Not just us traduction Turc
1,530 traduction parallèle
It's not just us.
Bu sadece bizle ilgili değil.
She's just not reacting. She doesn't remember any of us.
Hiç kimseyi tanımadı, her şeyi unuttu.
I am not going to allow you to endanger both of us, just for you to have your stupid little joke.
Sırf aptalca bir şaka yapasın diye ikimizin de hayatını tehlikeye atmana izin vermem.
Yo, if you're not into sharing, man, just tell us to piss off. It's cool.
Yo paylaşmak istemiyorsan adamım, bize defolup gitmemizi söyle olsun bitsin.
Why not? I mean, there's no way he's gonna have time to just, you know, lounge around eating dinner with us in our dining room, eating.
Yani onun bizimle birlikte yemek masasına oturup keyifli keyifli yemek yiyecek vakti olmayacaktır, diyorum.
I mean, some people are boarding, just not us.
Yani bir sürü insan takip ediyor, sadece biz değil.
He's not just gonna give us any money without getting the phone right away.
Telefonu hemen almadan bize parayı vermez.
Now we just have to keep our heads down and not let anything distract us.
Yapmamız gereken, kafamızı eğip hiçbir şeyin bizi rahatsız etmesine izin vermemek.
- Now, in our congregation, there is a woman that has struggled and suffered and prevailed, not just for herself but for us all.
Şu anda, cemaatimizde, mücadele vermiş, acı çekmiş, ve galip gelmiş, bir kadın var, sadece kendisi için değil, hepimiz için.
If I and my staff were to leave tonight and not come back to Hoover dam, say just in the condition of the plant is in right now, this would continue operating without us here.
Eğer ben ve ekibim bu akşam gidip Hover barajına geri gelmesek, bu durumda bile santral şu anki gibi çalışmasına biz yokmuşuz gibi devam edecektir.
Not like the guys with the $ 600 prosthetic ears, who could swear in Romulan. That was embarrassing to the rest of us who just thought it was good, smart literature.
Romulan diye yemin edebileceğin 600 dolarlık prostetik kulaklı olanlar gibi değil, bu, bizim gibi bunu sadece güzel, zekice edebiyat eseri olarak görenler için utanç kaynağıydı.
He's not gonna get any less dead. If we just do what Patrick tells us to do, then it will all be okay.
Eğer biz Patrick'in bize söylediklerini yaparsak, daha sonra herşey iyi olacaktı.
He's not letting us down, he's just...
Bizi yüz üstü bırakmadı, o- -
Not just chasing us, they found us...
Bizi kovalamıyorlardı, bizi bulmuşlardı.
Now, Constable Morrison is not an actor, but I'm sure if he just lets himself be natural, he'll be of great help to us.
Memur Morrison bir oyuncu değil. Ama eminim ki sadece doğal davranırsa bize büyük yardımı olacaktır.
They're not just trying to scare us. This is more than that.
Korkutmaya falan çalışmıyorlar bundan daha fazlasını yapmak istiyorlar.
Yeah, but they're not gonna just let us sit in here either.
Evet, ayrıca burada durmamıza da izin vermeyeceklerdir.
Being a vampire is not what's keeping us apart. It's just you.
Bizi birbirimizden ayrı tutan şey vampir olman değil, sensin.
- This is not just about us.
- Mesele biz değiliz.
You were chosen, Alison, not just by John Connor, by us.
Sen seçildin, Allison, sadece John Connor tarafından değil bizim tarafımızdan da.
I thought it would be all over when they found me not guilty but they just kept harassing us.
Beni suçsuz bulduklarında konu kapanır sanmıştım ama bizi taciz etmeyi sürdürdüler.
The label owner laughed us, why naked Indians in the Amazon why not just in New York.
"Neden Amazon'un ortasında çıplak bir Kızılderili yığınıyla gitmek istiyorlar?" Neden albümü New York'ta doldurmuyorlar? " Yani, işte öyle bir şey.
And it is not just texts, it is a part of us.
Ve yine, mesele sadece yazılmış sözler ve bizim ondan ayrı olmamız değildi. O bizim parçamız.
Apparently, the planet they picked for us has just enough food for us to survive, so, technically, it's not an execution.
Görünüşe göre, bizim için seçtikleri gezegen yaşamamız için yeterli yiyeceğe sahip, yani teknik olarak, bu bir infaz değil.
Why not just radio us directly?
Neden bizimle telsiz bağlantısı kurmuyor?
Not just someone trying to off me, but bodies dropping in Charming'cause of us.
Sadece birinin beni öldürmesi değil bizim yüzümüzden Charming'de dökülen kanın artması da.
" not just because of who she is but because of who she wants threst of us to be.
Sadece bizim çok önemli bir parçamız olduğu için değil,
But it's just, sometimes for some reason, we do things to hurt each other and it's not good for us
Ama bazen, bazı sebeplerden dolayı birbirimizi üzebiliyoruz ve bu hiç de iyi bir şey değil.
- i happen to like being in the spotlight, and unfortunately, there's just not room for the two of us.
Spotların altında olmayı severim. Ama maalesef burada ikimiz için de yer yok.
