English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ F ] / Five hours ago

Five hours ago traduction Turc

129 traduction parallèle
- On the table and off five hours ago.
5 saat önce masaya bıraktım!
I phoned five hours ago and he gives you the message now.
Beş saat önce telefon ettim, mesajı şimdi veriyor.
You went through that hole five hours ago and so did my love life.
Sen o deliğe gireli beş saat oldu, aşk hayatım da.
Five hours ago, we had our lives decently to ourselves.
Beş saat önce, doğru düzgün sürdürmeye çalıştığımız hayatlarımız vardı.
He said he'd try and pick us up later but that was five hours ago and he...
Geri gelip alacağını söyledi ama aradan beş saat geçti ve...
- Four or five hours ago.
- Dört, beş saat.
Where were you five hours ago?
Beş saat önce neredeydiniz?
Well, you can tell from the clocks that the power in the cold case must have gone out less than five hours ago.
Saatlere bakarak, dolabın elektriğinin yaklaşık 5 saat... önce kesilmiş olduğunu söyleyebilirsiniz.
I had a grape about five hours ago, so I better split this with you.
Biliyor musun, beş saat önce üzüm yemiştim, bunu seninle paylaşsam iyi olur.
Five hours ago, you thought you was gonna get whacked.
5 saat önce atıldığını düşünüyordun.
Onset of abdominal pain five hours ago.
Beş saat önce karın ağrısı başlangıcı.
Five hours ago?
Beş saat önce.
Alice left five hours ago.
Dediğine göre Alice beş saat önce çıkmış.
Five hours ago, all contact was lost with this facility.
5 saat önce, bu tesisle tüm iletişim kaybedildi.
- A little over five hours ago.
- 5 saatten biraz fazla.
About five hours ago.
Alıyor musun almıyor musun?
Museum closed five hours ago.
Müze beş saat önce kapandı.
NILES : Dad left to meet Penelope five hours ago.
Babam Penelope ile buluşmaya gideli 5 saat oldu.
Five hours ago, Red Queen went homicidal.
5 saat önce, Red Queen'e birşeyler oldu.
He and his team arrived in Vancouver five hours ago.
Ekibi Vancouver'e 5 saat önce geldi.
Supposed to be in five hours ago.
Beş saat önce gelmeliydi.
- Five hours ago your daughter rode off on a motorcycle and hasn't been heard from since.
- Beş saat önce kızın motorsikletle gitti o zamandan beri haber yok.
Five hours ago, a nuclear bomb went off.
Yaklaşık 5 saat önce bir nükleer bomba patladı.
Five hours ago we acquired surveillance of Jurgens in Berlin.
Beş saat önce Jurgens'in Berlin'de olduğunu öğrendik.
ABOUT FIVE HOURS AGO.
Gideli 5 saat oldu.
If I was a cop, I'd have taken you out five hours ago.
Eğer polis olsaydım seni beş saat önce vururdum.
We would have been rolling five hours ago.
5 saat önce uçmuş olurduk.
Frank said she was walking on her own five hours ago.
Frank, onun 5 saat önce kendi başına yürüdüğünü söyledi.
I just broke up with my boyfriend, like, five hours ago.
Beş saat kadar önce erkek arkadaşımdan ayrıldım.
Five hours ago you were in prison. Now you're free because I broke you out!
Beş saat önce bir Amerikan hapishanesindeydin ve şimdi özgürsün çünkü seni ben kaçırdım!
Five hours ago, I went public with a statement that there was a domestic terror threat.
Beş saat önce, milli terör tehditi durumu yüzünden halkın karşısına çıktım.
That's over five hours ago.
Beş saatten daha uzun bir süredir.
Five hours ago you were in prison. Now you're free because I broke you out!
Beş saat önce, bir Amerikan hapishanesindeydin ve şimdi özgürsün çünkü seni ben kaçırdım!
Five hours ago.
Beş saat önce oradaydım.
I was there five hours ago.
Beş saat önce oradaydım.
Then again, five hours ago I was pulled into a hole by what appeared to be a column of black smoke.
Diğer yandan, beş saat önce siyah bir duman kütlesi gibi görünen bir şey tarafından bir deliğe çekildim.
Booked five hours ago by an Edward Drake.
Edward Drake tarafından beş saat önce alınmış.
Five hours ago.
Beş saat önce.
Came to me as a floater, recovered about five hours ago.
Suda bulunmuş. Yaklaşık 5 saat önce geldi.
Early stages of rigor, about five hours ago.
Sertleşme erken safhalarda.
You know, I remember about five years ago... it would take a couple of hours and a tank full of gas... just to make one circuit.
Bak ben hatırlıyorum, beş yıl kadar önce... bir tur atmak için birkaç saat alırdı ve... bir depo dolusu benzin gerekirdi.
About five or six hours ago.
5-6 saat kadar önce.
- I've seen my tenant 2 hours ago at Dorcol area, there were five of them they were looking at some maps, it was an organized meeting.
Kiracımı 2 saat önce Dorcol civarında gördüm. Beş kişiydiler bazı haritalara bakıyorlardı. Planlı bir toplantıydı.
- That was five, six hours ago.
- O beş, altı saat önceydi.
He said he was only gonna be gone five minutes and that was over four hours ago.
Beş dakika sonra döneceğini söylemişti, ama dört saat geçti.
You see, the van to central processing left five minutes ago and there won't be another one for hours and hours.
Merkeze giden minibüs beş dakika önce ayrıldı, ve saatlar sonra bile dönmeyecek.
That was five hours ago.
Beş saat önceydi ama.
- Wasn't your shift over hours ago? - Five and a half.
Nöbetin dört buçuk saat önce bitmedi mi?
- Five hours ago.
5 saat önce.
Did it work five years ago when your hamster died, and you spent so many hours giving it CPR that the doctors had to put a shunt in your mouth to help the sores drain?
O kadar uzun süre suni teneffüs yaptırmıştın ki.. ... apsen kurusun diye doktor, ağzına tüp yerleştirmek zorunda kalmıştı.
Hey, I was out of here five hours ago, and then the man came in.
Ne zamandır gündüz vardiyasındasın, Pino?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]