Just a kid traduction Turc
3,078 traduction parallèle
Don't worry Mable, he's just a kid.
Endişelenme Mable, o sadece bir çocuk.
She's just a kid, okay?
O daha çocuk, tamam mı?
He was just a kid.
- Yalnızca bir çocuktu.
Third-generation steelworker, hired at Wickes Steel when he was just a kid.
Üçüncü nesil çelik işçisi. Küçüklüğünden beri Wickes Çelik için çalışıyor.
I mean, she's just a kid.
Haley daha çocuk.
I was just a kid.
Küçücük çocuktum.
He's just a kid, leave him alone!
O sadece bir çocuk, rahat bırak onu!
- He's just a kid.
- Silahı yok.
Stupid! You're just a kid!
Bildiğin çocuksun işte!
You were just a kid.
Daha sadece bir çocuktun.
Y-You're just a kid.
Sen sadece bir çocuksun.
He's just a kid.
O daha çocuk.
I was just a kid.
Çocuktum daha.
- She was just a kid, Moira.
- O zaman daha bir çocuktu Moira.
he was gonna be trapped just like Lester was trapped when he was a kid.
kapana kısılmış olacak, aynı Lester'ın çocukken kaçacak yeri olmadığı durum gibi.
He's just a little kid.
O daha küçük bir çocuk.
I can't get ahold of Grunkle Stan, And if I try to say anything about it to any of these guys, they'll just think I'm a scared little kid or something.
Stan amcaya ulaşamıyorum, eğer bu çocuklardan birine bile bundan bahsedecek olursam, benim korkak bir çocuk falan olduğumu düşünecekler.
But he also happens to be a little boy... who just wants to protect his mommy and his kid brother.
Michael da payına düşeni almış. Buna karşın o, annesiyle kardeşini korumak isteyen küçük bir çocuk aynı zamanda.
Listen, I was just gonna ask Jen to tell you that Sam is a really impressionable kid, so if you could be a little bit careful about what you say around her, that would be great.
Bak, Jen'den Sam'in kolay etkilenebilen bir çocuk olduğunu sana söylemesini isteyecektim, bu yüzden onun etrafındayken söylediklerine bir parça dikkat edersen harika olur.
I just think it's a sad statement when a kid decides to spend Mother's Day with her father.
Düşünüyorum da bir çocuğun Anneler Günü'nü babasıyla geçirmeye karar vermesi çok üzücü bir durum...
Uh, well, I was... I was just... just a dumb kid who-who didn't know any better.
Neyin doğru olduğunu bilmeyen aptal bir çocuktum o zamanlar.
But this kid... He's just a friend.
- O sadece arkadaşım.
It's gotta be on a 45 that I can play on a record player, Just like I did when I was a kid.
45'lik plak olması lazım, plak çalarda çalabilmem için, aynı küçüklüğümdeki gibi.
just a kid.
O daha bir çocuk.
You just got yourself a place on the wall, kid.
Duvarda kendine bir yer buldun, evlat.
The kid was on a dirt bike. He could've just...
Çocuğun altında arazi motosikleti vardı.
I've dreamed about seeing a Pro-bending match since I was a kid, and now I'm just a ferry ride away from the arena.
Çocukluğundan beri Pro-bükme maçı izlemenin hayalini kuruyorum ve arena birkaç adım uzağımda.
When I was picking up rounds... I paid a neighborhood kid to ride his bike by Maddy's house... just to make sure everything was okay.
Mermi almaya gidince, mahalleden bisikletli bir çocuğa para verip her şey yolunda mı diye Maddy'nin evine baktırdım.
Kill a kid just to prove you can run faster than some track star while you're on V?
Bu mudur yani? Sırf V kullanırken bir koşucudan daha hızlı koşabileceğini ispat etmek için bu çocuğu öldürecek misin?
This kid's gonna be amazing, brilliant, the good kind of sneaky, and it's gonna come just like that, because it's our kid, like buying a computer with preinstalled software.
Bu çocuk müthiş olacak, zeki birazcık kurnaz ve aynen böyle bir anda doğacak çünkü o bizim çocuğumuz. Bu sanki bütün programları yüklü bir bilgisayar almak gibi.
