And as your friend traduction Turc
327 traduction parallèle
Edward, I must tell you, as your family lawyer and as your friend that there's one thing which Florence will not and cannot tolerate.
Edward, aile avukatın ve bir dostun olarak söylemeliyim ki... Florence'in müsamaha edemeyeceği ve etmeyeceği tek bir şey var.
And I'm telling you this as your wife and as your friend. - No one likes you.
Sana bunu karın ve arkadaşın olarak söylüyorum kimse senden hoşlanmaz.
As your brother and as your friend, why are you doing this?
Frasier, kardeşin ve arkadaşın olarak soruyorum. Bunu neden yapıyorsun?
I know you don't want to do it, Seven, but I'm telling you as your Captain and as your friend, you won't regret it.
Yapmak istemediğini biliyorum, Seven, ama yaparsan Kaptan'ın ve bir arkadaşın olarak pişman olmayacağını söylüyorum.
Tom... as your Captain and as your friend... I want you to report to Sick Bay for some tests.
Tom... Kaptan'ın ve bir dostun olarak... Revire gidip, bazı testler yaptırmanı istiyorum.
And as your friend...
Arkadaşın olarak...
But you, with your jungle and long claws, as you call them you'll wind up your miserable existence without anything you can call a friend.
Ama sizin deyiminizle ormanınız ve keskin pençeleriniz yüzünden... acınacak bir halde bulacaksınız kendinizi, tek bir dostunuz bile olmayacak.
As for ourselves I came into your house, my dear friend and in your unhappiness, you reached out your hand for help and in my loneliness, I took it.
Ve bize gelince aziz dostum evinize geldiğimde mutsuz olmanıza rağmen yalnızlığıma yardım eli uzattınız ve ben de bunu kabul ettim.
I do so as Pierre's old friend as your old friend and teacher.
Bu konuşmayı Pierre'in olduğu kadar senin de eski bir arkadaşın ve hocan olarak yapıyorum.
If you manage to convince your friend to talk as well, you'll have fulfilled your duty as a priest and citizen.
Eğer arkadaşını konuşmaya, ikna edersen... bir vatandaş ve bir papaz olarak görevini yerine getirmiş olacaksın.
Forget for a moment that I'm your doctor, and, uh... let me give you some advice as a friend.
Bir süreliğine doktorun olduğumu unut. Dostun olarak sana bir tavsiye vereyim.
It would make your friend George unhappy if I fell in love with you, and who knows, maybe you'd feel unhappy if I fell in love with a nice man like George.
Eğer sana aşık olsaydım, George mutsuz olacaktı, Kim bilir, Eğer George'a aşık olsaydım belki sen mutsuz olacaktın.
And isn't it also a fact... that with manpower as short as you say it is... that officers are assigned day and night... to guarding the premises of one private individual, your personal friend... this without any evidence of danger?
Ayrıca, işgücünün söylediğiniz kadar... yetersiz olduğu şartlarda... kişisel dostunuz olan bir bireyin evini korumak üzere... hiçbir tehlike belirtisi olmaksızın... gece gündüz polis tahsis edildiği de bir gerçek değil midir?
I'm not speaking as your lawyer now, but as a friend who cherishes and loves you.
Seninle avukat olarak değil, bir dost olarak konuşuyorum.
However... as I... as I took you and your friend rather too lightly and played a game with you and lost
Bununla birlikte ben ben seni ve arkadaşını hafife alıp sizinle oyun oynadım ve kaybettim.
It's common knowledge, your honour, that he does in actuality work as a procurer, and the accused was his friend and accomplice.
Bu adamın hayatını kadın satıcılığı yapmakla kazandığı ve sanığın onun arkadaşı ve suç ortağı olduğu bilinen bir gerçektir.
She's from Iowa, but you get a couple of drinks in her, she can get pretty happy. LESLIE : Catherine, as your friend and neighbor, heh, and also as a concerned and sensitive person...
Catherine, arkadaşın ve komşun olarak ayrıca endişeli ve hassas biri olarak- -
That four people were killed in Akasava, and probably your friend Forrester as well, because we must assume - that he is dead.
