English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ J ] / Just leave her alone

Just leave her alone traduction Turc

215 traduction parallèle
When she's sleeping, just leave her alone.
Uyurken onu rahat bırak.
Fine. Just leave her alone.
Neyse, kızı rahat bırak.
Just leave her alone. Okay, sure.
Keşke kızı rahat bırakmış olsaydınız.
We can't go and just leave her alone.
Onu böyle yalnız bırakıp gidemeyiz.
Just leave her alone.
Onu rahat bırakın.
Just leave her alone.
Onu rahat bırak.
- Just leave her alone. - Get your hands off her.
Hayır, onu yalnız bırak.
Just - Just leave her alone.
Onu rahat bırak.
She Told You What Happened. Why Don't You Just Leave Her Alone?
Kız sana ne olduğunu anlattı, rahat bıraksana.
- We can't just leave her alone like this.
- Onu bu şekilde bırakamayız. - Tamam.
Fuck you. Why don't you just leave her alone?
S.ktir. Neden onu rahat bırakmıyorsun?
Just leave her alone.
Onu rahat bıraksana.
Why don't you just leave her alone?
Onu niçin kendi haline bırakmıyorsun?
So whoever it is you are just leave her alone. Let her go.
Sen de her kimsen... onu rahat bırak.
You just leave her alone, and just get out!
Onu rahat bırakın, çıkıp gidin!
Just leave her alone, don't get involved.
Onu rahat bırak, ve karışma.
You just leave her alone, you let her go...
Hemen onu yalnız bırak, bırak gitsin...
Just leave her alone.
Sadece onu rahat bırak.
- Why don't you just leave her alone?
- Neden onu rahat bırakmıyorsunuz?
Why don't you just leave her alone?
Neden kızı rahat bırakmıyorsun?
Just leave her alone.
- Bana ne sik yapacağımı söyleme!
I mean, I can't just leave her alone.
- Eminim küçüğü de haberleri sevmiştir.
You just leave her alone.
Sadece onu rahat bırak.
Just leave her alone, and she'll get over it.
Sadece onu yalnız bırak, üstesinden gelecektir.
Just leave her alone
Onu rahat bırak.
Just leave her alone and hope that everything works itself out?
Onu yalnız bırakıp her şeyin kendi kendine yoluna girmesini mi bekleyeceksin?
I mean, I can't just leave her alone.
Onu burada bırakamam.
- Richard, just leave her alone.
- Richard, bırak kızın peşini
Just leave her alone.
Rahat bırakın.
Well, maybe, just to avoid complications... ask her to leave the boy alone and, if necessary, buy her off.
Bazı güçlüklerden kaçınmak için kıza oğlanı bırakmasını söylemek ve gerekirse ona rüşvet vermek falan.
I'm just telling you to leave her alone.
Sadece o kızı yalnız bırakmanı söylüyorum.
Well, even if Miss Okiyo hates men, they just won't leave her alone, I'm sure.
Bayan Okiyo erkeklerden nefret ediyorsa bile, onların onu rahat bırakmayacaklarına eminim.
I'll give you 10 %, anything, just leave alone!
Her şeyin % 10'unu veririm, yeter ki beni bırak!
- You leave her alone, she's just a girl.
Onu rahat bırak. Daha küçücük bir kız!
Just get her to leave me alone.
Beni rahat bırakmasını sağlasaydın.
- Just tell her to leave me alone.
- Sadece beni rahat bırakmasını söyleyin.
Just leave her alone. Untie yourself.
- Haydi, seni çözelim.
Leave her alone, Velja, just play us a tune.
Onu rahat bırak, Velja, bize biraz huzur ver.
- Now, leave her alone, Cynth. Just tell her the truth.
Sadece gerçeği anlat.
I don't know why this strange mystic... decided to be my advisor... but I really wish she'd just leave me alone... and get her own talk show.
Bu garip mistik kadının tavsiye vermek için neden beni seçtiğini bilmiyorum ama şimdi beni rahat bırakıp, gösteri dünyasına dönse iyi olur.
God, leave her alone. Just like Mom.
Tanrım, onu rahat bırak.
- Just don't leave her alone...
- Onu yalnız bırakma... - Biliyor musun?
Her sister just got out of a bad relationship and now the guy won't leave her alone.
kız kardeşi kötü bir ilişkiyi bitirmiş ve adam onu rahat bırakmıyormuş.
How am I going to spend four days with this guy, and with no buffer, either, because I know Carrie's just gonna peel off with her friend, then just leave me there, alone with him.
Ben bu adamla nasıl dört gün geçireceğim? Arada tampon bölge de yok çünkü Carrie'nin arkadaşıyla tüyüp beni onunla yalnız bırakacağını biliyorum.
I just wanted her to leave so I could be alone with you.
Tek istediğim onun yanımızdan gitmesi ve seninle yalnız kalmaktı.
I just didn't feel I could leave her alone.
Ama onu yalnız bırakabileceğimi sanmıyorum.
Wow, y'know, you're both really mistaken, but if you don't wanna help, just leave me alone.
Vav, biliyorsun, her ikiniz de yanılıyorsunuz, ama yardımcı olmak istiyorsanız, beni yalnız bırakın.
Why can't they both just go away and leave us alone?
Şimdi ise her şey berbat. Neden ikisi de defolup bizi rahat bırakmıyorlar?
I mean, do I tell her the truth, or do I just leave it alone?
Ona gerçeği anlatayım mı yoksa hiç karıştırmayayım mı? - Hiç karıştırma.
Just leave it alone and let her believe.
İşi hiç karıştırma, bırak inansın.
Just leave her alone.
Onu yalnız bırakın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]