English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ F ] / Five hundred

Five hundred traduction Turc

1,412 traduction parallèle
Five hundred invitations have gone out.
Beş yüz davetiye dağıtıldı.
Seventeen thousand, five hundred and seventy-six rooms?
-... yani, 17 bin 576 oda olmalı. - 17 bin 576 oda mı?
Hey, hen stealer, how much for the eggs? Only five hundred rupees
Hey yumurtalar nekadar?
Five hundred
Beşyüz
What's the extra five hundred for?
Neden 500 den fazla?
Five hundred years.
Beş yüz yıl.
Five hundred years of working with the Alliance... has weakened the position of humans in the greater scheme of things.
500 yıldır İttifak'ın üyesi olmak insanların daha yüksek amaçlarının önünde bir engel oluşturuyor.
Five hundred acres of watershed land.
İki nehrin arasında 200 dönümlük arazi.
Four five hundred dollars.
Dört... beş yüz dolar.
Five hundred cubits.
500 arşın...
- You paid over 400 francs? - Five hundred.
- 400 franktan fazla mı ödemiştin?
No, you need five hundred grand to see me.
Hayir, beni görebilmen için 500 bine ihtiyacin var.
We wasn't within five hundred miles of here that night.
O gece buradan 500 mil ötedeydik.
That's right. You did send me the five hundred million dollars, didn't you?
Evet olacaksın.Bana beşyüz milyon doları gönderir göndermez
- I'm gonna raise five hundred.
- 500 dolar daha yükseltiyorum.
Five hundred dollars is not even gonna get me started.
Beş yüz başlangıç için bile yetmez.
Three thousand, five hundred for 100 marks on 20.
20'deki 100 Mark'a, 3,500 Mark.
Five hundred. I need money now.
Paraya şimdi ihtiyacım var.
Alright how about five hundred thousand dollars?
Pekâlâ. 500.000 dolara ne dersiniz?
Here's the five hundred dinars we promised ya.
- İşte sana söz verdiğimiz beş yüz dinar.
Five hundred dinars?
- Be-beş yüz dinar mı?
Five hundred thousand.
500.000.
Another five hundred?
Bir 500'lük daha.
That's almost five hundred dollars just for the hamburger.
Bir hamburger neredeyse 500 dolar yapıyor.
How about I give you five hundred in small bills... for the whole box?
Sana küçük paralar halinde 500 dolar versem.. .. hepsine karşılık?
If I gave you both $ 300 would you... Five hundred.
Eğer... eğer her birinize 300'er dolar verecek olsam acaba benimle Hollywood'a gelip, bir diziyi mahvetmeme yardım eder misiniz?
Five hundred?
- Sadece 500 mü?
Five hundred pages of it.
500 sayfasını.
Fifty and fifty makes five hundred.
Dört yüz eli ve tam beş yüz.
- Five hundred.
- 500.
I understand but it is worth three, maximum of five hundred.
Neden yaptığını anlamıyorum, En fazla 500 dolar eder.
- Five hundred dollars.
- 500 $.
Four million, five-hundred thousand.
4 milyon 600 bin dolar.
Five hundred.
Pekâlâ.
- Five hundred bucks for a pillow? - That's right.
- Aynen öyle.
Five hundred?
500?
I'm just... one hundred and one, five months and a day.
Sadece edişinin. Yüz bir, beş ay ve bir gün.
Five or six hundred thousand.
Beş ya da altı yüz bin. - Ne?
You know, I could let it go for say a hundred and twenty-five.
Yüz yirmibeşe olur.
Eight hundred and twenty-five, eight hundred and twenty-six...
Sekizyüz yirmi beş, Sekizyüz yirmi altı....
... four. Hundred and five.
Yüz dört, yüz beş, yüz altı.
One hundred and five.
- 105.
Three hundred seventy-five.
Üç yüz yetmiş beş dolar.
Twelve into nine hundred is seventy-five.
900'ü 12'ye bölünce 75 yapar.
At two hundred thirty-five knots... maintaining descent.
20'de 230'da... ve giderek azalıyor.
Eight at two-fifteen... five at two-ten... two at two hundred.
Sekizde 215'de... Beş'te 210'da... İkide 200'de.
You got a top speed of eighteen hundred miles per hour... a ceiling of fifty-five thousand feet... and a crew of two.
Maksimum hızı saatte 2.700 km. 17 bin metreye tırmanabiliyor... ve mürettebatı 2 kişi.
Corporate accounting is sure as hell gonna notice... three hundred five thousand, three hundred... twenty-six thirteen, Michael!
Muhasebe bölümü mutlaka... 305.326,13'lük bir tutarı.... farkedecektir, Michael!
To a hundred and five
Yüz yıl ya da beşyüz yıl
Sure, you're going to get your ass kicked... nine ways to Sunday by that fucking gorilla... but that's still a hundred times better... than getting it porked for the next three to five.
Eminim ki, şu koduğumun gorilinden... sabahtan akşama kadar sopa bile yesem... yine de önümüzdeki 3-5 sene boyunca... hapiste ağzıma almaktan yüz kere daha iyidir
Kim : A hundred and twenty-five bucks.
125 papel ceza.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]