English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ Z ] / Zamanı gelmişti

Zamanı gelmişti traducir portugués

818 traducción paralela
Zamanı gelmişti yani!
Até que enfim!
- Zamanı gelmişti.
Sim, já vai sendo hora!
Beni çağırmanızın zamanı gelmişti.
Já não era sem tempo que me mandavas chamar.
Zamanı gelmişti.
já não era sem tempo.
Ona nasıl davrandığınızı biliyorum. Bence bunun zamanı gelmişti.
Eu sei como a tens tratado... e o que ela fez já não era sem tempo.
- Duydum. Birinin söyleme zamanı gelmişti.
Já era altura de um de vocês dizer isso.
Buraya bir çekidüzen vermenin zamanı gelmişti zaten.
- Bom dia. Já era tempo de começarem a arranjar estas casas.
Kendisini ziyaret etmenin zamanı gelmişti. Adı Sheldrake'di.
Chamava-se Sheldrake.
Hollywood sayfasını kapatıp eve dönmenin zamanı gelmişti.
Era chegado o momento de fazer as malas e de voltar para casa.
- Zamanı gelmişti.
- Já não é sem tempo.
Zamanı gelmişti.
Até que enfim.
Cevap verme zamanı gelmişti.
Já era hora de ele responder.
- Söylemenin zamanı gelmişti zaten.
- Já era hora que o reconhecesse.
Seni sömürmeyi durdurmasının zamanı gelmişti.
Já era tempo de parar de te pedir.
Zamanı gelmişti.
Já não é sem tempo.
Yeni adam göndermelerinin zamanı gelmişti.
Já era tempo que nos mandassem uns tipos frescos.
-... ateşe verdi. - Zamanı gelmişti.
- Já não era sem tempo.
- Zamanı gelmişti.
- Já era altura. - Era?
- Zamanı gelmişti.
- Não tão depressa.
Zamanı gelmişti! Çabuk!
Já não era sem tempo!
yani, zamanı gelmişti.
- Já não era sem tempo.
Zırhlılarını savaşa sürmenin zamanı gelmişti.
Chegara o momento de mandar os blindados avançarem.
Traaglı çocukların ilk Meditasyonlarını yapma zamanı gelmişti.
Era o dia das crianças Traags terem a sua primeira Meditação.
Karşı saldırıya geçme zamanı gelmişti.
Estava na altura de contra-atacar.
Zamanı gelmişti yani.
E já não era sem tempo.
Kendi yolumda gitmemin zamanı gelmişti.
Achei que era altura de mudar, só isso. Não...
Veda etme zamanı gelmişti.
Era hora do adeus.
Evet, zamanı gelmişti.
Já não era sem tempo!
Şimdi yola çıkıp gezegeni keşfetme zamanı gelmişti.
Agora era hora para partir e explorar o planeta
Beş yıldan sonra bir değişiklik yapmanın zamanı gelmişti.
Depois de cinco anos, já era tempo de mudar.
Artık halkın kendi kaderini tayin etme zamanı gelmişti.
Agora, só ao povo competia decidir do seu destino.
Ünlü TJ'i görme zamanı gelmişti gitmeden önce.
Estava na hora de conhecer o lendário T.J. " s uma vez, antes de me ir embora.
Geceleri Tai Gölünün manzarasına bayılırdı, ve şimdi gene bir sonraki düellonun zamanı gelmişti
Ele adora o cenário nocturno do Lago Tai. e agora é quase o tempo para o duelo deste ano.
Bana daha uzun zaman gibi gelmişti.
Eu acreditava que estava a mais tempo.
Zamanı gelmişti.
Já estava mesmo na hora, não é?
Görme zamanım gelmişti.
- Está na altura de o fazer.
O zaman komik gelmişti.
Foi engraçado, na altura.
Bu meseleyi kapatmanın zamanı çoktan gelmişti.
Acabou-se, e já não era sem tempo.
Jim kafeye geç gelmişti. Her zaman ki gibi iyimserlikten.
O Jim chegou atrasado ao café, como acontecia com frequência, por optimismo.
Şimdi benim zamanım gelmişti.
Eis chegado o momento.
Sorma zamanım gelmişti : Sen ne çeviriyorsun?
Quero saber o que andas a tramar!
Zamanı çoktan gelmişti!
Já passou muito tempo!
O zaman yapılacak en mantıklı şey gibi gelmişti.
Na ocasião, pareceu ser a coisa lógica a fazer.
O zaman yapılacak en mantıklı şey gibi gelmişti.
Na altura, pareceu-me o mais lógico.
Buraya bir yabancı uğrayalı çok zaman geçti ama hoş gelmişti, sen de hoş geldin.
A última vez que passou aqui um estranho foi há muito tempo... mas ele foi bem recebido e tu também o serás.
Onu tasfiye etmenin zamanı artık gelmişti.
Era de esperar. Tinha de tentar algum dia.
O zaman, ilham gelmişti
Então, estava inspirado
O zaman... ilham gelmişti
Então, eu estava inspirado
Yeniden inşa etmenin vakti gelmişti. Almanya için toparlanma zamanıydı. Böylelikle bedeli ödemeye başlayabilirlerdi.
Era tempo de reconstruir, tempo de a Alemanha começar a recompor-se para poder pagar.
Artık zamanı gelmişti.
Já está na altura.
Zamanı gelmişti.
- Já não era sem tempo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]