Ondan hoşlanmadım traducir francés
207 traducción paralela
Ondan hoşlanmadım.
Je ne l'aime pas, lui et ses rubis.
- Ondan hoşlanmadım.
Je ne l'aime pas.
Ondan hoşlanmadım.
Je n'aime pas ça.
Bu Exeter her kim ise, ondan hoşlanmadım.
Qui que soit cet "Exeter", je n'ai pas confiance en lui.
- Ondan hoşlanmadım.
Il ne me plaît pas.
Ondan hoşlanmadım.
- Il ne me plaît pas.
Ondan hoşlanmadım.
Elle ne m'a pas plu.
- Ondan hoşlanmadım.
- Elle ne me plaît pas.
- Ondan hoşlanmadım.
- Non, pas du tout!
En başından beri ondan hoşlanmadım.
Je ne l'ai jamais aimée.
- Ama ben ondan hoşlanmadım.
- Mais il ne me plaît pas.
Ondan hoşlanmadım.
Elle ne me plaît pas du tout.
Ondan hoşlanmadım mı diyorsun?
Autrement dit, si je comprends bien, Galia ne te plaît pas.
Ondan hoşlanmadım mı diyorsun?
J'en déduis que tu ne l'aimes pas.
Ondan hoşlanmadım.
Je ne l'aimais pas.
Ben ondan hoşlanmadım.
Moi, il me déplaisait.
- Ondan hoşlanmadım.
- Il me revient pas, ce mec.
Ondan hoşlanmadım.
Il ne me plaisait pas.
- Ben ondan hoşlanmadım.
- Je ne l'aime pas.
Onun için ancak şunu söyleyebilirim. Eğer olduğundan başka biri olsaydı çok sevimsiz olurdu. Ama başka biri değil de kendi olduğu için, ondan hoşlanmadım.
Tout ce que je puis dire, c'est que, différente, elle ne serait pas jolie, et que, telle qu'elle est, elle ne me plaît pas.
- "Ondan hoşlanmadım."
- "Je ne l'aime pas."
- Ondan hoşlanmadım.
- Il me plaît pas.
Ondan hoşlanmadım. - Neden?
Je ne l'aime pas.
Başımı bir sürü belaya soktu. Ondan hoşlanmadın mı?
- Il me donne beaucoup de soucis.
- Ondan hoşlanmadın mı, Mae?
- Tu ne l'aimes pas, Mae?
- Ondan hiç hoşlanmadım.
- Il ne m'a jamais plu!
Ben diyecektim ki... Bay Quill'in ondan hoşlanmadığım hissine kapılarak kırılmasını istemedim.
Ce que je voulais dire, c'est seulement que je ne voulais pas offenser M. Quill en lui laissant croire qu'il me déplaisait.
Bir maceraperest olduğu için ondan asla hoşlanmadım, ama şimdi bir aziz olduğu için başı havalarda geziyor. Sen onu bir başpiskopos yapalı beri, kendini mükemmel bir izolasyonda tutuyor.
Je ne l'ai jamais aimé en aventurier, mais maintenant qu'il prend ses airs de saint, il cultive une attitude de splendide isolement 1178 01 : 11 : 30,700 - - 01 : 11 : 33,300 depuis que vous l'avez fait Archevêque.
Evet, bir kez. Ondan da pek hoşlanmadım.
Et j'étais pas plus content que ça.
Hele ondan hiç hoşlanmadım.
Et lui encore moins.
Ondan hoşlanmadın mı?
Tu ne l'aimes pas?
Ondan hoşlanmadım..
On est crevé!
Ondan hiç bir zaman hoşlanmadım.
Je ne l'ai jamais beaucoup aimé...
Çünkü Eastbridge'e taşınıp, dört ay sonra da sevgili karım komşularının evlerinin temiz olmasından hoşlanmadığı için ondan tekrar taşınmamız gerektiğini duymaya çok hevesli değilim.
Si on s'installe à Eastbridge, qui me dit que ma femme ne voudra pas partir parce qu'elle n'aime pas la netteté de ses voisines?
Ondan hiç hoşlanmadım.
Il me revient pas.
Sanırım ondan hoşlanmadığını fark etmeye başladı.
Elle n'est pas dupe.
Ondan hoşlanmadım
Il ne me plaisait pas.
Ama bu adam ondan hoşlanmadığımı biliyor ve beni provoke ediyor.
Mais ce type sait que je ne l'aime pas et il me cherche.
Ondan hiç hoşlanmadım.
J'aime pas du tout ce chien.
Ondan hoşlanmadığımı biliyor attığımı sanıyor.
Elle sait que je ne l'aime pas, elle pense que j'invente tous ces trucs pour qu'il parte de la maison.
Sanırım kimse ondan hoşlanmadı.
Personne ne l'a appréciée.
Gerçek şu, ondan hiç hoşlanmadım.
Je ne l'ai jamais aimé.
Ondan ben de pek hoşlanmadım.
Pour être honnête, je ne l'ai jamais aimé non plus.
Aslında ondan çok hoşlanmadım.
Je ne l'ai pas vraiment beaucoup aimé.
Haklısın, hiç hoşlanmadım. Ondan gerçekten nefret ettim.
Tu as raison, je l'ai toujours détestée.
Söylemek zorundayım, ondan hiç hoşlanmadım.
Je ne l'aime pas du tout.
Ve ondan sonra erkeklerden hoşlanmadığımı söyledim.
Ensuite, j'ai dit que je n'aimais pas les hommes.
Ondan hoşlanıp hoşlanmadığımı bilmiyorum.
Je ne sais pas s'il me plaît.
Yoksa herkes ondan hoşlanmadığımı fark edecek.
Autrement, tout le monde verra les sentiments qu'elle m'inspire.
- Aslında ondan o kadar da hoşlanmadım, dürüst olmak gerekirse.
- Christy est sympa. - Elle me branche pas vraiment.
- Ondan hoşlandın mı hoşlanmadın mı?
Tu l'as apprécié ou pas?
hoşlanmadım 17
ondan 152
ondan korkmuyorum 32
ondan sonra 224
ondan korkuyorum 25
ondan sonra da 27
ondan uzak dur 185
ondan nefret ediyorum 223
ondan bahsetmiyorum 20
ondan kurtuldum 19
ondan 152
ondan korkmuyorum 32
ondan sonra 224
ondan korkuyorum 25
ondan sonra da 27
ondan uzak dur 185
ondan nefret ediyorum 223
ondan bahsetmiyorum 20
ondan kurtuldum 19