English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ G ] / Get her back

Get her back traduction Turc

4,553 traduction parallèle
You got to get her back.
Onu geri kazanmalısın.
I need you to help me get her back.
Onu geri almama yardım etmen lazım.
Okay, well, then you have to get her back.
Tamam, o zaman geri getirmeniz lazım.
- Get her back!
- Onu geri getir!
He will stop at nothing to get her back.
Onu geri almak için herşeyi yapacak.
We get her back home... load up on ammo, get back here and take that thing down.
Kızı eve götüreceğiz... sonra cephanelerle birlikte buraya geri gelip o şeyi halledeceğiz.
So, that's what they actually said, but I'm not sure it's enough to get her back on Clark's side, so... This is how I fixed it.
Gerçekte böyle demişlerdi ama bu onu Clark'ın tarafına geçirir mi, bilemiyorum o yüzden, ben de böyle düzelttim.
We're gonna get her back.
Onu geri getireceğiz.
We're gonna get her back, Moira.
Onu kurtaracağız, Moira.
In time you will get her back.
Zamanla onu geri kazanacaksınız.
Now, all we have to do is get her back to her chambers, and... toss her out of the proper window.
Şimdi, yapmamız gereken O'nu odasına götürüp Uygun bir pencereden atmak.
Not sure it's enough to get her back on Clark's side, so... this is how I fixed it.
Bu onu Clark'ın tarafına geçirir mi, bilemiyorum o yüzden, ben de böyle düzelttim.
You won't be fighting just the scullions to get her back, I can promise you that.
Onu geri almak için sadece sincaplarla mücadele etmeyeceksiniz, bundan emin olun.
Maybe we can get her back.
Belki onu kurtarabiliriz.
Does Widener want Gibson to do something - to get her back? - Oh, hell, no.
Widener kızını geri alması için Gibson'un bir şey yapmasını mı istiyor?
I promise you I will get her back.
Söz veriyorum onu geri getireceğim.
I KNOW WHAT I GOT TO DO TO GET HER BACK.
Onu geri kazanmak için ne yapacağımı biliyorum.
We'll get her back And make her dad human again.
Ve babasını yeniden insana dönüştüreceğiz.
How is anybody supposed to get over anybody if, every two seconds, anybody is always trying to get back together with somebody?
Her an birileri birbirleriyle olmaya çalıştığı sürece birinin birini unutması nasıl mümkün olabilir?
We have to get back to her place.
Evine dönmeliyiz.
Or he lied about getting that call in 2011, and now that he knows that Sarah's alive, he's trying to get back at her for all the hell she put him through.
Ya da 2011 deki arama konusunda yalan söyledi... ve şimdi Sarah'ın yaşadığını biliyor... ona yaşattığı cehennem için... ondan intikam almak istiyor.
You tell me, and I'll do everything I can To get you back in the field.
Bana anlatırsan, seni sahaya döndürmek için elimden gelen her şeyi yaparım.
He... he was willing to do anything to get back to you.
Seni geri getirebilmek için her şeyi yapmaya hazırdı.
Well, that's one thing about him I can relate to... is I would do anything to get back to Henry.
Bu, onunla aramızdaki bir benzerlik. Ben de Henry'yi geri getirebilmek için her şeyi yaparım.
Get her back in.
- Yerine otursun.
I would not be opposed to you walking her in, keeping her company until we get back.
Biz dönene kadar içeri girip ona eşlik etmene hayır demem yani.
Which you'll get back, stronger than ever.
Kalbini geri alacaksin. Hem de her zamankinden daha güçlü olarak.
So if we get our memories back, we might already know how to defeat her.
Yani hafızalarımızı geri kazanabilirsek onu yenmenin yolunu da bulabiliriz.
And we can't get back to her.
Üstelik onu buraya getiremeyiz de.
Every time you get knocked down, you get right back up.
Her düştüğünde yerden kalkmanın bir yolunu buldun. Hadi.
I went back for my coat, and Laurie said to get this cheap piece of crap out of her house, so I thought I'd bring it to you.
