English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ N ] / Not true

Not true traduction Turc

13,689 traduction parallèle
That's not true.
Bu doğru değil.
Seeing as we both know that's not true, why don't you cut the bullshit and ask me what you want to ask?
İkimiz de bunun doğru olmadığını biliyoruz onun için bana maval okumayı bıraksan da ne sormak istediğini direkt sorsan?
Yeah, I think we both know that's not true.
Evet... Bence bunun doğru olmadığını ikimiz de biliyoruz.
- Not true. - Mm-hmm.
- Doğru değil.
- That is not true.
- Yanılıyorsun.
- Well, that's not true north.
- Orası gerçek kuzey değil.
That's not true north.
Orası gerçek kuzey değil.
- That's not true.
- Bu doğru değil.
Okay, that's not true.
Bu doğru değil.
Well, that's not true!
Hayır, bu doğru değil!
The allegations that are being made are just absolutely unfounded and absolutely not true.
Bu iddialar tamamen asılsız ve kesinlikle doğru değil.
- That's not true.
- Doğru değil.
It's not true.
Bu doğru değil.
Not true.
Doğru değil.
It's not true.
Gerçek değil.
It's not true, Deborah.
Doğru değil, Deborah.
- Not true.
- Doğru değil.
Not true. Come on.
- Bu doğru değil.
Not true.
Değru değil.
Again, not true.
Tekrardan doğru değil.
Tell me it's not true.
Bana doğru olmadığını söyle.
No, that's not true
Hayır, bu doğru değil.
Not true?
Değil mi?
- That's not true
- Doğru değil bu.
That is totally not true.
Yok öyle bir şey.
Doctors used to think that death... was when the breath stopped and then we found that that was not true.
Eskiden doktorlar soluma kesildiğinde ölüm olduğunu düşünürlerdi ama bunun doğru olmadığını öğrendik.
And, um, we thought that death was when the heart stopped beating, and that was not true, either.
Sonra ölüm kalp atışlarının durması sandık ama bu da doğru değildi.
But it's not true.
Ama doğru değil.
Actually, that's not true.
Aslında, bu doğru değil.
That is not true.
Söz konusu bile olamaz.
- That's not true, sir.
- Bu doğru değil efendim. Doğru değil.
That's not true. - But it's okay.
- Ama hiç sorun değil.
That's not true. No.
Doğru değil, hayır.
That's not true.
Doğru değil.
Let's take a look. I don't know whether this story is true or not, but if it is, I hope that the president and the First Lady can work out their differences.
Anlatılanlar doğru mu yanlış mı bilmiyorum ama eğer öyleyse, umarım Başkan ve First Lady zıt görüşlerini oturup halledebilirler.
Not the so-called true sequel.
Sözde devam oyunu olandan değil.
That may be true, but, you know, I'm not a scientist, maybe I'm just a little jealous. Jealous?
Olabilir... neticede bilim insanı değilim.
What is of crucial importance is how the confession was obtained, not whether or not it's true.
Asıl önemli olan itirafın gerçek olup olmaması değil, nasıl alındığı.
Well, if that's true, you're not very good at it.
İşin buysa, hiç de başarılı değilsin.
True, but then again, you're not the one who killed her.
Doğru ama sonuçta onu sen öldürmedin.
True or not.
Doğru ya da değil.
What's true, what's not...
Doğru ne, yanlış ne...
You're not a true servant.
Sen gerçek bir hizmetli değilsin.
You did not fuck no girl with no true vagina.
Hiç gerçek bir amcığı olan gerçek bir kızı sikmedim.
Is it true that fathers would warn their children not to leave camp For fear of what the hairy people might do?
Babaların çocuklarını Tüylülerin yapabileceği bir şeyden dolayı kamptan ayrılmamaları konusunda korkuttukları doğru mu?
Oh, that's not true.
Bu doğru değil.
True love is not about rehearsal dinners!
Gerçek aşk, düğün öncesi yemeğinden ibaret değildir!
Not true.
Bu doğru değil.
And if it does not turn out to be true, you can have your cow back.'"
Doğru çıkmazsa ineğini geri alabilirsin.'"
Whether or not Mr. Hynes is a "true believer," he got eight Homeland Security troops and five civilians killed.
Bay Hynes direnişin bir üyesi olmasa da 8 Ulusal Güvenlik çalışanı ve beş sivilin ölümüne sebep oldu.
- No, Michael, that is not completely true.
- Hayır, Michael tam olarak öyle değil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]