Akasava'da dört kişi öldürüldü, ve muhtemelen dostun Forrester da aynı şekilde, zira öldüğünü varsaymak zorundayız.
My friend, I don't know your name, but... I was once as poor as you, and I too had to leave home for lack of work.
Dostum, adını bilmiyorum ama ben de eskiden fakirdim ve işsizlikten memleketimi terk etmek zorunda kaldım.
Fräulein, I am as sure you did not hide the uniform as I am sure you are a good and loyal friend to your mistress.
Bu üniformayı valizinize saklayanın siz olmadığını biliyorum. Ayrıca patronunuza kendinizi adadığınızı da çok iyi biliyorum.
You, my friend, your name will be known far and wide as a hero for unmasking and disposing of this vermin.
Sen, dostum, adın her yerde bu mikrobun maskesini indirdiğin ve onu açığa çıkardığın için bir kahraman olarak bilinecek.
And what about your friend, as distinct from his mother?
Annesi bir yana, ya arkadaşın?
When they drag you off, I'll lean out and ask them if they wouldn't mind saying a little prayer as they dump you in some vacant lot next to the five other police officers and your sick, handcuffed friend.
Atladıktan sonra geri almamız için dua edip yalvarsan da seni duymayız ve sen orada ölen beş polis memuru ve hastalıklı, kelepçeli arkadaşına katılırsın.
I want to be your friend. I don't have a name, and I don't want you as my friend.
arkadaşın olmak isterim sana verecek bir ismim yok, ve senle arkadaş olmak istemem
I want to prove to you that I am your friend and I am not as proud as you think.
Senin dostum olduğumu... ve sandığın kadar kibirli biri olmadığımı ispatlamak istiyorum sana.
I've been called upon not as your friend, but as your enemy, and your merciless accuser.
Bu tanıkların önünde seninle düşmanın, seni acımasızca suçlayan biri sıfatıyla konuşacağım, dostun olarak değil.
I'll come as your friend, and Chandni as Simran's friend.
ben senin arkadaşın olarak Chandini de Simranın arkadaşı olarak gelir.
And if your fancy friend with a velvet collar is half as smart as you are, which will make him only one-quarter smart, he never heard of her either.
Ve eğer kadife yakalı arkadaşın senin yarın kadar akıllıysa, ki bu onu çeyrek akıllı yapar, o da onu hiç duymamış olur.
I can only say, as your friend and your manager, you're a sick individual... but if that's what you want, all right, we'll do it.
Sana arkadaşın ve menajerin olarak şunu söylemeliyim Lou, sen hasta birisin, ama istediğin buysa tamam, yaparım. Senin için yaparım.
It ´ s my job to know, both as your-your friend and your representative.
Bir arkadaş ve menajerin olarak, bunu bilmek benim işim.
As your friend and as your commanding officer.
Hem dostun ve hem de komuta subayın olarak.
Ben, as your attorney, your friend, and your brother, I strongly suggest that you get yourself a better lawyer.
Avukatın, dostun ve kardeşin olarak önerim,... kesinlikle daha iyi bir avukat tutmandır.
But, the main thing... is the torment of your friend, Father Karras... as he watches while I rip, and cut, and mutilate the innocent!
Ama asıl konu... arkadaşın Peder Karras'a masumları kesip biçmemi doğramamı izleterek çektirilen eziyet!
My advice both as your friend and legal counselor is to give yourself up.
Arkadaşın ve yasal danışmanın olarak sana teslim olmayı öneriyorum.
I'm your friend and you're holding that tray as if you're about to wander off!
Ben dostunum. Tepsiyi de, sanki kaçıp gidecekmiş gibi tutuyorsun!
I could use your help, Ben, and I'm asking you as a friend.
Yardımlarından yararlanabilirim, Ben, ve bunu bir dost olarak istiyorum.
If your friend continues, I fear for my people's lives and ours as well.
Arkadaşınız buna devam ederse, korkarım herkes ölecek.
He came to me as I'm your friend and a psychologist.
