English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ Y ] / Yakalandık

Yakalandık traducir portugués

611 traducción paralela
Lodosa yakalandık ve karaya oturduk.
Uma tempestade atirou o navio para um banco de areia.
- Fırtınaya yakalandık.
- Fomos apanhados numa tempestade.
Bugün, feci bir fırtınaya yakalandık.
Hoje fomos isolados por uma tempestade.
Bir Japon devriyesine yakalandık. O öldürüldü.
Encontrámos uma patrulha japonesa e ele foi morto.
Habersiz yakalandık, Dördüncü ve Beşinci Kale yangında mahvoldu.
Apanharam-nos desprevenidos, o fogo destrói a Quarta e Quinta Fortalezas.
Yakalandık.
Fomos apanhados.
Nişanlıma yakalandık.
O problema foi que o meu noivo nos viu.
Bir sene sonra da bakkal dükkanına zorla girmen için meydan okudular sen de girdin tabii ve gene beni peşinden sürükledin ardından da yakalandık.
Eles desafiaram-me. E, um ano mais tarde, desafiaram-te a entrar naquele supermercado com eles, e tu foste, e arrastaste-me contigo, também, e fomos apanhados.
Bizi düğüne götürdü ve yakalandık çünkü silahlarımıza ulaşamadık!
Leva-nos à festa de casamento, e somos apanhados porque não tínhamos as armas à mão.
Hazırlıksız yakalandık, ama rahat etmeniz için elimizden geleni yaparız.
Apanhou-nos um pouco desprevenidos, mas queremos que se sinta em casa.
Şiddetli fırtınalara yakalandık, rotamızdan uzaklara sürüklendik.
Passámos por grandes tempestades, desviámo-nos muitas léguas da rota.
Üçüncüsünde Kusunoki ordusu tarafından yakalandık.
À terceira vez fomos capturados pelo exército Kusunoki
- Biz yakalandık.
- Estamos bem tramados. - Olha para isto.
İmdat! Fırtınaya yakalandık!
Tempestade no Mar Negro!
Şiddetli bir iyon fırtınasına yakalandık.
Passámos uma tempestade iónica.
Yakalandık.
Apanhou-nos.
Williton yolundan gidip Crowcombe'dan A358'de Taunton trafiğine yakalandık.
Seguimos a estrada por Williton e apanhámos o trânsito de Taunton, na A358, de Crowcombe e Stogumber.
Alt tarafı yakalandık, Jack.
Fui apanhado, Jack. Nada mais.
Yakalandık zannettim.
Pensei mesmo que estávamos feitos.
Kısa bir süre sonra, büyük bir fırtınaya yakalandık. Grönland'ın buz kütleleriyle birlikte hava da soğumuştu.
Passado algum tempo, tivemos uma série de ventos muito fortes além de um pequeno embate contra o banco de gelo da Gronelândia.
Telepatik bir ağa yakalandık... ve o, zihnimizin gücünü arttırdı.
Fomos apanhados numa rede telepática que aumentou os poderes da nossa mente.
O birliklerce nasıl yakalandık anlamıyorum.
Não percebo como passamos pelos soldados.
- Çekici bir ışına yakalandık!
- Estamos apanhados num feixe tractor!
Goblinlere yakalandık!
Os Trasgos apanharam-nos!
Hepimiz vebaya yakalandık.
Todos contraímos a peste.
Bir çekici ışına yakalandık.
Fomos capturados por um raio trator.
Bakanım sanırım pantolonlar inik yakalandık.
Bem, Sr. Ministro, parece que fomos apanhados com as calças na mão.
Evet, hepimiz yakalandık. Üzüldüm.
- Apanhámo-la todos.
Birgün yakalandık, kafeslere konduk ve adı Ulaksam olan bir yere gönderildik.
Fomos capturados, colocados em gaiolas e enviados para um local chamado NIMH.
Yine yakalandık.
Apanhado de novo!
Da Nang'in kuzeyinde, D.M.Z.'nin ilerisinde hepimiz Charlie tarafından yakalandık.
A Norte de Da Nang, perto da zona militar, fomos apanhados pelo inimigo.
Çok kısa bir zaman zarfında uçmayı öğrendi, bir uçak çaldı, yakalandı... hapse atıldı, hapisten kaçtı.
Aprendeu a voar, roubou um avião, foi apanhado, preso e fugiu... num espaço de tempo muito curto.
Kısa süre önce haydutları yakaladıklarını işittim sonra ben de yakalandım ve onlarla aynı hücreye tıkıldım.
Quiz ir fazer companhia aos dois ladrões na prisão.
Kızın peşinden ayrılmıyordu, o kadar strese girmişti ki ansızın zona hastalığına yakalandı.
E começou a segui-la em redor, e ela o pôs tão nervoso... que ele tirou a peitaça fora das telhas.
Aşıktım ama yakalandık!
era uma paixoneta, e apanharam-nos num instante.
Yakalandığında aynı kıyafetleri giyiyordu.
Ele estava a usar as mesmas roupas quando foi apanhado.
Yakalandığında elinde kırmızı kamelya vardı.
Ele tinha muitas camélias vermelhas. quando foi apanhado!
O zaman damızlık olarak yakalandın.
Então, foi capturado para a reprodução.
Aslında çığlıkları duyduk ama, yakalandığını sandık ve bu yüzden yukarı çıkmak istemedik.
Pensámos ter ouvido gritos, mas podiam ser aquelas tais coisas.
Kıyıdan 13 km uzakta balık tutan bir kız hastalığa yakalandı ve şehre getirdi.
Uma jovem num barco de pesca, a 14 km da costa, apanhou a doença e trouxe-a para a cidade.
Şakayla karışık, bir koleksiyoncunun tarafınızdan yakalandığını söyledim.
Uma ironia de guerra. Até nos rimos acerca disso.
13 Aralık günü şafak vakti Alman gemisi yakalandı.
Na madrugada de 13 de Dezembro, avistaram um poderoso navio alemão.
Ama kısa süre sonra, gece buradan kaçmaya çalışan 4 kişi yakalandı.
Mas não há muito, encontraram quatro tipos a tentarem pirar-se daqui, à noite.
Benim ve New Hampshire'da bir adam için tır kullanıyordu. Ama suçüstü yakalandı, o yüzden mahkemeye çıkıyor.
Ele conduziu um camião para mim e para outro tipo em New Hampshire... e foi apanhado, por isso está com problemas.
Hepimizin Asya gribine yakalandığımız kıştı.
Estávamos no Inverno, ficámos todos com a gripe asiática.
Roschmann 20 aralık 1947'de, Graz'da... İngilizler tarafından yakalandı.
O Roschmann foi capturado pelos ingleses... a 20 de Dezembro de 1947, em Graz.
Hırsızlık yaparken yakalandı.
O pegaram roubando.
° Sık sık yağmura yakalandı
Com cérebro oxidado
Artık yakalandın tatlım!
Estás preso, lindinho!
- Yakalandığına göre gidebiliriz artık.
- Ele voltou aqui e agora vamos embora.
Ama bir an, kış boyunca zihinsel olarak tam bir sinir depresyonuna yakalandı.
Mas, durante o Inverno o cérebro dele sofreu um colapso total e ficou louco.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]