English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ T ] / That hurt my feelings

That hurt my feelings traduction Turc

91 traduction parallèle
Children! That hurt my feelings.
- Çocuklar, duygularımı incitiyorsunuz.
That hurt my feelings!
Duygularım incindi! — Neden?
That hurt my feelings.
Bu duygularımı incitti.
That hurt my feelings at the time.
O zaman bu beni incitmişti.
No, the problem is that everbody came, and I wasn't invited. And that hurt my feelings. Okay?
Sorun şu ki herkes geldi ama ben davet edilmedim ve bu beni üzdü, tamam mı?
Why would that hurt my feelings?
Neden duygularım incinsin ki?
Then he said something that hurt my feelings.
Sonra söylediği bir şey canımı yaktı.
That hurt my feelings... You sanctimonious, fanatical prick.
Duygularımı incitiyorsun dindarlık taslayan, fanatik serseri.
That hurt my feelings.
Bu söz beni incitti.
Mack, don't let her hurt my feelings... you're going up in that nursery if I have to drag you by the hair.
Mack, duygularımı incitmesine izin verme- - Seni saçından sürüklemek zorunda kalsam da o çocuk odasına çıkacaksın.
No, ma'am. There's a couple of things I am smart about, and one of them's not letting my feelings get hurt easy. That's smart.
Rahatsız edilme kısmı tamam, ama sürekli rahatsız edebilsin diye bir kızla evlenip ev falan yapmayacağım.
I mean, all your oohing and ah-ing - is that just so you don't hurt my feelings? Stop it!
Yani o "oh" ların "ah" ların yalandan mıydı üzülmeyeyim diye?
Unless you done that, you don't know me, my pain, my hurt, my feelings.
Başına bu gelmediyse beni tanıyamazsın.
My dad, um, is a psychologist, and he helps people that are hurt or lost their feelings, and, um, that's it.
Benim babam, um, bir psikolog... ve o insanlara yardım eder... acısı olanlara... ya da hisselerini kaybetmiş olanlara... ve, um, bu kadar.
That's good, cause I know you wouldn't want to hurt my feelings.
- Bu iyi. Çünkü biliyorum ki, sen benim duygularımı incitmek istemezsin.
And I must say, my feelings are a bit hurt that anyone would be that anxious to get away from me.
Ve şunu söylemeliyim ki... biri benden kaçmaya çalıştığı için biraz alındım.
That part don't hurt my feelings none.
O kısım duygularımı pek etkilemedi.
Look, Roz, I'm not gonna fight anymore, but I want you to know you said a lot of things that really hurt my feelings.
Roz, artık kavga etmeyeceğim ama söylediklerin beni çok kırdı.
Before your accident, you never would have considered that my feelings might have been hurt.
Kaza geçirmeden önce, hislerimin incindiğini asla göz önünde bulundurmazdın.
I am sorry but are you not the same Fred Flintstone, who hurt my feelings, so that I spent the rest of my vacation in my room watching paperview?
Afedersin ama, sen kalbimi kıran Fred Çakmaktaş'la aynı kişi misin? Senin yüzünden tatilimi odamda kablolu yayınları izleyerek geçirdim.
You know, that actually hurt my feelings.
Biliyor musun, kalbimi kırdın.
You were really mean to me putting me through that whole song and dance for nothing You hurt my feelings
Bu kadar güzel bir şeyi yapacak maharet veya görecek göz yok bende. Güzel mi olmuş?
That would sincerely hurt my feelings.
Bu gerçekten beni kırar.
But it did hurt my feelings, and I want you to know that if I die..
Ama bu benim duygularımı incitti ve bilmeni istiyorum, eğer ben ölürsem...
Now, at one point in my life, you saying a couch that I carefully picked out and had to pay off over eight months is terrible might've hurt my feelings, but not anymore.
Bir noktada, benim dikkatlice seçerek aldığım ve parasını sekiz ayda ödediğim bu kanepenin berbat olduğunu söylemen beni incitebilirdi ama artık incitmiyor. - İncitmiyor mu?
It's fabulous, and you said that to hurt my feelings.
- Beni incitmek için söyledin.
As for me, I just didn't want Turk to know that he'd hurt my feelings.
Bana gelince, sadece Turk'ün duygularımı incittiğini fark etmesini istiyordum.
Look, if you would be more comfortable talking to someone older, that wouldn't hurt my feelings in the slightest.
Bak, daha yaşlı biriyle konuşmak eğer seni daha rahat hissettirecekse bu benim duygularımı incitmez. İstersen sana önerebileceğim...
You fucking pick Adams to represent you, you hurt my fucking feelings and that is the fucking matter's end.
Seni temsil etmesi için gidip Adams'ı seçtin, ve beni kırdın. Artık geçmiş olsun.
That don't mean my feelings can't get hurt.
Ama bu kırılmayacağım anlamına gelmiyor.
You need to respect that my feelings are hurt.
Ama sen de kırılmış olmama saygı göster.
That really hurt my feelings by the way.
Bunu yapman duygularımı bayağı incitti bu arada.
Look, it's just that I felt like you were criticizing me, and that really hurt my feelings.
Bak, sanki beni tenkit ediyormuşsun gibi hissettim ve buna çok kırıldım.
They cost extra to do that? You can't hurt my feelings.
Böylesi daha mı pahalı oluyor?
Is that supposed to hurt my feelings?
Bunun beni inciteceğini mi düşünüyorsun?
What made you think that would hurt my feelings?
Bunun kalbimi kıracağını da nerden çıkardın?
That would hurt my feelings if I thought you meant it.
Eğer ciddi olduğunu düşünseydim, duygularımı incitirdin.
I did not know that it would hurt my feelings.
Hiçbir şey değişmemiş, hâlâ incitiyorsun beni.
You ask him, if I do that he'll say something mean over to hurt my feelings.
Sen sor, ben sorarsam, kalbimi kıracak bir şeyler söyler.
You know, that would hurt my feelings if it wasn't coming from such a mediocre-looking person.
Biliyor musun bu beni incitebilirdi eğer ki söyleyen senin gibi vasat görünümlü biri olmasaydı.
But then, that would hurt my feelings.
Ama tabii kalbimi kırmış olursunuz.
Try not to let it hurt my feelings that you're finally getting around to putting in a pool.
Sonunda bir havuz yaptırdığın için kendimi üzmemeye çalışıyorum.
I don't want to hurt your feelings, but is it possible that if I hit you I might get a herpes on my hand?
Duygularını incitmek istemem ama sana vurduğum taktirde elimle uçuk kapabilirim sanırım.
That kind of hurt my feelings.
Tavrınız beni incitti.
Is it weird that my feelings are hurt that no one's found any dirt on me yet?
Tuhaf ama kimsenin benim geçmişimle ilgili bir pislik bulmamış olması beni incitti.
That really hurt my feelings.
Bu gerçekten duygularımı incitti.
Are you afraid that you might hurt my feelings...
Duygularımı incitmekten korktuğundan mı...
And, uh... I told him, you know, That it hurt my feelings
Ona, bilirsin konseri ve diğer şeyleri iptal etmesinin duygularımı incittiğini söyledim.
Are you going to hurt my feelings like that?
Duygularımı böyle mi inciteceksin?
That'd hurt my feelings.
Çok kalbim kırıldı.
Before we go in, I just wanna make sure that you understand why my feelings were hurt.
Girmeden önce, duygularımı incitme sebebini anladığından emin olmak istiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]