Zamanınızı boşa harcıyorsunuz traducir portugués
74 traducción paralela
Zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Está perdendo o seu tempo.
Bu durumda burada zamanınızı boşa harcıyorsunuz, değil mi, Komiser?
Está a perder o seu tempo aqui, não, Tenente?
Benim gibi. Vaazla zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Perde o seu tempo a dar-me sermões.
Komutan Koenig, değerli zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Estão a perder tempo precioso.
Zamanınızı boşa harcıyorsunuz. Lütfen beni dinleyin.
Está a perder tempo.
Zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Estão a perder tempo.
- Zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
- Está a perder o seu tempo.
- Çünkü zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
- E porque não? - Porque perde o seu tempo.
Zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Perdes o teu tempo.
Bu yüzden zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Isto é de facto uma perda de tempo.
Siz bilirsiniz ama bence zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Tudo bem, mas acho que estão a perder tempo.
İyi. Eğer insanlara bakıyorsanız, zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Se andas à procura dos humanos, estás a perder o teu tempo.
Siz etiketler ve logolar Zamanınızı boşa harcıyorsunuz Çünkü söyleyeceğiniz hiçbir şey Gözyaşlarımı akıtamaz Çok güçlü bir kişiliği var
seus idiotas, comigo só conseguem ver o tempo a passar pois nada do que possam dizer ou fazer me vai fazer chorar ele possui um espírito forte e não vai baixar a guarda então tragam a artilharia pesada o seu belo cartão de Chanukah
- Zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
- Está a perder tempo. - Eu é que decido se estou.
Aslında, zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
De facto, estão a perder tempo.
Eğer eski kocam hakkındaysa, zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Se é sobre o meu ex-marido, está a perder tempo.
Eğer bu buluşma da, bana onun gerçek yüzünü... göstermek için düzenlendiyse, zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Se isto é mais uma tentativa para que eu a veja... como ela é, estão a perder tempo.
Zamanınızı boşa harcıyorsunuz Komutan.
Está a perder tempo, comandante.
Bece zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Acho que está a perder o seu tempo.
Waliver zamanınızı boşa harcıyorsunuz dedi
Waliver disse que estão a perder tempo.
Bana güvenin, zamanınızı boşa harcıyorsunuz. Bize yardımcı olmayacaktır.
- Confiem em mim, ele não nos vai ajudar.
Bana güvenin, zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
- Ele não nos vai ajudar.
Cidden zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
A sério, só está a perder o seu tempo comigo.
Hadi, zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Está a desperdiçar o seu tempo.
Ama zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Mas estão ambos a perder tempo.
Zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Estão a desperdiçar o vosso tempo.
Sen ve ortağın burda zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Estão a perder tempo, tu e o teu colega.
Anket sonuçları "Zamanınızı boşa harcıyorsunuz." diyor.
Survey diz ; estão a perder o vosso tempo.
Koç, zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Treinador, está a gastar o seu tempo.
Zamanınızı boşa harcıyorsunuz Bay Monk!
Isto é uma perda de tempo, Sr. Monk.
Size söyledim, zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Já lhe disse, que está a perder o seu tempo.
Tabii ki ama zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Claro, mas estão a perder tempo.
- Zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Estais a perder tempo.
Zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Bem, está a perder o seu tempo.
Mark Cooper'ı arayarak zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Está a desperdiçar o seu tempo à procura do Mark Cooper.
Zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Estás a desperdiçar o teu tempo.
- Zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
- Vai perder tempo.
Zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Está a perder o seu tempo.
Zamanınızı boşa harcıyorsunuz beyler.
Perda de tempo, pessoal.
Zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Está a desperdiçar o seu tempo.
Zamanınızı boşa harcıyorsunuz çocuklar.
Estão a desperdiçar o vosso tempo, pessoal.
Zamanınızı boşa harcıyorsunuz, dedektif.
Está a desperdiçar o seu tempo, detective.
Fakat, bana sorarsanız, zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Mas acredite, vai desperdiçar o seu tempo.
Kendinize istediğinizi söyleyebilirsiniz. Buraya beni kurtarmaya geldiğinizi... Zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Pode dizer a si mesma o que quiser, que veio aqui para salvar-me, mas está a perder o seu tempo.
Zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Só estão a perder tempo.
20 dakika önce aradınız ve arabanın sizde olduğunu söylediniz, hadi gelin, alın dediniz, ama şu hale bak zamanımızı boşa harcıyorsunuz.
Telefonou-me há 20 minutos a dizer que tinha o carro pronto para entrega. Disse-me para vir buscá-lo. E agora está a fazer-nos perder tempo.
Sanırım siz kara insanları zamanınızın çoğunu "Neden?" diye sorarak boşa harcıyorsunuz.
Eu acho que vocês pessoas de terra, perdem demasiado tempo a perguntar'porquê'.
Zamanınızı ve tıbbi kaynakları boşa harcıyorsunuz.
Desperdiçando seu tempo e suas habilidades médicas.
Kanıtları saklıyorsunuz ve polisin zamanını boşa harcıyorsunuz. Her ikisi de, mahkemede cevaplamak zorunda kalacağınız ciddi suçlardır.
Está a ocultar provas e está a desperdiçar o tempo da polícia... ambos os crimes são sérios e terá que responder em tribunal.
Zamanınızı benimle boşa harcıyorsunuz.
Estão a perder o vosso tempo comigo.
Zamanınızı boşa harcıyorsunuz.
Estão a perder o vosso tempo.
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanım yok 137
zamanlama 22
zaman yok 141
zamanın var mı 17
zaman doldu 144
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanım yok 137
zamanlama 22
zaman yok 141
zamanın var mı 17
zaman doldu 144