Probably just an old lady who saw a shadow or a kid playing a joke.
Muhtemelen yaşlı bir bayan bir gölge ya da bir çocuğun şaka yaptığını görmüştür.
I just need to find something that's in between working 80 hours a week and crashing some lame kid's boring birthday party.
Haftada 80 saat çalışmakla bayık bir çocuğun sıkıcı doğum gününe çökmek arasında bir şeyler bulmalıyım.
Well, she's a good kid. Just like her mom.
O, tıpkı annesi gibi iyi bir kız.
Ever since I was a kid, ever since the Cortexiphan trials, I just...
Çocukluğumdan beri, Cortexiphan deneylerinden beri benim...
He was just a little kid.
Sadece küçük bir çocuktu.
That's not nearly enough. Kid, it's just a bunch of junk.
Evladım, bunlar hep çer çöp.
All right, so just pop a new ticker into the kid.
Tamam, o zaman çocuğa yeni bir saat takın.
When I was a kid, sometimes the point of keeping secrets was just keeping secrets.
... ben çocukken bazı sırlarım vardı. Bunlar sadece sır saklamak içindi.
It's just, ever since I was a kid, I knew I was meant to be a priest, and then you came along and...
Çocukluğumdan beri rahip olacağımı biliyordum ve sonra sen geldin...
kid. I'm going to give you a chance to prove just how tough you really are.
Kendinden bu kadar eminsen sonuçlarına hazırlansan iyi edersin.
And since I don't get to choose the door I'm about to go through, I just pray it's a healthy, happy kid.
Geçeceğim kapıyı seçme fırsatım olmadığı için sadece sağlıklı ve mutlu bir çocuk olsun diye dua ediyorum.
Just a classic club kid hooked on speed because I was stupid.
Hızlı yaşayan klasik bir kulüp çocuğuydum. Çünkü aptaldım.
I ignore it just'cause I don't want to admit my kid is a nightmare.
Çocuğumun terör estirdiğini kabul etmek istemediğim için görmezden geliyorum.
Like, I walked into the bathroom the other day... I kid you not, he was sitting there, taking a shit and drinking milk at the same time, and just stared at me.
Geçen gün banyoya girdim gayet ciddiyim, oturmuş sıçıyordu ve aynı zamanda süt içiyordu.
I just don't want you to send that kid to a foster home.
Çocuğu koruyucu aileye vermeni istemiyorum.
He's a good kid and... he's just had a lot of tough breaks.
O iyi bir çocuk ve çok fazla zorlu şey yaşadı.
A kid that was just unlucky enough to have his mother pass away and his father run out on him.
Annesi öldüğü ve babası da yanından gittiği için şanssız olan bir çocuk.
They just throw your kid in front of a TV and talk on their phone while drinking your wine and making bathtub meth with your cold medicine.
Onlar çocuğunu televizyonun önüne koyarlar o sırada telefonla konuşurken senin şaraplarını içerler ve banyonda grip ilacınla uyuşturucu yaparlar.
- A dog. It's just me and the kid up here since his mom left.
Annesi gittiğinden beri sadece ben ve oğlum kaldık burada.
So, we show the kid a picture of Hector and just...
- Öyleyse, çocuğa Hector'un bir resmini göstereceğiz ve sadece...
No matter how old I get, or how much time I spend in the city, I'm still just a little kid to them.
Kaç yaşıma gelirsen geleyim, şehirde ne kadar kalırsam kalayım,... onlar için hâlâ küçük bir çocuğum.
just answer the questions 19
just a little 454
just a man 25
just a joke 49
just answer me 27
just answer the question 165
just a reminder 42
just a second 863
just a moment 860
just a sec 327
just a little 454
just a man 25
just a joke 49
just answer me 27
just answer the question 165
just a reminder 42
just a second 863
just a moment 860
just a sec 327
just asking 127
just ask 167
just a minute 1540
just ask him 36
just a bit 103
just answer 21
just after 43
just a little bit 285
just a few days 42
just a few more minutes 52
just ask 167
just a minute 1540
just ask him 36
just a bit 103
just answer 21
just after 43
just a little bit 285
just a few days 42
just a few more minutes 52