hayır! Hepinizin bacakları sağlam ama bu hiçbirinizin umurunda değil!
Les pilons de la dinde? et personne n'en est reconnaissant!
Ahsoka, hepinizin iyi olduğunu görmek güzel.
Ahsoka. C'est bon de te revoir saine et sauve.
Sonra hepinizin adını haçlara yazdım çünkü yapacağınız şey...
Je voulais tous vous mettre sur la barrière, à cause de - bien sûr vous allez...
Hepinizin parayı almasını istiyorum ve bu fikri, sırf ben öne sürdüm diye reddetme ihtimalinin olduğunu biliyordum.
Je veux que vous ayez tous l'argent, et je savais qu'il y avait de grande chance que tu rejettes cette idée juste parce que c'est la mienne.
"Cüzdanlarınızı verin yoksa hepinizin kafasını patlatırım."
"Donnez moi tous vos portefeuilles ou je vous tire une balle dans la tête."
Biliyorum ki hepinizin barışmamız hakkında fikirleri var, ama önemli değil.
Vous avez tous un avis sur notre relation, mais peu importe.
Gerçekten hepinizin kalmasını istiyorum. Beni say!
Je veux vraiment que vous restiez tous.
Hepinizin Vargas'a olanları merak ettiğinizi biliyorum.
Je sais que vous êtes tous inquiets par rapport à ce qui est arrivé à Vargas lors de la dernière garde.
Bu yüzden, hepinizin ekstra kağıtları gelirker getirmesi... gerekiyor. Anladınız mı?
Donc assurez-vous bien... de détruire les extras, vous avez compris?
Hepinizin emeğine sağlık.
camarades.
Biraz ilginç, değil mi? Hepinizin bu sabah Allen'da toplanması?
C'est marrant que vous ayez tous été chez Allen ce matin, non?
Hepinizin çok gururlandığı "Martin'le Lewis" in son beş filminin aksine tabii.
A l'instar des 5 derniers films de Martin et Lewis dont vous êtes si fiers.
Hepinizin de bildiği üzere, en küçük kızım... Rhode Island'dan yakışıklı bir gençle evleniyor.
Comme vous les tous savez, ma fille cadette se marie avec un mec sexi de Road Island.
Evet hepinizin beklediği üzere bir duyurum olacak.
Alors j'ai une annonce, comme vous les tous déjà savez.
Hikâyeler dinlemek istiyorum, sonuçlar duymak istiyorum hepinizin başı belaya girsin istiyorum.
Je veux entendre vos histoires, je veux voir des résultats, je veux tous vous voir avoir de gros ennuis.
Daha şimdi hepinizin önünde durup size 3 milyar dolar bütçe fazlamız olduğunu söyledim.
je me tiens là, devant vous, et vous ai annoncé un excédent de 3 milliards- -
Hepinizin sakince buradan ayrılmasını istiyorum.
Je vous demande de quitter la salle.
* * * * * * * * * * * * Hwak! Hepinizin * * * * * * * *!
= Je veux @ # % à chacun de vous!
hepinizin canı cehenneme 27
hepinizin bildiği gibi 18
hepiniz 624
hepinizi seviyorum 27
hepinizi 32
hepinizi çok seviyorum 16
hepinize lanet olsun 16
hepinize 52
hepiniz gelin 20
hepinize iyi geceler 24
hepinizin bildiği gibi 18
hepiniz 624
hepinizi seviyorum 27
hepinizi 32
hepinizi çok seviyorum 16
hepinize lanet olsun 16
hepinize 52
hepiniz gelin 20
hepinize iyi geceler 24