English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ G ] / Give yourself a break

Give yourself a break traduction Turc

80 traduction parallèle
- Give yourself a break.
- Şansın varken kullan.
No, I just thought I'd try that for a while after 20 years. Motherfucker, give yourself a break.
20 yılın ardından insan bir mola vermeli.
Why don't you give yourself a break?
- Kendine biraz zaman ayır.
Now I spoiled the night for you. You gotta give yourself a break.
Kendine biraz hak ver.
Give yourself a break.
Biraz dinlenmelisin.
You gotta give yourself a break.
Kendine eziyet etmemelisin.
You should give yourself a break from your duties. Give yourself time to recover.
kendinize gelmek için biraz işe ara verin efendim.
So give yourself a break.
Kendini rahat bırak.
Give yourself a break.
Kendine bir şans tanı.
- You know, I've never been one to pass up a chance at... some good ol'fashioned self pity but why don't you give yourself a break?
- Biliyor musun, Ben hiçbir zaman şansları değerlendirebilen biri olmadım... kendine acıyan zavallı bir eski moda kız oldum ama kendine neden bir ara vermiyorsun?
Listen, honey, give yourself a break.
Tatlım, biraz ara ver, tamam mı?
Give yourself a break.
Kendine bu kadar yüklenme.
Give yourself a break.
Biraz mola ver.
Give yourself a break and cut Vic some slack.
Rahat ol ve Vic'le kızlara karşı daha hoşgörülü ol.
Give yourself a break.
Kendine yüklenme. Mola ver. Dinle.
Give yourself a break, man... Because...
Biraz ara ver dostum.
- give yourself a break.
Kendini fazla zorlama.
And if we're real lucky, she'll realise that it's OK to give yourself a break every once in a while, right?
Eğer şansımız varsa, arada sırada kendi rahatına bakmanın sorun olmadığını anlayacaktır.
Give yourself a break.
Kendini üzme..
John, give yourself a break.
John, biraz ara ver.
Give yourself a break, it's Sunday for gods sake!
Kendine biraz zaman ayır, Tanrı aşkına bugün pazar.
Give yourself a break once in a while.
Arada kendine vakit ayır.
Now, give yourself a break.
Şimdi kendine bir şans tanı.
- Maybe you could give yourself a break.
- Kendine karşı bu kadar katı olma
Give yourself a break.
Biraz kendine zaman ayır.
Why don't you give yourself a break and stop being such a controlling bitch.
Niye biraz, mola verip çevresini kontrol etmekten hoşlanan orospu olmaya son vermiyorsun?
Al, give yourself a break.
- Al, insaf et.
Hey, give yourself a break, man.
Kendine yüklenme be, adamım.
Piper, give yourself a break.
Piper, biraz rahatla.
Oh, buddy, come on, you got to give yourself a break.
Yapma dostum, kendine bu kadar sert olma.
- Give yourself a break.
- Rahatla biraz.
No, you need to give yourself a break, Warrick.
Hayır, asıl sen kendini rahat bırak Warrick.
All right, Jim, you just got to give yourself a break, all right?
Pekâlâ Jim, kendine haksızlık etmemelisin, anlaştık mı?
Give yourself a break, Jordan.
Kendine bu kadar yüklenme, Jordan.
You have to give yourself a break.
Kendine biraz zaman ayırmalısın.
Come on, man, give yourself a break. Let's go on holiday.
Hadi ama dostum bi mola ver Tatile gidelim
You need to give yourself a break. You do.
Kendini böyle harap etmemelisin.
Have a glass of wine, put some earplugs in, and give yourself a break.
Sen de bir bardak şarap içip kulak tıkaçlarını tak ve biraz dinlen.
Now, I think we can talk about this at some other time, and you need to give yourself a break.
şimdi, bunları daha sonra konuşalım, ve kendine bir ara vermelisin.
I hope that you can find a way to somehow give yourself a break, because if you don't, this is...
Dilerim ki, üzerindeki bu yükten kurtulmanı sağlayacak bir çıkış yolu bulursun. Bunu yapmazsan eğer, hayatın böyle sürüp gider.
Give yourself a break every now and again.
Arada bir kendine vakit ayırmayı unutma. Tamam mı?
Hey, just give yourself a break, okay?
Biraz ara ver, olur mu?
Come on, Fred, give yourself a break. We'll get you sorted.
Hadi ama Fred, kendine biraz zaman tanı.
Give yourself a break.
Kendini biraz rahat bırak.
Why don't you get wise yourself and give her a break?
Neden akıllı olup ona bir şans tanımıyorsun?
A little flour, a little sugar, baboom - you got yourself an éclair. Give me a break.
Biraz un, biraz şeker al sana tatlı.
Take a break for a second, ladies. Mitch, make yourself useful. Give me an F-sharp.
Mitch, bana bir iyilik yap bana bir sol majör ver.
Give me a break, man, You oughta be ashamed of yourself,
Hadi ama, dostum.. kendinden utanmalısın.
- Give yourself a break.
Neden kendine biraz zaman tanımıyorsun?
We won't know anything definitive until after the winter break anyway, so I think you should continue with all your applications, you know, give yourself a lot of options.
Kış tatiline kadar kesin olarak zaten hiçbir şey bilemeyeceğiz, o yüzden bütün başvuruları değerlendirsen iyi olur, kendine seçenekler yarat.
You've gotta give yourself a tiny break.
Kendine bu kadar eziyet etmemelisin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]