If you have a problem then just say so. But to simply defy us... - Not you.
Kurallarla ilgili sorunun olsa söylerdin ama açıkça bize meydan okuyorsun.
Maybe a little. But not in a bad way. I'm just wondering if maybe this is weird for you, us being alone in my apartment like this.
Belki, dairemde böyle yalnız kalmamız sana garip gelmiş olabilir diye düşündüm.
And you didn't expect us to just hand it over - after your brother's debacle? - But I'm not Patrick.
Kardeşinin yarattığı çıkmazdan sonra sana parayı hemen vermemizi beklemiyordun değil mi?
I just really appreciate when the drama's not about us.
Sadece bizim içinde olmadığımız dramatik olayların da olduğuna sevindim.
So just tell us, as studio head, are you gonna put me in Smokejumpers or not?
O yüzden, stüdyo başkanı olarak söyle bakalım. Beni "Smokejumpers" da oynatacak mısın, oynatmayacak mısın?
Ron, it's not just you anymore it's gonna be three of us, we're family
Ron, artık sadece sen yoksun. Üç kişi olacağız. Biz bir aileyiz.
It's not just the US that's at war. It's the entire western world. The very ideas of our freedom and democracy are under attack and the government's doing nothing about it.
Sadece Amerika değil, tüm Batı dünyası özgür demokrasimiz saldırı altında yara alırken hükümet bu konuda kılını kıpırdatmıyor.
Women are not attracted to us, we're still losers, just losers who smell.
Kadınları cezbetmiyor. Hala eziğiz. Artık kokulu eziğiz.
It allows us to look back, not just eight minutes, but millions, even billions of years.
Sadece sekiz dakika değil, milyonlarca hatta milyarlarca yıl geriye bakabilmemizi sağlıyor.
Not just age, there is a generation gap between us!
Sadece yaş değil bir nesil farkı var!
Yeah, we're not used to two beautiful girls just walking right up to us.
Evet, iki güzel kızın direkt yanımıza gelmesine alışkın değiliz.
It's something not to be overheard, just between us.
Duyulmaması gereken bir şey.
It's just too late for you not to join us.
Artık bize katılmamanız için çok geç.
We're not getting any younger and we don't want life to just pass us by.
Zaten gençleşmeyeceğiz. Hayatın bizi teğet geçmesini istemiyoruz.
And we will not stand idly by as they single out our leaders and selectively prosecute - or should I say persecute them - just because they have the courage and the fortitude to stand up for us.
Onlar bizim liderlerimizi, bizim adımıza cesaret ve metanetle savaşıyor diye seçip seçip yargılarken ya da zulmederken mi desek öylece boş boş durup onları izlemeyeceğiz.
If they knew, they're not gonna lead us there after we've just destroyed their resurrection capacity.
Bilseler bile, az önce dirilme yeteneklerini uçurduğumuzdan, bizi oraya götürmeyeceklerdir.
Sucre's not just gonna abandon us out here, all right?
Sucre bizi yüzüstü bırakmayacak, tamam mı?
We're gonna send you an ambulance but, Riley, do not tell anyone what you just told us.
sana bir ambulans yolluyoruz fakat, Riley, bize söylediklerini hiç kimseye söyleme.
So just relax, take a deep breath, and then when you're ready, I want you to talk to us and not at us.
Bu yüzden rahatla, derin bir nefes al ve hazır olduğunda bizimle konuşmanı istiyorum, bize karşı değil.
But you told us that the women were to ensure the future of the nation, not just the province.
Ama bize kadınların sadece Eyalet'in değil bütün ülkenin geleceğini garantiye alacağını söylemiştiniz.
Hey, just remember it's the palace that pays us, not the people.
Unutmayın, bize para ödeyen saray, insanlar değil.
I know what it was but that part of it, the part about us being around for it I'm not just gonna dismiss that, okay?
Ne olduğunu biliyorum ama o kısımda, ikimizin de orada olduğumuz kısımda bu gerçeği yok sayıyorum, tamam mı?
not just you 78
not just one 31
not just yet 145
not just 59
not just mine 17
not just now 40
not just for me 25
not just that 80
not just me 102
not just him 21
not just one 31
not just yet 145
not just 59
not just mine 17
not just now 40
not just for me 25
not just that 80
not just me 102
not just him 21
not just for you 19
just us 261
just us two 31
used 73
usagi 51
usher 82
usually 803
usual 64
using 28
user 29
just us 261
just us two 31
used 73
usagi 51
usher 82
usually 803
usual 64
using 28
user 29
useless 232
uschi 33
usopp 23
useful 59
ushna 19
use it 260
use your brain 33
use your words 42
use your imagination 74
use your head 124
uschi 33
usopp 23
useful 59
ushna 19
use it 260
use your brain 33
use your words 42
use your imagination 74
use your head 124
use me 43
used to 118
use mine 46
us too 58
use it wisely 19
use the force 25
use your power 21
use your hands 17
use your legs 22
use them 48
used to 118
use mine 46
us too 58
use it wisely 19
use the force 25
use your power 21
use your hands 17
use your legs 22
use them 48