Yaş traducir ruso
63,519 traducción paralela
Ben dokuz yaşındayken babama çarpıp öldüren sarhoş sürücü.
Пьяный водитель, насмерть сбивший моего отца, когда мне было девять.
Oswald Cobblepot yaşıyor ve Gotham'a dönmüş.
Освальд Кобблпот жив и вернулся в Готэм.
Yaşıyor musun?
Ты живой?
- Bekle. Sence yaşıyor mu?
Думаешь, он всё ещё жив?
- Benim oğlum yaşıyor!
Мой мальчик всё ещё жив!
Oswald Cobblepot yaşıyor, dedim.
Я сказал, Освальд Кобблпот жив.
Yaşıyordum ve sonra öldüm.
Я была жива, а потом мертва.
Sonra tekrar yaşıyordum.
А потом опять жива.
Ya da sen yedi yaşındayken aptal sandalını alıp fırtınada kaybolduğunda, babanla benim bağırıp çağırarak aklımızı kaybetmemizdir.
Или когда вам было 7, и вы решили поплавать на вашей глупой лодке, а потом потерялись в той буре, а мы с вашим отцом искали вас, кричали и звали, теряя рассудок.
Yaşıyor. Yoldan çekilin.
Разойдитесь.
Artık biriyle birlikte yaşıyorum. Suçluların dakika başı özel vaktimizi bölmesini istemiyorum.
Теперь я живу не один, и знаешь и поэтому мне не нужны преступники, которые прерывают наши минуты уединения.
O zaman şanlısın ki artık burada yaşıyorsun.
Что ж, к счастью для тебя, теперь ты живёшь здесь.
Hepsi Afrika'nın derinlerindeki bir şehirde yaşıyorlar.
И они проживают в городе, который находится глубоко в центре Африки.
Hayır, yaşıyor.
- Нет. Нет, он жив.
Evet, ben tehlike için yaşıyorum.
Ну, ради опасности я и живу.
- Ben tehlike için yaşıyorum.
Я живу ради опасности.
Evet, her gün de bu kararının ağırlığıyla yaşıyor.
Да, и он живет под грузом этих решений каждый Божий день.
Üzücü olan şu ki sen yaşıyorsun.
Знаешь, самое печальное, это то, что ты выжил.
Hayatının en acı dolu anını tekrar tekrar yaşıyor.
Он переживает самый болезненный момент в своей жизни... снова и снова.
Bir çeşit psikojenik hafıza kaybı yaşıyor gibi duruyor.
Похоже у него какой-то вид... - психогенной ретроградной амнезии.
Bu genç yaşında şiddete yönelmeye mi başladın?
Становишься жестким для столь юного возраста.
16 yaşımdayken...
Когда мне было 16,
Güzel bir an yaşıyorduk.
Я хочу сказать, у нас был... у нас был такой момент.
19 yaşında, Malibu Üniversitesi birinci sınıf öğrencisi.
Девятнадцать лет. Первокурсник Государственного Университета Малибу.
Neredeyse 40 yaşında sayılır. Üniversite öğrencisini oynamayı beceremez.
Ему около 40 лет и, вряд ли он потянет роль студента колледжа.
80 yaşında mısın?
Ты кто, постаревший головорез?
Şimdi kaç 100 yaşında mı?
- Хм. Ей сейчас, должно быть, лет сто?
Biz 90 yaşında uykunda öl tarzı bir işte değiliz.
При нашей работе не живут до 90 и не умирают во сне.
Yani artık 20 yaşında değilsin.
Тебе уже давно не 20.
Hayır böyle iyi. Şimdi öğretilebilir bir an yaşıyoruz.
Сейчас мы преподадим ему урок.
Kara Bill, elinde ne var? Tamam ormanda yaşıyor yerel Jersey şeytanına benziyor.
Что дальше? что-то типа местного Джерсийского Дьявола.
Eğer burada yaşıyorsan fabrikada çalışmışsındır.
ты работаешь на комбинате.
Peki Addams Ailesi'nin evinde kim yaşıyor?
Ого. И кто живёт в доме семейки Аддамс?
- Aynen. 15 yaşında.
- Да. Ей 15.
Kaç yaşındasın sen çocuk?
Сколько тебе лет, сынок?
En aşırısı 13 yaşımızda Alice'in Cooper'dan edepsiz kısımları sesli okumasıydı.
У меня была запись Алисы Вилсон, она читала пошлые отрывки из "Джилли Купера".
12 yaşındayken annemin vibratörünü bulmuştum.
Я нашла мамин вибратор в 12 лет.
Her yaşı için 1,000 bu kadar mı değeri?
Что, по штуке за год жизни, вот его цена?
Wessex Polis Merkezi'nden yapılan açıklamada, 49 yaşında bir kadının cumartesi gecesi Axehampton'da cinsel saldırı kurbanı olduğu belirtildi.
Полиция Уэссекса сообщает, что 49-летняя женщина стала жертвой сексуального нападения в районе Аксхемптона вечером в субботу.
Hala özgürce yaşıyor.
Все еще... Жив. И свободен.
Bunun için de onun eşinin 50. yaş günü partisini mi seçtin?
И 50-летие его жены стало тем моментом, который вы избрали?
- Yalnız yaşıyorum.
Я живу один.
Yaşından dolayı işte.
Она старше, понимаете.
- Evet, 19 yaşımızdayken.
В 19 лет.
Aaron Mayford, 31 yaşında, teknik servis çalışanı.
Аарон Мейфорд, 31 год, IT-консультант.
Yaş takıntımız var sanırım.
Придирчиво относитесь к возрасту?
Niye tanıyasın ki?
Ах, зачем?
Yaşıyor musun?
Ты жив?
Hala adamın yasını tutmuyorum ama benim için değerli biriydi.
Не то, чтобы я готова на что угодно ради этого человека, но все же он был дорог мне.
- Sekiz yaşındaydım.
Мне было восемь.
Hala yas tutuyor olmalısın.
Должно быть, вы еще скорбите.
yasmin 17
yasuko 32
yaşlı 147
yaşıyorum 130
yaşasın 641
yaşıyorsun 145
yaşıyor 371
yasemin 53
yaşa 225
yasa 44
yasuko 32
yaşlı 147
yaşıyorum 130
yaşasın 641
yaşıyorsun 145
yaşıyor 371
yasemin 53
yaşa 225
yasa 44
yaşayacağım 46
yaşam 82
yaşıyoruz 30
yaşadım 16
yaşlılar 28
yaşıyorsunuz 19
yaşıyorlar 32
yaşlıyım 21
yaşamak 67
yaşlılık 18
yaşam 82
yaşıyoruz 30
yaşadım 16
yaşlılar 28
yaşıyorsunuz 19
yaşıyorlar 32
yaşlıyım 21
yaşamak 67
yaşlılık 18
yaslan 23
yaşayan 19
yasak 63
yaşıyor musun 19
yaşlı adam 222
yaşın kaç 18
yaşayacaksın 42
yaşayacak 57
yaşamak istemiyorum 30
yaşamak istiyorum 59
yaşayan 19
yasak 63
yaşıyor musun 19
yaşlı adam 222
yaşın kaç 18
yaşayacaksın 42
yaşayacak 57
yaşamak istemiyorum 30
yaşamak istiyorum 59