Glad to see you traduction Turc
3,067 traduction parallèle
Glad to see you finally spending some money.
Nihayet para harcadığına sevindim.
Anyway, I'm glad to see you're, uh, settling in okay, which is more than we ever did.
Neyse, sizi gördüğüme sevindim. Bizim yerleştiğimizden daha kısa sürede yerleşmişsiniz.
Are not you glad to see your mother?
anneni gördügüne sevinmedin mi?
I'm glad to see you've moved in so nicely.
Buraya yerleştiğine sevindim.
Yeah, Mom, I'm just glad to see you having some fun.
Evet anne. Biraz eğlendiğini gördüğüme sevindim.
I'm glad to see you again.
Seni tekrar gördügüme sevindim.
- l'm good! I'm so glad to see you! - Good.
- İyiyim, seni görmek harika
I'm so glad to see you.
Seni gördüğüme çok sevindim.
I'm glad to see you.
- Seni gördüğüme sevindim.
Glad to see you.
Seni gördüğüme sevindim.
We're glad to see you too.
Biz de seni gördüğümüze çok sevindik.
Oh. Doctor, I'm so glad to see you.
Doktor bey, sizi gördüğüme çok sevindim.
I'm glad to see you.
Seni gördüğüme sevindim.
I'm glad to see you wearing it.
Taktığını görmek mutlu ediyor.
I'm glad to see you're putting your health first.
Sağlığına öncelik verdiğini görmekten mutluyum.
- Glad to see you again.
Seni tekrar görmek güzeldi.
- I'm so glad to see you.
Seni gördüğüme çok sevindim.
Ricky, I'm so glad to see you. I can think of nothing else.
Ricky seni gördüğüme sevindim
- I'm glad to see you so fired up, Michael...
Seni böyle ateşli görmek çok güzel Michael.
Actually, I'm... Glad to see you.
Aslına bakarsan, seni gördüğüme sevindim.
Glad to see you alive.
Yaşadığını görmek güzel.
Glad to see you're still alive.
Hala hayatta olduğuna sevindim.
Can't say I'm glad to see you back. But maybe now we can get some answers?
Seni gördüğüme sevindiğimi söyleyemem, ama belki şimdi biraz cevap alabiliriz.
Glad to see you've gotten sweeter in the last three months, Guv.
Son üç ayda çayı daha şekerli içtiğinizi görmek beni sevindirdi, Şef.
I'm glad to see you kept your end of the deal, mate.
Anlaşmanın kendi kısmını hallettiğine sevindim, Nate.
I'm glad to see you.
Seni görmek ne güzel!
Ms. Pujol I'm glad to see you.
Bayan Pujol, sizi gördüğüme sevindim.
I'm so glad to see you.
Seni görmek ne güzel.
Glad to see you!
Seni gördüğüme sevindim!
Well, I'm glad to see you're making friends.
Alex, Eddie. Arkadaş edindiğinizi görmek güzel.
Anakin, am I glad to see you.
Görev, General. Anakin. Seni gördüğüme sevindim.
Your... your mama's gonna be so glad to see you.
Annen seni görünce çok sevinecek.
Glad to see you're feeling better.
İyileştiğini gördüğüme sevindim.
All right, John, glad to see you.
John, seni görmek ne güzel.
Well, I'm glad to see you at Devotions.
Seni Ayin'de gördüğüme sevindim.
- I'm glad to see you.
- Seni gördüğüme sevindim.
- Oh. I'm glad to see you.
- Seni gördüğüme çok sevindim.
I'm glad to see you were paying attention.
Dikkat ettiğini görmek sevindirici.
Lisa's here to see you and I'm glad that you're gonna meet with her... because when it comes to this girl, the intangibles are everything.
Lisa sizi görmeye geldi. Onunla tanışacağınıza memnun oluyorum. Çünkü bu kız için manevi değerler her şey demektir.
I'm glad you got to see me skate at sectionals, I mean.
Bölgesel yarışmalarda beni izlediğine çok sevindim.
And I was sure you'd be so glad to see him.
Onu gördüğüne çok sevineceğini ummuştum.
So glad just to see some normal faces, you know.
Normal yüzler gördüğümüze çok sevindik.
- We are so glad to see Tyler. - Oh, thank you.
- Tyler'ı gördüğümüze çok sevindik.
You have no idea how glad I am to see you.
Sizi gördüğüme ne kadar sevindim anlatamam.
I'm just glad you weren't there to see it.
Çok şükür ki buna şahit olmadın.
I'm glad to see that you have come to a happy decision.
Akl-i selim bir karar vermene çok sevindim.
I'm glad you choose to see me the way you do.
Beni o şekilde görmene memnun oldum.
I'm glad I got to see you before you leave.
Gitmeden seni gördüğüme sevindim.
You think you can just waltz back into my life? Thought you'd be glad to see me.
Canın isteyince hayatıma girebileceğini mi sanıyorsun?
Bet she was glad to see you.
Eminim seni gördüğüne sevninmiştir.
I can see why you didn't want to take this on. maybe I'm glad I changed my mind.
Neden bunu almak istemediğini şimdi anlıyorum.
glad to meet you 91
glad to hear that 26
glad to be of service 30
glad to help 23
glad to hear it 243
glad to know you 38
glad to have you back 23
glad to be here 29
glad to 22
to see you 75
glad to hear that 26
glad to be of service 30
glad to help 23
glad to hear it 243
glad to know you 38
glad to have you back 23
glad to be here 29
glad to 22
to see you 75
see you next time 81
see you tomorrow 1475
see you later 3234
see you in hell 54
see you soon 953
see you friday 34
see you next week 172
see you then 369
see you thursday 45
see you on the other side 84
see you tomorrow 1475
see you later 3234
see you in hell 54
see you soon 953
see you friday 34
see you next week 172
see you then 369
see you thursday 45
see you on the other side 84
see you in a bit 142
see you there 269
see you in the morning 210
see you 3366
see you tomorrow night 31
see you at school 34
see you later then 27
see you around 573
see you tonight 379
see you monday 88
see you there 269
see you in the morning 210
see you 3366
see you tomorrow night 31
see you at school 34
see you later then 27
see you around 573
see you tonight 379
see you monday 88