Ceketim için geri döndüğümde, Laurie bu ucuz boktan şeyi evinden götürmemi söyledi. Ben de sana getirebilirim diye düşündüm.
I'll get back to her.
Ben ona iletirim.
GET BACK!
Her şeyi mahvediyorsunuz!
Your dream, to get back to Sam or whatever you tell yourself, is a lie.
Hayalin, Sam'e geri dönmek ya da her neyse, bir yalan.
I just need a little more time to get everything back to normal.
Her şeyi normal haline döndürmek için biraz daha zamana ihtiyacım var.
I need you to go back to the apartment, get me a campus address and any other information you can dig up on this kid, ok?
Eve git, kampüsün adresini ve bu çocuk hakkında bulabileceğin her şeyi bana yolla.
Though I see this, and I wish I'd had the courage to get back in your life sooner - - and not just because I could have met her, but...
Bunu görüyorum ve... keşke daha cesur davranıp çok önceden hayatına girseydim. Kızla tanışmış olmak için değil ama...
Yeah, plenty of time for him to sneak out, go to Cindy's, snap her neck, get back to the bar.
Cindy'nin evine gidip, boynunu kırdıktan sonra, bara geri dönecek kadar yeterli zaman.
I'm swearing right here right now, I will get every bit of the money I owe back to Leslie and her roommates.
Tam burada şu anda yemin ediyorum Leslie ve ev arkadaşlarına borçlu olduğum her kuruşu ödeyeceğim.
Whatever Gibson is gonna do to get his daughter back is gonna be worse than the kidnapping.
Gibson'un kızını geri almak için yapacağı şey her neyse çocuk kaçırmaktan daha kötü bir şey olacak.
I'm gonna give it to her when I get back next week.
Gelecek hafta döndüğümde ona vereceğim.
Back when I was still in the clubs day to day, the ideal mix was models, actors... the musicians, of course, politicians hoping not to get caught, gays, drag queens, those smooth, hairless young men.
Yine her gecemi kulüplerde geçirdiğim zamanlara döndüğümde kafile, modellerden, aktörlerden, müzisyenlerden, ve tabi ki yakalanmamayı ümit eden politikacılardan, geylerden, zennelerden kısacası bu tür kılsız, kel adamlardan oluşurdu.
Back when I was still in the clubs day-to-day, the ideal mix was models, actors, the musicians, of course, politicians hoping not to get caught, gays, drag queens, those smooth, hairless young men.
Yine her gecemi kulüplerde geçirdiğim zamanlara döndüğümde kafile, modellerden, aktörlerden, müzisyenlerden, ve tabi ki yakalanmamayı ümit eden politikacılardan, geylerden, zennelerden kısacası bu tür kılsız, kel adamlardan oluşurdu.
When you managed to help Emily get all her memory back, how did you do that?
Emily'nin bütün anılarını hatırlamasına yardım ederken ne yapmıştın?
And even if I did get away, get back to the stones, I had no guarantee it would work again, whatever it was.
Buradan kaçsam bile, kaçıp taşlara gitsem bile olan şey her ne ise tekrar olacağının bir garantisi yok.
I gotta get her home and I gotta get back to work.
Eve gitmeliyim ve oradan da işe.
I just want to get back out there, but I feel like I forgot everything I knew.
Tekrar sahalara dönmek istiyorum ama bildiğim her şeyi unutmuş gibiyim.
I screwed that up. You know, I mean, a... after all this, I didn't even get her money back, and she's gonna lose the bar because of me.
Bir de bütün bu olanları düşününce ona parasını geri veremediğim için, barı elinden alacaklar, benim yüzümden.
Anyway... call me back when you get this message.
Her neyse mesajımı alınca beni ara.
I'm kind of pushy, and I think Karen just found this place to get me off her back.
Biraz aceleciyim. Bence Karen burayı yakasından düşeyim diye buldu.
Yeah, she has A strange sense of humor, but let's get back to her parents.
Evet, garip bir espri anlayışı var. Bence ailesiyle ilgili konuya geri dönelim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]