Senin traducir ruso
221,263 traducción paralela
Ruhlarının kaderinin senin,... ellerinde olduğunun farkında mısın?
Ты понимаешь, что на данный момент судьба их душ в твоих руках?
Ben senin hakkında daha çok şey biliyorum, biliyorsun.
Я о тебе знаю больше.
Bu neden senin hatan?
Почему ты виноват?
Neden senin hatan olduğunu söyle.
Скажи мне, в чем твоя вина.
O gerçekten senin içinde.
Оно действительно в тебе.
O, senin annen.
Это твоя мама.
Senin kız arkadaşınım.
Ж : - Я твоя девушка. М :
Hayır, ama senin yakalaman gereken bir seri katil var.
М : Тебе же нужно поймать серийного убийцу.
Aslında benim evim senin evindir.
Мой дом это походу твоя мужская берлога
Sadece senin beyninde gerçekleşti.
Только в твоих мыслях.
Senin kız arkadaşınım.
Ж : - Я твоя девушка.
- Seçeneğin mi yoktu? Tutuklayabilmek için kanıtım yoktu ve onu kimse benim kadar iyi tanıyamaz. - Senin hariç mi?
Нет, у меня нет доказательств для его ареста, и никто кроме меня не знает, кто он.
Yani Jules bu seni emniyette tutmanın tek yolu. Yani senin... sen... Şimdi senin bana güvenmen lazım.
Так что, Джулся, это единственный способ обезопасить тебя по-настоящему, так что ты... ты должна мне доверять.
Şüphelinin silahına erişeceğini senin ve çevrendekilerin güvenliğini sağlamak için vurduğunu ispatlaman önemli.
Важно, чтобы вы сказали, что подозреваемый потянулся за пистолетом, и испугавшись за себя и за окружающих, вы защищались и выстрелили в него.
Sullivan, senin Crown Vic'in park yerinde ne işi var?
Салливан, твой Краун Вик припаркован в автопарке?
Senin yapmadığını biliyorum.
Конечно, знаю, что не брал.
Muhtemelen senin yüzünden.
Ж : Возможно... из-за тебя.
Buradaki senin araban değil.
Ж : А эта... эта машина не твоя.
- Bu işte senin yanındayım.
М : Я на твоей стороне. М :
Sadece senin zarar görmen beni üzdü.
Ненавижу, что это был ты и что я подставил тебя.
Ama o hala senin ensende.
Это навсегда с тобой.
Özür kısmını geçtik. Açıkçası bunların senin için bir anlamı yok bunun için burada oturuyoruz.
Очевидно же, они для тебя ничего не значат, раз уж мы снова тут сидим.
Polisin kurcaladığı tüm detayların sebebinin senin anlattığın hikayeler olduğuna inanmaya başladım.
И все детали, п одробности, которые они говорили, привели меня к мысли, что... ты снова стала болтать свои истории.
Kara Peri'nin düşüşünü... herkesten çok senin görmek istediğini sanıyordum.
Знаешь, я думал, что ты больше других хочешь видеть смерть Черной феи.
Korkak biriydim baba, tıpkı senin gibi.
Я был трусом, отец, совсем как ты.
Senin kara büyün olmadan da o savaşı kazanabilirdik!
Мы бы выиграли ту войну без твоей темной магии!
Köylüler senin cesetlerin başında... dikildiğini görünce öyle demeyecekler.
Селяне так не подумают, увидев тебя стоящим над этими телами.
Senin bu konuda söz hakkın yok.
Теперь говоришь только по существу.
Senin içinde iyilik var, Gideon.
В тебе есть добро, Гидеон.
Regina, senin için ölen bir adamın... mirasını onurlandıramam.
Реджина, я не могу жить по правилам человека, который отдал за тебя свою жизнь.
Senin geldiğin yere benzemiyor.
Он не похож на тот, откуда ты пришел.
Oğlun da senin canavar olduğunu anlasın.
Тогда мальчик увидит, что ты чудовище.
Yapacağın şeyi senin yerine yapmaya geldim.
Я здесь, чтобы сделать это за тебя.
Senin hatan mı?
Твоя ошибка?
Senden sonsuza kadar kurtulduğumu sanıyordum Kraliçecik... ama sanırım hep senin yaptıklarının... benim yaptıklarımın... bedelini ödeyeceğim.
Я думала, что я навсегда избавился от тебя, Куини, но думается, я всегда буду расплачиваться за то, что ты совершила. Что я совершила.
Sihri yok eden iksirin bir kısmı... senin üzerinde kalmış.
На тебя попали капли антимагического зелья.
Herkesten çok senin bir görsel ikiz görünce... bunu fark etmen gerekir.
Уж ты-то должен распознавать двойников, когда видишь.
Bu tavşan senin... - Hamile.
Кролик знает, что ты... — Беременна.
Evet çünkü senin dünyan çok bunaltıcı ve korkunç. Bütün bunlardan uzaklaşman gerekiyor.
Да, потому что твой мир был таким ошеломляющим и страшным, и тебе нужна была передышка.
Eminim Fogg senin için başka bir yer bulabilir.
Уверена, Фогг найдёт тебе другую.
Senin en iyi cadınım, unuttun mu?
Я твоя лучшая сучка, помнишь?
Minicik bir havayı durdurma büyüsüdür. - Senin yapmadığını...
Маленькое заклятье, приостанавливающее погоду.
Yani... Senin sıran.
Что ж...
Senin için benden izin istedi.
Он спросил моего разрешения сопровождать тебя.
Senin içeri sızdığına, gerçek inananlardan olmadığına karar verirlerse hiç hoş davranmazlar.
Если они заподозрят, что вы шпионы, а не настоящие последователи, то они не обрадуются.
Bazı insanların büyüklük kazanmasının bir sebebi vardır ve bazı, senin gibi insanlar bu büyük adamlara hizmet ederler.
Есть причина, по которой одни достигают величия, а другим, как тебе, суждено служить таким великим людям.
Senin sorunun ne?
Да что блин с тобой не так?
Senin sorunun ne?
Что с тобой не так?
Senin içinde.
Оно в тебе.
Bu senin için sorun olmaz değil mi?
Ж :
Bu senin iyiliğin için.
М :
senin adın nedir 33
senin adın ne 311
seninle 184
seninle olmak istiyorum 35
senin için çıldırıyorum 35
seninle konuşmak istiyorum 561
seninle evlenmek istiyorum 67
senin yüzünden 95
senin adına sevindim 78
senin için 556
senin adın ne 311
seninle 184
seninle olmak istiyorum 35
senin için çıldırıyorum 35
seninle konuşmak istiyorum 561
seninle evlenmek istiyorum 67
senin yüzünden 95
senin adına sevindim 78
senin için 556