English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ S ] / Seconds away

Seconds away traduction Turc

322 traduction parallèle
As Rocky Balboa prays in his corner, the champion dancing over in his corner, we're just seconds away from the fight of the century, Superfight II.
Rocky Balboa dua ediyor. Şampiyon köşesinde dans ediyor. Yüzyılın karşılaşmasına saniyeler kaldı :
You guys are about ten seconds away from solitary, you know that?
Hücre cezası almanıza ramak kaldı, farkında mısınız?
From the sound of things, I'm about 20 seconds away from becoming a part of the landscape.
Gelen seslere bakılırsa toprağın bir parçası olmama sadece 20 saniyelik mesafe var.
We're seconds away from closing this deal, clearing 75 grand.
Bu konunun lehimize kapanması ve 75 bini cebe atmamız an meselesi.
[PAO] Some 7 minutes, 22 seconds away from ignition... on the LM ascent back into lunar orbit.
Ay yörüngesine yapılacak olan kalkışa 7 dakika 22 saniye kaldı.
This gas-fired business had penetrated so deeply into my subconscious, I thought I was seconds away from bursting into flames.
Bu gazlı iş, bilinçaltıma o kadar yerleşmişti ki kendimin de bir kombiye dönüştüğünü düşünmeye başladım.
You're ten seconds away from the most embarrassing moment of your life.
Hayatının en utanç verici anına on saniyelik mesafedesin.
You're seconds away from the most embarrassing moment of your life.
Hayatının en utanç verici anına on saniyelik mesafedesin.
Jerry, I was five seconds away from breaking up with him.
Jerry, ondan ayrılmaya 5 saniye uzaklıktaydım.
I can't afford to be wrong about you. We were 45 seconds away from the gold medal. And our boy dropped the ball.
Senin hata yapma ihtimalini göze alamam Altın madalyaya 45 saniye kalmıştı Kapıyı çalıyorduk.
- He's outside. We're five seconds away.
- O dışarıda.Beş saniye uzaktayız.
Oh, Doctor! We are seconds away... from the hundred-meter butterfly.
100 metre kelebek yarışına dakikalar kaldı.
We don't know where Graff and that posse is. They could be seconds away.
Graff ve birliğinin nerede olduğunu bilmiyoruz.Her an gelebilir.
We're three seconds away from the target zone.
Pekala çocuklar, iniş bölgesine üç saniye!
If you'll step over here, the geyser is seconds away...
Eğer bu tarafa gelirseniz, bir iki saniye sonra fışkıracak...
Listen. I am two seconds away from calling the police.
Dinle, Birazdan polisi arayacağım.
You were five seconds away from hysteria.
İsteri nöbeti geçirmene ramak kalmıştı.
We're seconds away from establishing visual contact.
Göz temasına saniyeler kaldı.
- Ten seconds away.
- On saniye kaldı.
I realize you were suffering from oxygen deprivation, and we were literally seconds away from death, so I know you probably didn't mean it.
Oksijen azlığından, acı çektiğinin farkındayım, ve ölümden, sadece saniyeler kadar uzaktaydık, ve seni bildiğim kadarıyla, bunu demek istemedin.
Okay. He's 45 seconds away.
Tamam. 45 saniye mesafede.
For the record, gentlemen, you are now five seconds away from a court-martial, so make the best of them.
Bilginiz olsun diye söylüyorum, divan-ı harbe verilmenize beş saniye kaldı. Tadını çıkarın.
- Look, I'm about 2 seconds away from blowing it with Joey.
- Bak, Joey ile işleri berbat etmeme ramak kaldı.
We're three seconds away from being mugged or pierced.
Saldırılıp delik teşik edilmekten iki saniye uzaktayız.
You're 1 0 seconds away from spending the rest of your life in the padded room.
Ömrünün kalanını hücrede geçirmeye çok yaklaştın.
We're about two seconds away from a full Bob Findley explosion.
Tam kapsamlı bir Bob Findley patlamasına 2 saniye kalmıştı.
Especially since everybody we know lives about 30 seconds away.
Özellikle, yaklaşık 30 saniye uzaklıktaki insanları tanıdığımızdan beri.
There are 2,081,376,000 seconds in the average man's life, each tick of the clock the beat of a heart, and yet you sit here uselessly ticking your lives away... because certain members are not on schedule.
