Ondan kurtulacağım traducir francés
82 traducción paralela
Orada ondan kurtulacağım.
Je me débarrasserai de lui là-bas.
Ondan kurtulacağım.
Je l'emmène.
Ondan kurtulacağım.
Débarrassons-nous de lui.
Ondan kurtulacağımız zaman sendika bize güçlük çıkarır mı?
Le syndicat nous fera des ennuis si on se débarrasse de lui?
Bir gün ondan kurtulacağım.
Un jour, je le supprimerai.
Ondan kurtulacağım.
Je m'en débarrasse.
- Ondan kurtulacağım.
- Sans tarder. - Elle sera bientôt morte.
Program bittiğinde ondan kurtulacağım.
Je l'éloignerai quand elle remontera.
Ondan kurtulacağım.
Je vais me débarrasser de lui.
Neden Veronica'ya Caitlin'e geri dönmek için ondan kurtulacağımı söyledin?
Pourquoi t'as dit à Veronica que j'allais la larguer pour Caitlin?
Elbette ondan kurtulacağım. Defilelerin bitmesini beklemeliyim. Tamam mı?
Je vais le larguer, après la fin du salon.
Orijinal virüs kodunu bulmak için bilgisayarını tarayacağım ve ondan kurtulacağım.
Je vais examiner ses fichiers afin de retrouver le code original du virus et l'éliminer.
Evet, ondan kurtulacağım.
Alors, oui, je vais m'en débarrasser.
Tamam. Tamam. Onu çadırın önünden çekeceğim, ondan kurtulacağım.
C'est quoi?
- Hemen ondan kurtulacağım. Bak, eğer o giderse ve ben yeniden korkarsam, sen de hiçbir şey alamazsın. - Dur, dur.
Je me débarrasse de lui.
Merak etme. Ondan kurtulacağım.
Ça va, je vais m'en débarrasser.
Poligon umurumda değil. Yakında ondan kurtulacağım.
La salle de tir je m'en fou, je vais la balancer le plutot possible.
Gitme zamanınızın geldiğini düşünüyorum çünkü şu an her şey kontrolüm altında ve ondan kurtulacağım.
Ecoutez, vous devriez rentrer. Je contrôle la situation. - Je vais me débarrasser de lui.
Ben ondan kurtulacağım.
Je vais me débarasser de lui.
Ondan kurtulacağım. Sen etrafı toparla.
O.K. Planque tout.
Ondan kurtulacağım. Tüm çiftliği satıp şehre taşınmak ve beni ayartan her şeyden uzaklaşmak istiyorum.
Je crois que j'aimerais vendre la ferme, déménager en ville... loin de toute tentation.
Nihayet ondan kurtulacağımızı sanmıştım.
J'étais sûr qu'on se débarrasserait enfin de lui.
Ben yarın ondan kurtulacağım.
Demain, je fais le ménage.
Bu adamın hayaletini bulacağım Ve ondan kurtulacağım.
Je vais trouver le fantôme et je vais l'en débarrasser.
Ondan kurtulacağım.
Je le récuserai.
Merak etme, ondan kurtulacağım ama sendika başımızı ağrıtacak.
Je vais la virer, mais on va avoir des problèmes avec le syndicat.
Ondan kurtulacağım elbette.
Me débarrasser d'elle, bien sûr.
Sözleşmelerini iptal edip ondan kurtulacağım.
et me laver les mains de lui.
Gidip ondan kurtulacağım, aşağı inip bir içki içerim.
Je vais m'en débarasser. Le temps de boire un verre.
Oraya döneceğim ve ondan kurtulacağım. Dolayısıyla...
Rendors-toi, Flora.
Bu kadın başıma bela oldu, ondan nasıl kurtulacağım bilmiyorum.
Je suis pris dans les rets de cette femme à tel point que je ne sais comment m'en libérer.
Ondan ne zaman kurtulacağım?
Il n'a jamais rien fait pour moi.
ondan sonsuza kadar kurtulacağım!
Ce sera le plus beau jour de ma vie!
Buraya gelirken ondan nasıl kurtulacağım hakkında düşündüm biraz.
J'ai eu des tas d'idées pour s'en débarrasser.
Ondan kurtulacağım.
Salut.
Tamam canım, ondan kurtulacağız.
On va s'en débarrasser.
Ondan nasıl kurtulacağımız hakkında bir şey diyor mu?
Ils disent comment s'en débarrasser?
Bana verdiğin virüs, ondan nasıl kurtulacağım?
Comment je détruis le virus qui est en moi?
Ondan da kurtulacağımı sanmıştım, annesi gibi ama- -
J'allais me débarrasser d'elle comme de sa mêre mais...
Ama ondan kurtulacağız, değil mi? Lütfen ondan kurtulacağımızı söyle.
On va la virer, j'espère.
Onun duygularını incitmek istemiyorum, ama ondan nasıl kurtulacağım?
Enfin, je ne veux pas lui faire de mal mais comment je suis censé me débarasser d'elle?
Kurtulacağım ondan, şanslıysam.
- M'en débarrasser.
Ondan kurtulacağına adım gibi emindim.
J'étais certain qu'elle allait s'en débarrasser.
Ondan nasıl kurtulacağımı bilemiyordum ve sonra da bir ay boyunca bana mesaj attı.
Impossible de m'en débarrasser. Elle m'a écrit des SMS pendant un mois.
"Bana ondan çabucak kurtulacağını söylediğini sanmıştım."
"Tu m'avais dit que tu t'en débarrasserais vite."
Lily burada olsaydı, ondan nasıl kurtulacağımızı bilirdi.
Lily saurait exactement comment se débarrasser de lui.
- Ondan nasıl kurtulacağım?
- Comment je m'en débarrasse?
Beni dinle. Kızın söylediği doğruysa, Victor Crowley hala dışarıda bir yerde ise, ondan nasıl kurtulacağımı biliyorum.
Si la fille dit vrai et que Victor Crowley est là, je sais comment m'en débarasser.
Ondan nasıl kurtulacağım?
Comment je me débarrasse de lui?
- Ondan nasıl kurtulacağımı bilmiyorum.
Je ne sais pas comment m'éloigner de lui.
Tüm bunlardan sonra, ondan nasıl kurtulacağımı bilmiyorum.
Je ne sais comment nous débarasser de lui après tout cela.
ondan 152
ondan korkmuyorum 32
ondan sonra 224
ondan korkuyorum 25
ondan sonra da 27
ondan uzak dur 185
ondan nefret ediyorum 223
ondan bahsetmiyorum 20
ondan kurtuldum 19
ondan hoşlandın mı 32
ondan korkmuyorum 32
ondan sonra 224
ondan korkuyorum 25
ondan sonra da 27
ondan uzak dur 185
ondan nefret ediyorum 223
ondan bahsetmiyorum 20
ondan kurtuldum 19
ondan hoşlandın mı 32