Just a few days traduction Turc
1,143 traduction parallèle
But in just a few days, at best he'll be dead.
Her gün çalışma saat geçirdim aylarca.
Just a few days ago, she was fine.
Birkaç gün önce iyiydi.
Here he is, winning in world-record time just a few days ago.
İşte, yalnızca birkaç gün önce dünya rekoru kırarak kazandı.
It's just a few days.
Sadece birkaç günlüğüne.
He started just a few days after you left.
Sen gittikten birkaç gün sonra orada yaşamaya başladı.
Hey, what if we let'em stay here for just a few days?
Hey, birkaç gün burada kalmalarına izin versek mi acaba?
You realize it's more than just a few days.
Bu gidiş birkaç günden fazla sürecek.
It's just a few days.
Sadece birkaç gün.
Just a few days in this world and she was taken back... by the same angels who brought her here.
Bu dünyada sadece birkaç gün kalmışken, onu getiren melek tarafından geri alınmıştı
- Just a few days.
- Yalnızca bir kaç gündür.
In just a few days, he reaches the southern tip of North America.
Sadece bir kaç gün içerisinde, Kuzey Amerika'nın Güney ucuna ulaşıyor.
Just a few days after we moved you in!
Eşyalarını birkaç gün önce taşıdığımız odayı.
He just thought he'd hang out in L.A. for a few days.
Bir kaç gün, Los Angeles'ta kalayım demiş.
I'll be here a few days, just in case you change your mind.
Fikrini değiştirme ihtimaline karşılık birkaç gün burada kalacağım.
Just a few more days.
Sadece bir kaç gün daha.
Perhaps we should just let him fret about it for a few days.
Belki de onu birkaç gün üzüntüsüyle başbaşa bırakmalıyız.
The incident you have just seen has been repeated at half a dozen bases... in just the last few days.
Az önce gördüğünüz olay birkaç gün içerisinde, yarım düzine üssümüzde daha meydana geldi.
- Just for about a year, give or take a few days.
- Neredeyse bir yıl boyunca hem de. Aslında hiç de fena anlaşmıyorduk.
Mr. Garibaldi, I just need a few more days to finish my preliminary analysis and then I'll tell you everything.
Bay Garibaldi, başlangıç analizimi bitirmek için sadece birkaç güne daha ihtiyacım var, ve sonra size her şeyi anlatacağım.
I've been here a few days and I'd be pleased to catch just one.
Birkaç gündür buradayım bir tane yakaladım diye sevindim.
Mother, please, it's just for a few days.
Anne, lütfen, sadece bir kaç günlüğüne.
Just for a few days so they don't find you.
Sadece bir kaç gün için seni bulamasınlar.
"Just for a few days."
"Sadece bir kaç günlüğüne."
Just for a few days until we bring in more security.
Güvenlik önlemlerini arttırana kadar. Birkaç günlüğüne.
- No, I'm just in Capeside for a few days to sell this property.
Hayır, Capeside'a bir kaç günlüğüne geldim. Bu depoyu satmak için.
I just need a few days to nurse my narsocistic wounds.
Sadece kalbimdeki yaraların iyileşmesi için bir kaç güne ihtiyacım var.
Now, listen, it's just gonna be, you know, a few days.
Dinle. Sadece birkaç gün daha.
Now, second of all... Look, I just became a politician a few days ago.
Ve ikincisi ben sadece birkaç gün önce siyasetçi oldum.
I don't know, just a few- - Seven days.
Bilmiyorum, sanırım yedi gün kadar.
Just grounded for a few days.
Sadece birkaç günlüğüne gömüldüm.
Just... getting out of my own head for a few days.
Sadece... Birkac günlügüne kafami dinledim.
Just ask for a few days.
Sadece bir kaç günlük.
Just give me a few days.
Bana birkaç gün ver.
Just a few more days.
Birkaç gün daha...
A few days after, the other one dies... ... because they just can't live without each other.
Ve birkaç gün sonra ötekinin de ayrı yaşayamadığı için öldüğü hikayelerdi.
I just needed a few slow nights, followed by a couple of days off.
Sadece biraz sakin geçen gecelere ihtiyacım vardı, çalışmadığım günleri takip eden...
Why don't you just give it a few days? All right?
Neden birkaç gün boşvermiyorsun, tamam mı?
Okay, okay, so maybe we should just lay low for a few days.
Tamam, tamam, sadece birkaç gün evden çıkmayabiliriz.
It'll just be for a few days.
Sadece birkaç gün.
It's just for a few days.
Sadece birkaç gün için.
Please, Papa, just let me try it for a few days.
Bırak birkaç gün deneyeyim.
Just leave them in there a while, a few days oughtta do it.
- Sadece bir süreliğine orada içerde bırakın. - Birkaç gün işe yarayacaktır!
I'm just going to Minneapolis to drive them around for a few days.
Minneapolis'e, birkaç günlüğüne onları etrafı gezdirmek için gidiyorum.
I'm just staying with him for a few days until I figure out what I'm doing.
Ne yapacağıma karar verinceye kadar onun yanında kalıyorum.
Listen, it's just for a few days, Kresk.
Dinle, sadece birkaç gün için Kresk.
So, I know I just met you a few days ago.
Daha yeni tanıştığımızı biliyorum.
We just gotta keep him clean for a few more days.
Onu sadece birkaç gün daha beladan uzak tutmalıyız.
It's just a few more days.
Daha bir kaç gün oldu.
But, you know, I just met her a few days ago.
Biliyor musun, birkaç gün önce onunla karşılaştım.
It's just a few hours since she left but I feel I haven't seen herfor days.
O gideli birkaç saat oldu fakat sanki günlerdir onu görmedim gibi. - Eğer kalıcı olarak...!
But we just helped her move the stuff in a few days ago.
Daha birkaç gün önce taşımıştık eşyalarını.
just a few days ago 19
just answer the questions 19
just a little 454
just a man 25
just a joke 49
just answer me 27
just answer the question 165
just a second 863
just a moment 860
just a reminder 42
just answer the questions 19
just a little 454
just a man 25
just a joke 49
just answer me 27
just answer the question 165
just a second 863
just a moment 860
just a reminder 42
just a sec 327
just asking 127
just ask 167
just ask him 36
just a minute 1540
just a bit 103
just answer 21
just a little bit 285
just after 43
just a few more minutes 52
just asking 127
just ask 167
just ask him 36
just a minute 1540
just a bit 103
just answer 21
just a little bit 285
just after 43
just a few more minutes 52