Ondan kurtulmalıyız traducir francés
57 traducción paralela
Harry hayatım, bunu yapmalıyız. Ondan kurtulmalıyız.
Chéri, il le faut.
Ondan kurtulmalıyız.
Débarrassons-nous en.
Ondan kurtulmalıyız fakat buradan uzakta olmalı.
Il faudra la buter, mais loin d'ici.
Ondan kurtulmalıyız, Merwyn.
Nous devons nous débarrasser de lui, Merwyn.
- Ondan kurtulmalıyız.
- II faut s'en débarrasser!
Ondan kurtulmalıyız.
Il faut le jeter à l'eau.
- Ondan kurtulmalıyız demek, dangalak.
Il faut s'en débarrasser, idiot.
Ondan kurtulmalıyız.
Faut l'éliminer.
Ondan kurtulmalıyız.
On doit s'en débarrasser.
Ondan kurtulmalıyız.
On doit se débarrasser d'elle.
Ray, Curtis çok yakın dostun, biliyorum, ama ondan kurtulmalıyız.
Ray, entre toi et Curtis c'est tendu, mais tu devrais le laisser maintenant.
- Çok şey biliyor. Ondan kurtulmalıyız.
Il en sait trop, liquidons-le.
Ondan kurtulmalıyız şanslıysak Hendricks onu görmemiştir.
On a de la chance, il ne l'a pas vue.
Bence ondan kurtulmalıyız.
Il faut s'en débarrasser.
Ondan kurtulmalıyız.
Débarrassons-nous de ça.
Ondan kurtulmalıyız, yoksa oyun riske girecek.
Je pense que Juni est le Traître. Tu suggères quoi?
Ondan kurtulmalıyız.
Il faudrait se débarrasser d'elle.
Şube incelemesini temize çıkaracak şekilde ondan kurtulmalıyız.
Il faut se débarrasser de lui habilement.
Ondan kurtulmalıyız, anahtarları bana ver.
Il faut t'en débarrasser, alors donne-moi les clés.
- Bence ondan kurtulmalıyız.
Bazardons-le.
Ondan kurtulmalıyız.
Il faut s'en débarrasser.
Ondan kurtulmalıyız! Peki, nereye?
- Il faut se débarrasser de lui.
Pekâlâ, bu her neyse, Onu bulup ondan kurtulmalıyız.
Très bien, quoi que ce soit, on doit le trouver et s'en débarasser.
Ondan kurtulmalıyız.
Faut se débarrasser d'elle.
Bri, ondan kurtulmalıyız.
Bri, on doit le jeter.
- Ondan kurtulmalıyız.
- On doit se débarrasser de lui.
Ondan kurtulmalıyız.
Ouais, on doit s'en débarrasser.
Size pahalıya mal oldu. - Ondan kurtulmalıyız, Matt. - Hayır, değilsiniz.
- Faut qu'on se débarrasse d'eux.
- Ondan kurtulmalıyız.
- On doit le semer! - Accrochez-vous!
Ondan kurtulmalıyız.
- On doit se débarrasser de lui.
Ondan kurtulmalıyız.
On la laisse, ils vont nous retrouver.
- Ondan kurtulmalıyız.
- Laisse-la tomber.
O ucube başkalarını da öldürmeden ondan kurtulmalıyız.
Nous devons juste arrêter ce monstre avant qu'il ne fasse d'autres victimes.
Hayır, hemen ondan kurtulmalıyız.
- Non, on peut s'en débarrasser.
- Ondan kurtulmalıyız.
Faut se débarrasser d'elle.
Noel'i öldürmeden ondan kurtulmalıyız.
On doit le jeter avant qu'il ne tue Noël.
Ondan kurtulmalıyız.
On doit l'abandonner.
- Ondan kurtulmalıyız.
- On doit réduire son champ d'action.
Aman Tanrım, ondan kurtulmalıyız.
Mon Dieu, on doit se débarrasser d'elle.
Pekala, bu sefer ondan kurtulmalıyız, tam şimdi.
D'accord, on doit s'en débarrasser maintenant.
Blomfeld meşgulken ondan kurtulmalıyız.
Nous devons le semer. Maintenant, pendant que Blomfeld est occupé.
- Ondan kurtulmalıyız.
- On s'en débarrasse.
- Ondan kurtulmalıyız.
On doit s'en débarrasser.
Bu gülünecek bir durum değil. Ondan olabildiğince çabuk kurtulmalıyız.
Nous devons nous débarrasser d'elle rapidement.
Ondan kurtulmalıyız.
Cachons-le!
Ondan bir an önce kurtulmalıyız.
Non. Il faut le faire disparaître.
Ondan kurtulmalıyız.
Il faut se débarrasser d'elle.
- Ama ondan bir şekilde kurtulmalıyız.
- Mais on pourrait se débarrasser d'elle.
Ondan kurtulmalı mıyız?
Devrions-nous nous débarrasser d'elle?
- Sanırım benden değil ondan kurtulmalısınız.
On devrait se débarrasser de cette chose, pas de moi. - On y arrivera.
Ama ondan kurtulmalıyız.
Il faut s'en débarrasser.
ondan 152
ondan korkmuyorum 32
ondan sonra 224
ondan korkuyorum 25
ondan sonra da 27
ondan uzak dur 185
ondan nefret ediyorum 223
ondan bahsetmiyorum 20
ondan kurtuldum 19
ondan hoşlandın mı 32
ondan korkmuyorum 32
ondan sonra 224
ondan korkuyorum 25
ondan sonra da 27
ondan uzak dur 185
ondan nefret ediyorum 223
ondan bahsetmiyorum 20
ondan kurtuldum 19
ondan hoşlandın mı 32