Ortalama insanın hayatında 2.081.376.000 saniye vardır. Saatin tik tak sesi kalbin bir vuruşudur ama siz oturmuş, hayatınızı boşa harcıyorsunuz. ... çünkü üyelerimizden bazısı geç kaldı.
Cougars kick off to State, seconds ticking away things don't look bright for the conference champions.
Cougars oyunau başlatırken saniyeler ilerliyorken konferans şampiyonları için işler pek parlak gözükmüyor.
But, Sheriff, I can put you away in two seconds by twisting your arm again.
Başkan gelmeden önce buraya getirip burasını basmalarına neden olabilir. Şerif, yine kolunu burkarak iki saniyede seni safdışı bırakabilirim.
You are many miles away from your planets but not in a matter of seconds.
Binlerce kilometre uzaklaştınız, ama birkaç saniye içinde değil.
And incidentally, here's something for you to remember... while I'm away for the next 60 seconds.
Bu arada, işte size ben önümüzdeki 60 saniye boyunca yokken hatırlamanız gereken bir şey.
I've still got the bathroom for another 45 seconds, so go away.
Banyo hala 45 sn.'liğine benim.
Strangerwill give him a couple of seconds to think about who Paul Lazzaro is... and what life's gonna be like without a pecker, then he'll shoot him once in the guts and walk away.
Yabancı ona Paul Lazzaro'nun kim olduğunu ve penissiz yaşamın nasıl olacağını düşünmek için birkaç saniye verecek sonra da onu bir kere de kıçından vurup, çekip gidecek.
While precious time was being lost in canada The seconds were ticking away for the free world.
Kanada'da, değerli zaman kaybolurken özgür dünyanın saniyeleri sayılıydı.
He gives us meaningless clues, dangles red herrings bedazzles us with banalities while seconds tick away towards the terrible murder.
Bize anlamsïz ipuçlarï veriyor, yem atïyor basit seylerle sasïrtïyor. Bu arada korkunç cinayete dogru zaman hïzla geçiyor.
So, while we celebrated you running for attorney general I could sneak away and be able to spend 35 seconds alone with Nick!
Ben de, senin başsavcılığa adaylığını kutladığımız gece oradan gizlice çıkıp Nick ile baş başa 35 saniye geçirebileyim!
Yes, a guy just took it away a couple of seconds ago.
Evet, demin bir adam gelip aldı.
You have five seconds to move away.
Dağılmak için beş saniyeniz var.
You stay in that diamond another three seconds, the bogey's gonna blow you away.
Eger o durumda üç saniye daha kalırsanız, düşman işinizi bitirir.
If we can disable our attacker, if only for a few seconds, we can drop our shields and beam the away team back aboard.
Saldırganımızı kısa bir süre için bile olsa, etkisiz kılabilirsek, kalkanları indirip, dış görev ekibini ışınlayabiliriz.
Just a few seconds ago, right outside in the hallway this nut, some sick nut comes up to me and says he was supposed to watch this girl's cat while she was away out of town.
Bir kaç dakika önce, hemen kapının önünde.. .. bir ruh hastası bana gelip.. .. kız arkadaşının şehir dışındayken onun kedisine bakmak zorunda..
He'd get nervous in close fly-bys and pull away in the final seconds.
Gösteri uçuşu yaklaştıkça heyecanlanıyordu ve kaçıp kurtulmak istiyordu.
In 10 seconds Larry is going to come and take you away from me.
On saniye sonra Larry girecek ve seni benden uzağa götürecek.
I could feel the seconds ticking away, panic building up.
Saniyelerin ilerlediğini hissedebiliyordum, panikliyordum.
How do you like feeling your last seconds on Earth ticking away?
Hayatınızın son saniyelerini yaşamak nasıl bir duyguymuş?
That should keep him away for 1 0 seconds.
Bu onu 10 saniye kadar uzak tutar.
Rocky, I go away for two seconds, and you change your name from Goon to Rocky?
Rocky, iki dakika uzak kalıyorum ve sen adını Aptal'dan Rocky'ye çeviriyorsun ha?
I think that ifyou'll let me do that just for a few seconds I can walk away and never speak to you again.
Eğer sadece birkaç saniyeliğine bana izin verirsen arkamı dönüp gider ve seninle bir daha asla konuşmam.
Five seconds to get away from here.
Uzaklaşmanız için, beş saniye.
Can I get by him, up the stairs, out of the building, seconds ticking away?
Yanından geçebilir miyim? Merdivenleri tırmanıp binadan çıkabilir miyim? Saniyeler geçiyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]