Lock the door traduction Turc
1,918 traduction parallèle
Lock the door!
Kapıyı kitle!
Hey, did someone lock the door?
Hey, birisi kapıyı mı kilitledi?
Lock the door!
Kapıları kilitle!
– Lock the door.
- Kapıyı kitle.
You cannot just be out, gone all night, and just disappear and then fucking lock the door in my face.
Öylece ortadan yok olup dönüşte de suratıma kapıyı kapatamazsın.
Stay here. When you lock the door, okay?
İçeride kal ve kapıları kilitle, tamam mı?
Okay, I want you to get in that bathroom and I want you to lock the door.
Tamam, senin o tuvalete girmeni istiyorum ve kapıyı kilitle.
Charlotte, lock the door.
Charlotte, kapıyı kilitle.
You mustn't lock the door.
Kapıyı kilitleme.
She pulls me in quickly, lock the door.
Beni hızlıca içeri aldı, kapıyı kilitledi.
Next time I'll lock the door.
Gelecek sefer kapıyı kapatırım.
Didn't you lock the door?
Sen kapıyı kitlemez misin?
- I always lock the door.
- Her zaman kapıyı kilitlerim.
Upstairs is blocked lock the door.
Üst katta her şey allak bulak oldu.
Just find an empty guest room and lock the door, okay? Don't worry about me.
Boş bir misafir odası bul ve kapını kilitle, tamam mı?
He told my dad, "You have to lock the door, "'cause the creatures are gonna come get me, "
Babama dedi ki "Kapıları kilitle çünkü canavarlar gelip beni götürecekler."
I don't think we need to lock the door.
Bence kapıyı kilitlemen gerekmez.
Lock the door, please.
Kapıyı kilitlemeyi unutma sakın.
What are you doing? - Lock the door.
Ne yapıyorsun sen?
Lock the door. - Do it.
- Kapıyı kilitle, kilitle şunu.
Lock the door behind me,'cause I'm going in.
Arkamdan kapıyı kilitle çünkü içeri giriyorum.
- Hmm? Would you please go inside and lock the door?
Lütfen içeri girip kapıyı kilitler misin?
Lock the door.
Kimseyi içeri alma.
Go into the bathroom and lock the door. Kara!
Banyoya gir ve kapıyı kilitle.
How about we throw a pizza on the front lawn, And when the kids run out to get it, We lock the door and do it in every room in the house?
.. ön bahçeye pizza hazırlayıp, çocuklar kapışmaya gittiğinde onları oraya kilitleyip, evin her odasında yapmaya ne dersin?
That, Turner... Lock the door.
Evet, Turner, kapıyı kilitle.
Then you can lock the door and throw away the key.
Sonra kapıyı kilitleyip, anahtarını da fırlatıp atabilirsin.
Hey, Sock, lock the door.
Sock, kapıyı kilitle.
Will you lock the door?
Kapıyı sen kilitler misin?
Why'd you double lock the door?
Niye kapıyı hem alttan hem üstten kilitledin?
Lock the door!
Kapıyı kilitleyin!
Don't forget to lock the fucking door tonight.
Bu akşam kapıyı kitlemeyi unutma.
- Lock the damn door, you idiot!
Lanet kapıyı kilitle, seni salak!
Just put a "do not disturb" sign on the door... and lock ourselves in for the weekend?
Kapıya "Rahatsız Etmeyin" levhasını koyup haftasonu boyunca odaya mı kilitleyecektin?
I might be late getting back, so lock the front door.
Daha geç dönebilirdim, ön kapı kilitliydi.
Lock the door.
Kapıyı kilitle.
Lock us in, and then get away from the door.
Bizi içeri kilitle ve kapıdan uzak dur.
Sturdy lock on the fucking door.
Lanet kapının üzerindeki kilit çok sağlam.
The right shape charge will put a big enough dent in a steel door to disengage the lock, which can turn a fire exit into a convenient and unexpected entrance.
Doğru patlayıcı ile kilidi etkisiz hale getirebileceğiniz bir delik açabilirsiniz, Bu, bir yangın çıkışını, beklenmedik ve uygunsuz bir girişe dönüştürecektir.
Maybe the lock on the door broke itself.
Emin misin? Sakın... Hayır, hayır, belki de kapı kilit'i kendiliğinden kırılmıştır.
The door has a triple-action security lock, controlled electronically, and there's only one posted guard.
Kapı, elektronik olarak kontrol edilen üç aşamalı güvenlik kilidine sahip ve oraya yerleştirilmiş tek bir bekçi var.
The door is an electronically-controlled bolt lock with a magnetic tripwire that is triggered by opening the door.
Kapıda, elektronik olarak kontrol edilen kapı açıldığında tetiklenen manyetik telli sürgülü kilit var.
It didn't fit the lock, but the door was open in any case.
Kilide uymadı ama zaten kapı açıktı.
She had put a second lock on her door and the superintendent didn't have a key.
Kapısına ikinci bir kilit koydurmuştu. Kapıcıda da anahtar yoktu.
Lock the door.
Kilitle.
Would take the time to lock the front door on his way out.
Kaçarken ön kapıyı kilitleyecek zamanı bulmasından.
This the only dorm room with a lock on the door?
Kapısında kilit olan tek oda bu mu?
Lock the door.
Kapıyı kilitle!
Didn't you lock the door?
Kapıyı kilitlemedin mi!
I can only better the patio door lock.
Gidip bahçe kapısını kapatacağım.
Let the door be lock'd.
Kapansın bütün kapılar! Hıyanet var!
lock the doors 64
lock the door behind me 19
lock them up 29
the doors 46
the door is locked 37
the door was open 152
the door is open 55
the door is closed 18
the door was locked 29
the door opened 17
lock the door behind me 19
lock them up 29
the doors 46
the door is locked 37
the door was open 152
the door is open 55
the door is closed 18
the door was locked 29
the door opened 17
the door 306
the door's open 68
the door was unlocked 33
the door's locked 54
doors 63
door 437
doorbell 96
doorman 19
door opens 1163
door closes 936
the door's open 68
the door was unlocked 33
the door's locked 54
doors 63
door 437
doorbell 96
doorman 19
door opens 1163
door closes 936
door slams 187
door was open 50
door open 23
doorbell rings 420
doors closing 23
doors open 18
door closed 19
doors opening 23
door's open 45
door closing 46
door was open 50
door open 23
doorbell rings 420
doors closing 23
doors open 18
door closed 19
doors opening 23
door's open 45
door closing 46