I told him traduction Turc
14,371 traduction parallèle
I told him!
Ona söyledim!
I told him, he's a frickin idiot.
Ona söyledim, tam bir geri zekalı.
But I told him we're broke.
Ama ona paramızın olmadığını söyledim.
One night I told him.
Bir gece söyledim.
I told him to go abroad, get out of the country.
Ona yurt dışına gitmesini söyledim. Ülkeden kaçmasını.
He wanted to know why you were looking for me. I told him you weren't looking for me, you were looking for Jimmy.
Neden beni aradığınızı öğrenmek istedi ben de onlara, aslında aradıkları kişi Jimmy'di dedim.
I told him to get lost.
Ben de ona, kaybol dedim.
I told him he can't come back again.
Ona bir daha geri dönmemesini söyledim.
Because I told him to.
Çünkü ben dedim.
I told him.
Ona söyledim.
I told him, " let her go.
Ona "bırak gitsin" dedim.
I told him not to... No phone calls after 6 pm.
Ona saat 6'dan sonra aramamasını söylemiştim.
All I told him was that if you want me to do that, then don't eat the asparagus.
Adama dediğim tek şey bunu yapmamı istiyorsan o zaman kuşkonmaz yeme.
I told him, Master Splinter.
Ona söyledim Usta Splinter.
So I told him you were a pro.
Ona profesyonel olduğunu söyledim.
I took him out to mend a fence, and I told him to get as far away from this place as he could.
Çit tamiri için onu dışarı çıkarıp bu yerden uzaklaşabildiğin kadar uzaklaş dedim.
So I told him if we started at 11 : 59, our first kiss would last for two years.
Ona 11 : 59'da başlasak, ilk öpücüğümüz iki yıl sürecek demiştim.
I told him if he drew me a picture every day for the whole summer
Bütün yaz boyunca bana her gün bir resim çizseydi ona söyledim
"It wouldn't even have to be a big dragon," I told him.
"Büyük bir ejderha olmasına bile gerek yok," dedim.
I told him his skill in the rig was too valuable to risk putting him in harm's way.
Ona dümendeki becerilerinin riske atılmayacak kadar değerli olduğunu söyledim.
I told him about what happened to you. And he said he wanted to help, so.
Başına gelenleri anlattım ve o da yardım etmek istediğini söyledi.
I told him that I would think about it.
- Düşüneceğimi söyledim.
Tom's an old friend just visiting and I told him he has to hear the frogs sing before he leaves in the morning.
Tom eski bir arkadaşım ziyaretime geldi. Sabah gitmeden kurbağaların şakımasını mutlaka duymalısın dedim.
I told him not to bother.
- Gelmemesini söyledim ona.
Well, we needed a credible threat for Durant, so I told him.
Eh, Durant için ciddi bir tehdit gerekiyordu, ben de söyledim.
I told him his house was a Paul Williams, and he looked at me like I was an idiot.
Ona evinin Paul Williams mimarisi olduğunu söyledim. O da bana bir aptalmışım gibi baktı.
We talked this afternoon, and I told him the best way forward would be to elevate you to co-prosecutor.
Bugün konuştuk ve en iyi yolun seni eş-savcı yapmak olduğunu söyledim.
"You've offended my father", I told him.
"Babamı gücendirmişsin." dedim ona.
- I told him I hardly knew him, but then he mentioned Galasso.
- Çok az tanıdığımı söyledim. Ama sonra Galasso'dan bahsetti.
I haven't seen Fletcher since I told him.
Ona durumu anlattıktan sonra Fletcher'ı hiç görmedim.
- I told him wild horses wouldn't get you down.
Hayatta oraya inmez dedim.
Hell, I'm the one who told him to marry Michelle.
Cehennem, ben Michelle ile evlenmesini söyleyen benim.
When I first told him, he couldn't believe it.
Ona ilk söylediğimde buna inanamadı.
If only I'd have told him.
Keşke ona söyleseydim.
I called Brackett, told him that they can't make it for'69.
Brackett'i aradım ve bu işin 1969'da olmayacağını söyledim.
I called them and told them to give him detention.
Okulu aradım ve ceza vermeleri söyledim.
No, wait. Hey, look, if you tell Leo that I told you that Donnie told him... We'll never finish our hip-hop Christmas album!
Donnie'nin söylediği şeyi sana söylediğimi Leo'ya söylersen hip-hop Noel albümümüzü asla bitiremeyiz.
You know, I told you he lives right nearby here, so I just thought it'd be cool for him to come.
Söylemiştim, evi buraya yakın. Gelmesinin iyi olacağını düşündüm.
I told you to chat him up.
Onunla sohbet etmeni söylemiştim.
I've told him.
- Ona söylemiştim.
Well, someone else told me I should make a deal with him.
Daha önce biri bana onunla anlaşma yapmam gerektiğini söylemişti.
Around noon, I called Cornell and told him that we needed to talk.
Öğlen gibi Cornell'i arayıp konuşmamız gerektiğini söyledim.
I have not told him about my roommates.
Ona oda arkadaşlarımdan hiç bahsetmedim.
I told her I would do what I could for him.
Ona, oğlu için elimden geleni yapacağımı söyledim.
♪ She told him to take care of me ♪ ♪ She headed down to Tennessee ♪ ( SHAKILY ) I killed him.
♪ Bana bakmak için söyledim ♪ ♪ O Tennessee ♪ aşağı doğru yöneldi ( Titreyerek ) Onu öldürdüm. ♪ Ah, ♪ ölmek turda " sadece a-Beklemekten daha kolaydır Kuzenim öldürdü.
I finally told him to just leave me alone.
Sonunda beni yalnız bırakmasını söyledim.
It's the same thing I told Johnny Carson when I represented him.
Johnny Carson'ı temsil ederken Ona da aynısını söyledim.
Then when I told you to hunt him down and kill him, you couldn't find him.
Ve size onu avlayıp öldürmenizi söylediğimde onu bulamadınız.
I should have told you about him, about the Knights of the Vale.
Sana ondan bahsetmeliydim. Vadi'nin Şövalyeleri'nden de.
I told you I'm not gonna see him again.
Onu bir daha görmeye gitmeyeceğimi söyledim.
I told you we needed him fully conscious.
Ayık olması lazım demiştim.
i told him that 43
i told him no 33
i told him everything 48
i told him the truth 32
i told him not to 24
i told him to 18
i told him to stop 23
i told you 7735
i told you yesterday 20
i told you so 405
i told him no 33
i told him everything 48
i told him the truth 32
i told him not to 24
i told him to 18
i told him to stop 23
i told you 7735
i told you yesterday 20
i told you so 405
i told you before 196
i told you that in confidence 28
i told you everything i know 35
i told you to shut up 41
i told you to stay in the car 34
i told you about it 24
i told you already 105
i told you i would 20
i told you the truth 55
i told you to go 23
i told you that in confidence 28
i told you everything i know 35
i told you to shut up 41
i told you to stay in the car 34
i told you about it 24
i told you already 105
i told you i would 20
i told you the truth 55
i told you to go 23