Bana, senin bir arkadaşın ve psikolog olduğum için geldi.
And your dear friend Dick Allen's been calling you, leaving messages on your machine, and you haven't gotten back to him, so he asked me, as a favor, to look you up.
Dick Allen'ın telefonlarına cevap vermiyorsun. O da sana bakmam için beni yolladı.
As your commanding officer,..... or as your friend who nursed you, pushed promotions,..... and fucking burped your kids at their baptisms?
Senin kumandanın olarak,..... ya da bir dostun olarak, terfilerinle uğraştım,..... ve çocuklarını vaftizlerinde ben tuttum!
Amber I'll always be there for you as a friend and as your brother.
Amber bir arkadaş olarakta, abi olarakta her zaman yanında olacağım.
And tell your beloved Captain Janeway that if we die, they die, including you, dear Harry... you who becomes my best friend as of today.
Ve o sevgili Kaptan Janeway'e, biz ölürsek, herkesin öleceğini söyle, bugünün en iyi arkadaşım haline gelen, sende dahil olmak üzere, Harry.
Jerry, enough. I'll do your friend's cancer screening because I believe in that, but as far as you and I are concerned, it's off.
Arkadaşının kanser testini yapacağım ama aramızdaki ilişki tamamen bitmiştir.
And may I say, as a friend, if I were seeing my ex after 1 1 years, and I had your legs, I'd wear this little baby.
Ve müsaadenizle, arkadaşınız olarak, 11 yıl sonra eski kocamı görmeye gidiyor olsam ve bu bacaklar bende olsa, bu küçük bebeği giyerdim, diyebilir miyim?
And how did you end up... with Simon Birch as your best friend?
- Peki, nasıl başlamıştı Simon Birch'le olan arkadaşlığınız?
Think of it as a challenge, Harry- - a chance to make history and save your best friend all at the same time.
Bunun bir meydan okuma olduğunu düşün, Harry- - bir tarih yazmayla en yakın arkadaşını kurtarmayı aynı anda yapacaksın.
But I am telling you right now brother, as your friend... the judge and the jury are gonna throw the book at "I don't remember."
Ama sana şimdiden söyleyeyim kardeşim. Mahkemede "Hatırlamıyorum." dediğin anda olay biter.
The truth is, I do consider us friends. And in court, it's not good to think of opposing counsel as your friend.
Aslında senin arkadaşım olduğunu düşünüyorum.
You can hand the poem in tomorrow, written legibly and lose credit for handing it in late, or you can hand it in as it is, and the highest grade you'll see will be your old friend the letter "D".
Yarın şiiri güzel yazılmış bir şekilde getirebilir ve geç verdiğiniz için not kaybedersiniz. Ya da bu haliyle teslim edersiniz ve alacağınız en yüksek not eski dostunuz D olur.
Ok, well, as your friend and also boss... I don't exactly approve.
Arkadaşın ve patronun olarak tasvip etmiyorum.
You'll need a full biomedical workup, and your "friend" will have to come in as well.
Tam bir biomedikal taramadan geçmelisin, ve arkadaşında buna dahil.
and as far as i'm concerned 49
and as a result 91
and as you can see 106
and as usual 32
and as for you 86
and as far as i know 17
and as you know 78
and as i said 17
and as for me 30
and as i recall 25
and as a result 91
and as you can see 106
and as usual 32
and as for you 86
and as far as i know 17
and as you know 78
and as i said 17
and as for me 30
and as i recall 25
and as such 83
and as of now 16
and as always 27
and as it turns out 36
and as far as i can tell 27
and as 20
as your friend 86
your friend 527
your friends 244
your friends are here 22
and as of now 16
and as always 27
and as it turns out 36
and as far as i can tell 27
and as 20
as your friend 86
your friend 527
your friends 244
your friends are here 22
your friend is here 19
your friendship 16
your friend is dead 23
and a half 160
and apparently 261
and again 457
and also 645
and all 124
and always will be 33
and all the time 27
your friendship 16
your friend is dead 23
and a half 160
and apparently 261
and again 457
and also 645
and all 124
and always will be 33
and all the time 27