English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ T ] / The roof

The roof traduction Turc

8,274 traduction parallèle
Well I had it years ago, but, then I left it on the roof of my car at a gas station and drove off.
Aslında yıllar önce benimde iyi bir yaşantım vardı fakat sonra arabamı bir benzin istasyonunda bıraktım, ve uzaklaştım.
Abbott's been having meetings on the roof.
Abbott çatıda toplantılar yapıyordu.
Right after I dropped Drexel off the roof.
Drexel'i çatıdan attıktan hemen sonra.
He threw Drexel off the roof.
Drexel'ı çatıdan attı.
From the roof, it's feels a bit lonely. Yeah...
- Şu manzarayı iş yerinin çatısından izlemek ne acı.
The roof?
Çatı mı?
This is the roof.
Çatıdayım.
The roof has been compromised.
Çatı tehlikeye girdi.
The roof, huh.
Demek çatı.
Shirley's levels are through the roof.
Shirley'nin sonuçları limitin üzerindeydi.
Fees through the roof, of course, that's crippling.
Okul harçları da çok yüksek ne yazık ki.
And the sales for Chick-fil-A went through the roof once Elton John bought'em.
Elton John tanıtmasa tavuk burger de bu kadar tutmazdı.
Real estate prices in this turd town are through the roof.
Emlak fiyatları uçtu gitti.
Like Fiddler on the Roof or some shit like that.
Damdaki Kemancı veya ona benzer boktan şeyler gibi işte.
No, he strangled her on the roof of a sorority house and then put her in a water tank.
Hayır, kızı dernek evinin çatısında boğazlamış ve ardından su deposuna atmış.
Not one girl in that sorority house saw him go upstairs to the roof that night.
O dernek evindeki kızlardan birinin o gece Sam'i çatıya çıkarken görmüş olması.
It'll show that he was the father, and then hopefully, the laptop will prove that he was on the roof of the sorority house.
Bebeğin babasının o olduğu ortaya çıkacak ve umarım laptop da onun dernek evinin çatısında olduğunu kanıtlayacak.
Yeah. Hey, are you moving into that apartment with the roof garden?
Çatıda bahçesi olan daireye taşınan siz misiniz?
He said, "You know, I just... If you could, just carry me up to the roof and throw me over the... roof."
"Beni çatıya taşıyabilirsen ve beni çatıdan aşağı atabilirsen." dedi.
The instant Javier died the price of his paintings started going through the roof.
Javier ölür ölmez resimlerinin fiyatı acayip pahalılaştı.
I can't believe the roof collapsed.
Çatının çöktüğüne inanamıyorum.
And you two weren't performing some remote hack on some of the most advanced security systems on the market while rappelling from the roof, so by my count, that adds up to three guys not counting Mr. Rabbit.
Ayrıca çatıdan iple inerken sadece piyasadaki en gelişmiş güvenlik sistemlerinden birini kırmıyordunuz sadece, yani benim hesabımla Bay Rabbit hariç üç kişi yapıyor bu kadroyu.
But what the? ! Why from the roof?
Neden çatıdan geldi?
Oh no! There is a leak at the roof!
Olamaz, çatı akıtıyor.
During the humid rainy season, you bloat up, and you frantically defended yourself from a leak in the roof.
Yağmurlu mevsimlerde şişiyorsun, ayrıca çatıdan akan suya öfkeleniyorsun.
Hmm, perhaps we'll be lucky and they'll leave her on the roof. Athénaïs!
Belki de şanslıdırlar ve onu çatıda bırakırlar.
Why do you need all this money if I'm paying for the roof over your head?
Başını sokacak evinin masraflarını ben karşılarken, neden bu kadar para gerekiyor?
The judges are scoring me through the roof right now.
Hakemler beni çatıdan puanlıyorlar.
Sucking the roof of your mouth, bobbing your head off beat.
Üst dudağınla oynamandan, kafanı ritme uygun sallayamamandan.
Snapper's through the roof.
Tavan yaptı!
I pushed you off the roof of your bougie-ass crib.
Seni o saray gibi evinden siktir etmeyi.
Take the ladder from the roof.
Çatıdan merdivenlere geç.
Exfil via the roof, one floor up.
Çatıdan çıkıyoruz. Üst kattan.
I would like to climb out on the roof and shout out, "I am a homosexual in love with Robert Hanson, who is also a homosexual."
Çatıya tırmanıp şöyle bağırmak istiyorum : Homoseksüel Robert Hanson'a âşık olan bir homoseksüelim.
And when I tried to bring it up to her, I mean, she just... she hit the roof.
Ve onunla konuşmaya çalıştığımda çılgına döndü.
We're gonna need help carrying Detective Foster to the roof.
Dedektif Foster'i çatıya taşımak için yardımı gerekecek.
What the hell are we going to the roof for?
Neden çatıya taşımak zorundayız ki?
Uh, I'M Gonna Run To The Store, And I'Ve Got To Fix The Roof.
Alışverişe gideceğim, ve çatıyı tamir edeceğim.
Light therapy patio up on the roof.
Çatıda ışıklı terapi terası.
If you can see the rotating mirror on the roof, sire.
Çatıdaki dönen aynayı görebilirsiniz Kralım.
He certainly has friends in the right places, but I do have final say over who lives under my roof.
Doğru yerlerde tanıdıkları olduğu kesin ama benim çatım altımda son sözü ben söylerim.
Say I take the scalps of every blessed person under this roof.
Diyelim ki bu çatı altında sevdiğin herkesin kafa derisini yüzmüşüm.
Take his lightning rod. Placed on a roof, it guides the energy from a bolt harmlessly to the ground.
Çatıya yerleştirilmiş paratoner yıldırımdan gelen enerjiyi zararsızca toprağa iletiyor.
That roof was gonna collapse, 80 % of the rubble was styrofoam.
O çatı zaten çökecekti. Molozların % 80'i plastik köpükmüş.
And while you both are under the same roof, you can forge ahead with the aerodrome plans.
İkiniz de aynı çatı altındayken, havalimanı planlarına devam edebilirsiniz.
'Men returning from war are living on the streets because they don't have a roof over their heads.
Bir erkek savaştan dönüyor ve sokakta yaşıyor çünkü başını sokacak evi yok.
The boy an the baby, they eserve a roof.
Oğlan ve bebek başlarını sokacak bir çatıyı hak ediyorlar.
Damp in the roof.
Rutubetli çatı.
Maybe I wasn't the perfect husband, but I took good care of the family, food on the table, roof over the head.
Belki mükemmel bir koca değildim ama aileme çok iyi baktım yedikleri önünde yemedikleri arkasındaydı.
If the patrol rolls through, they sprint down here, toss whatever it is they're holding up on that roof.
Devriye geçerse buraya koşarlar. O çatıda ne varsa fırlatırlar.
Climbed to the top of our roof and thought she was a bird.
Çatımızın tepesine tırmandı... ve kendini kuş sandı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]