English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ Y ] / Yirmi beş

Yirmi beş traducir francés

635 traducción paralela
- Yirmi beş...
- Nême pas pour 25...
Beş, on, on beş, yirmi, yirmi beş. Bakmak yok.
Non, ne triche pas!
Beş, on, on beş, yirmi, yirmi beş, otuz, otuz beş. Hazır mısın?
Prêt?
Bizim çeteye katılmak istiyorsan yirmi beş sent getirmen lazım.
Pour entrer dans la bande, il faut 25 cents.
Yirmi beş mi?
25 cents?
Nereden bulacağım yirmi beş senti?
Où je vais trouver une telle somme?
Bana yirmi beş papel verecek.
Il va me donner 25 billets.
Eğer istersen senin için yirmi beş senti aşırabilirim.
Si vous voulez, je peux les trouver, les 25 cents.
Dört buçuğu bir dakika, yirmi beş saniye geçiyor.
Quatre heures et demi passées de seize minutes.
Yirmi beş yaşında, 1.80 boyunda...
Il est âgé de 25 ans, mesure 1,80 mètre...
Onlar yirmi beş ruble.
Ce sont des sous de 25 roubles.
- Yirmi beş etti.
- Ça nous en fait 25.
Yirmi beş.
Le prochain coup, retiens ton bras.
Yirmi beş.
Vingt-cinq.
- Yirmi beş kadın!
- Vingt-cinq femmes!
Beş rupee ödül ve yirmi beş rupeede benden.
Voilà cinq roupies des Teli, et vingt-cinq de moi.
Yirmi beş dolar.
Vingt-cinq dollars.
Görevinin ne olduğunu hatırlayan bir öğretmen için tezahürat yapmanıza gerek yok ki ona her ay fahiş bir ücret ödüyorum yani yirmi beş pound.
Aucune raison de faire cette manifestation... pour maîtresse d'école comprenant son devoir... à qui moi paie salaire mensuel exorbitant... de... 25 livres.
Yirmi beş, yirmi altı, kim bilir?
Vingt-cinq, vingt-six?
Yalnızlık çekmek için yirmi beş oda.
25 pièces où je vis seul.
Evet, yirmi beş yaşında olmasına rağmen, sakin erkeksi, aynı bir baba gibi.
Oui, il n'a que vingt-cinq ans, mais est calme et masculin, presque comme un père.
Yüz yirmi beş, oyun.
Cent vingt-cinq, fin de partie.
Yüz yirmi beş, oyun.
Cent vingt-cinq, partie finie.
Yüz yirmi beş, oyun.
Cent vingt-cinq, partie terminée.
Yirmi beş saat Eddie.
Vingt-cinq heures.
Yirmi beş saattir aralıksız oynuyorsun.
Tu joues depuis vingt-cinq heures.
Yüz yirmi beş.
Cent vingt-cinq.
Yüz yirmi beş senedir burada.
Il est ici depuis 125 ans.
Törensel yuları, ziyneti, işlemesi, kumaşı ve şadırvanı olan otuz beş fil dört bin beyaz aygır ve yirmi beş kaplan,
DOCTEUR : 35 éléphants avec brides de cérémonie, harnais, brocarts et pavillons, - 4000 étalons blancs, et 25 tigres.
Yirmi, yirmi beş yıl önce ben de hevesliydim.
Il y a 20, 25 ans, j'étais concerné.
Yirmi beş bin, artı buradaki 12 bin.
Vingt-cinq mille, ajouté aux 12000 que vous me devez.
Yirmi beş yıl. Tam 25 yıllık bir itibarım var.
Ça fait vingt-cinq ans que je me construis une réputation.
Yirmi beş.
25
Eğer yetmiş beş yaşına kadar yaşarsam yirmi beş yıl uyudum demektir.
Un homme de 75 ans a dormi pendant 25 ans. Tu sais l'effet que ça fait?
... yirmi dört, yirmi beş,...
24. Ralentis.
Enternasyonal ikinci bölüğün yirmi beş adamından yaralı 11 kişi Beyazların hakimiyetinde bulunan Pesetka Irmağı'ndaki hastanede yatıyor.
25 soldats de la 2e Brigade Internationale, dont 11 blessés et le commandant Sàndor Varga sont sur la rive Petchotka dans un hôpital Blanc.
Ah, bilmez miyim belki de sır onun içinde. ... yirmi iki, yirmi üç, yirmi dört, yirmi beş.
Je sais que ce secret ouvre toutes les portes vingt-deux, vingt-trois, vingt-quatre, vingt-cinq.
Yirmi bes bin.
7500 mètres.
Yirmi bes bin.
7600 mètres.
Beş, on, yirmi
5... 10... 20...
- Yirmi-beş.
- Vingt-cinq.
Annenle evlendiğimde yirmi beş yaşındaydım.
- À 19 ans?
Beş, on, bazen yirmi, fazla değiller, döneceklerdir.
10... 20...
üçü yirmi beş geçiyor.
3 h 25 Tu t'inquiétes pour les fermiers?
İki subay, beş astsubay ve yirmi asker.
2 officiers, 5 sous-officiers, 20 hommes.
Eldeki beş kuş uçan yirmi kuştan değerlidir.
"Cinq oiseaux dans la main valent mieux que vingt dans le ciel."
Daha sonra bir akademik denklem oluşturabilirim. Yirmi adam, on beş kadın, dokuz çocuk ölmüş ve üç metre ilerleme olmuş.
Ensuite, on peut donner des chiffres, vingt hommes tués, quinze femmes, neuf enfants et deux mètres d'avancée.
Beş... on onbeş... yirmi... yirmibeş. - Ödeştik. - Frankie'den tek kuruş alamazsın sanıyordum.
Cinq, dix... quinze, vingt, vingt-cinq.
Beş, on, onbeş, yirmi, yirmibeş.
Cinq, dix, quinze, vingt, vingt-cinq.
... altı, yedi, sekiz, dokuz, on, on bir on üç, on dört, on beş, on altı, on yedi, on sekiz, on dokuz, yirmi.
1, 2, 3, 4, 5... 6, 7, 8, 9, 10, 11... 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19 et 20.
Alın : On, yirmi, otuz, ve beş.
Dix, vingt, trente et cinq.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]