English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ S ] / Sounds like

Sounds like traduction Turc

20,078 traduction parallèle
Sounds like this Hades was an even worse king than I was.
Hades benden de kötü bir kralmış anlaşılan.
- It sounds like she's leaving you.
- Seni bırakıyormuş gibi geliyor.
Sounds like fluid.
Sıvı birikimi gibi duruyor.
Sounds like a hell of a Bar Mitzvah.
Yahudi yaş kutlaması fena oluyor desene.
But riding in a truck sounds like it would be a very manly thing to do.
Ama kamyon sürmek erkekçe bir şey gibi görünüyor.
Sounds like "ja booty."
Sanki "ne but be" dermiş gibi.
It sounds like trouble.
Sorun çıkarabilir.
Hmm, still sounds like a lie.
Hala yalan gibi.
Sounds like Sunday morning at my house, so...
Evimdeki pazar sabahlarına benziyor.
It sounds like Pierce was doing exactly the same as you, just from a different point of view.
Pierce da senin yaptığının aynısını yapıyormuş gibi görünüyor. Bakış açınızın farklı olması onun yanıldığını göstermez.
Sounds like the kid went through a lot of physical and emotional pain.
Bir sürü fiziksel ve duygusal acı yaşamış gibi.
It sounds like I'm bragging.
Sanki bununla övünüyormuşum gibi.
Sounds like your problem to deal with with your wife.
Görünüşe göre karınla çözmeniz gereken problemleriniz var.
Sounds like.
Şey gibi.
Sounds like "eat."
Yemek gibi.
Sounds like "ate"!
Yedim gibi!
And maybe rush-delivered, since it sounds like Dr. Masters is eating all of his meals from an antique teacup.
Belki acil teslimat yaptırırız, çünkü baksanıza, Dr. Masters bütün yemeklerini antika fincanda yiyormuş.
This sounds like Perry Mason.
Perry Mason gibi oldu bu.
- Now, that sounds like a gamble to me.
Bu bana biraz kumar gibi geldi.
That just sounds like a Dutch guy and a Frenchman with a personal injury practice. With all due respect.
Sanki Flemenk bir adamla bir Fransız ferdi kaza pratiği yapıyormuş gibi geliyor, kusura bakmayın ama.
Um, well, I mean, it just kind of sounds like a cold.
Soğuk algınlığına benziyor.
Oh, it sounds like he's testing you.
Sanki seni sınıyor gibi.
[Ryan] Almost sounds like running water.
- Akan su sesi gibi.
[John] Yeah, sounds like a brook.
- Evet, bir dere gibi.
Oh, that sounds like a relaxing day.
Kulağa rahatlatıcı bir gün gibi geliyor.
Sounds like a very pleasant evening.
Kulağa güzel bir akşam gibi geliyor.
- Holy shit. That sounds like a hair care product.
Saç bakım ürünüymüş gibi geliyor.
It sounds like we both had a rough night.
İkimiz de zor bir gece geçirdik desene.
With respect, it sounds like you don't have a damn clue, Detective.
Görünen o ki, iyi bir kanıtınız yok gibi, dedektif.
- That sure sounds like me.
- Tam da bana benziyor.
Hey, it sounds like it's slowing down.
Hey, sesler yavaşlıyor gibi geliyor.
Oh, yeah. Sounds like a real piece of cake.
Oh, tabi.Kulağa gerçek bir dilim kek gibi geliyor.
So that's what approval sounds like.
demek onaylama sesi böyle oluyormuş.
Sounds like fun.
Eğlenceli görünüyor.
Oof, sounds like he doesn't care if he ever sees you again.
Umursamıyor gibi tırnak, geliyor. Hiç tekrar görürse.
Sounds like you're optimistic.
İyimser gibisin.
I'm just saying that Jerret sounds like a very compelling story on which you happen to have pole position.
Sadece diyorum ki Jerret'in senin de önemli bir yerinde direkt bulunduğun iyi bir hikayesi var.
- Sounds like a classic conflict of interest.
- Tipik çıkar çatışması gibi duruyor.
Sounds like you do mostly residential work.
Daha çok yerleşim yerleriyle ilgileniyormuşsun gibi geldi.
I know to you young people that sounds like a death sentence.
Gençler için ölü fermanı gibi göründüğünü biliyorum.
Sounds like we have something in common.
Ortak noktalarımız varmış gibi görünüyor.
Sounds like the Ock I know.
Bildiğimiz Ock.
That sounds like the pot... ( GRUNTS )... calling the kettle ugly.
Dinime küfreden Müslüman olsa.
'Cause I know what he sounds like when he can't breathe,'cause he had pneumonia when we were in college, - so I know what he sounds like when he's... - Okay.
Çünkü nefes alamıyorken çıkardığı sesi biliyorum çünkü üniversitedeyken zatürree olmuştu o yüzden nefes alamazken nasıl ses...
It sounds like a, uh, contract might be in order.
Sözleşme imzalasak daha iyi olur gibi.
That part you just read, it sounds too fancy. Like, just make the language more regular.
Az önce okuduğun kısım çok süslü geliyor, biraz daha gündelik konuşsunlar.
- Sounds like you guys are fucking.
Bana sikişiyorsunuz gibi geliyor.
Sounds more like Doctors Without Condoms.
Daha çok kondomsuz doktorlara benziyor.
Sounds just like anyone else who'd be on this list.
Listede olabilecek herhangi biri gibi duruyor sanki.
It sounds less like a getaway and more like the Second Coming.
Kaçılmayacak bir şey gibi geldi, daha çok İsa'nın ikinci gelişi gibi bir şey.
It sounds like love.
Aşka benziyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]