You still can traduction Turc
8,003 traduction parallèle
Now he's dead, you still can't.
Şimdi öldüğü hâlde de mi bırakamıyorsun?
You still can't believe she's dead, can you?
Hala onun öldüğüne inanamıyorsun, değil mi?
You still can't remember anything?
Hala bir şey hatırlamıyor musun?
But you still can't identify Mendoza as the man who broke in to your house.
Fakat yine de Mendoza'yı evinize giren adam olarak teşhis edemiyorsunuz.
Take what's left... and just get somewhere safe while you still can.
Kalanları al. Hala imkanın varken güvenli bir yere git.
You can fix this still, right?
Bunu düzeltebilirsin, değil mi?
How can a touch last so long... that you can still feel him after all these years?
Bunca yıl sonra hala onun dokunuşunu nasıl hissediyor olabilirsin ki?
I hope you and I can still befriends.
Umarım ikimiz arkadaş kalabiliriz.
I can still come with you, if you want me to.
Eğer istiyorsan hâlâ seninle gelebilirim.
If I have that thing that you said, that heart infection, can you still help me?
Eğer o dediğiniz şey, o kalp iltihabı varsa, yine de bana yardım edebilir misiniz?
But you know there's still a bit of caffeine in there they just can't get out.
İnsanın içinde bir türlü çıkaramadığı kafein olur ya hani?
♪ I'm still leavin', you can keep ya money ♪
♪ Gidiyorum yinede kalabilir paran sende ♪
( crickets chirping ) MICHAEL : I know you can't go out, but you still gotta eat, right?
Dışarı çıkamayacağını biliyorum, ama yine de yemek yemelisin, değil mi?
Can you still track it on radar?
- Radarınızda hala görünüyor mu?
I'd still be detective if I could, but, you know, body just can't take it anymore.
İstesem hâlâ dedektif olabilirim ama bedenim el vermiyor artık.
I can't believe you're still doing the Laurie story. Honestly he's crazy.
Hâlâ Laurie hikâyesini uydurduğuna inanamıyorum.
INTERVIEWER : You can bet that Marlon Brando's impact on the world of movie acting will still be felt 500 years from now.
Marlon Brando'nun oyunculuk dünyası üzerindeki etkisinin... 500 yıl daha süreceği kesin.
You can still call me Ms. Abbott.
Bana hala bayan diyebilirsiniz.
It's not tight enough if you can still talk.
Konuşabildiğine göre çokta gergin değil.
Gretel, I know we haven't spent a ton of time together recently, but you can still tell me if there's something wrong. You know that, right?
Gretel, son zamanlarda pek fazla vakit geçirmediğimizi biliyorum ama yanlış birşey varsa, bana söyleyebileceğini biliyorsun değil mi?
And I can still picture the way you looked at me when you called me a son and you crushed my heart with your fist.
Hatırlayabiliyorum hâlâ çocuğum gibi dediğinde bana olan bakışını elinle kalbimi söküşünü.
- You can still love Robert.
- Hâlâ Robert'ı sevebilirsin.
- You can still spar with us.
- Hala bizimle maç yapabilirsin.
And maybe... maybe you can still get it up for Cindy.
Ve belki... belki Cindy için hâlâ kaldırabilirsin.
Look, you can still go if you wanna go.
Gitmek istiyorsan hala gidebilirsin.
Well, consider that if you invest that money wisely... Hell, you can burn through half of it first. And you'll still never work a day in your life.
- Şöyle düşün paranı akıllıca işletirsen yarısını çarçur etsen bile hâlâ hayatının sonuna kadar bir gün bile çalışmazsın.
Well, if your bitch here got any money, we can still do a deal if you want.
Sürtüğünde para varsa hâla anlaşabiliriz.
You can't kill him with Hope still in jail.
Hope hâlâ hapisteyken adamı öldüremezsin.
I only want Jessica. You can still leave, Trish.
Ben sadece Jessica'yı istiyorum, sen hâlâ gidebilirsin Trish.
Yeah, you can still screw yourself!
Evet, sen de siktirip gidebilirsin!
Not the donkey kick. You can still walk.
Yürüyebiliyorsun.
But you never would have if things had been different, if Annabel was still... and I can't help thinking things are different for you up there.
Ama olaylar farklı olup, Annabel hâlen olsaydı sevmezdin. Orada olayların senin için farklı olduğunu düşünmeden edemiyorum.
I know you're still married to Ghost, but... if we really want this, can't we make it happen? Maybe.
Hâlâ Ghost'la evli olduğunun farkındayım fakat eğer bunu gerçekten istersek, gerçekleştiremez miyiz?
- You can still dance on this bar.
- Barın üstünde halen dans edebilirsin.
We can still get scouts to come by Anchor Beach, you know.
Anchor Beach'a gözcülerin gelmesini sağlayabiliriz.
I am so glad you give a damn, because after 20 minutes of schmoozing, I still can't tell if he deserves a "Brother of the Year" award
Sanki çok da umurumda, 20 dakikalık lafdan sonara bile ona "Kardeşlik ödülü" nü hak ettiğini söyleyemedim.
There's an old friend you can still help, John, and it's in your own backyard.
Yardım edebileceğin eski bir dostun var John. Şu anda arka bahçende.
It is a game that just never ends. But you can still get out of here.
Ucu açık bir oyun bu ama sen hâlâ gidebilirsin.
Well, I'm glad someone can still find the funny in all of this, because I can tell you, the Attorney General is not frickin'laughing.
Bütün bu olayların içinde hâlâ komik şeyler bulabilmenize sevindim çünkü bölge generali hiç eğlenmiyor.
Yeah, I still can't believe you gave the servers a man's name.
Sunuculara insan ismi verdiğine inanamıyorum.
That's why I convinced Erica that you can still be an asset.
Bu yüzden de Erica'yı hâlâ işimize yarayabileceğine ikna ettim.
To be honest... I still can't believe what you told me but but if there really is something like what you said to me. Then...
Aslında hala söylediklerine inanamıyorum ama sahiden söylediklerin doğruysa sebebi ne?
Can you still remember the name of your kindergarten teacher?
Hala anaokulu öğretmeninin adını hatırlıyor musun?
How many of them can you still remember?
Kaçını hala hatırlayabiliyorsun?
You see, there's still people out there like Brett fucking Favre, who think that when we all stand up and applaud Caitlyn Jenner at the ESPY awards, he can get away with one of these bullshit claps.
Biliyorsunuz, ESPY ödüllerinde hepimiz bir olup Caitlyn Jenner'ı alkışlarken siktiğimin Brett Favre'si gibi,... boktan bir alkışlama ile paçayı sıyırabileceğini düşünen insanlar var hâlâ.
John, I still can't pay you.
John, sana hala ödeme yapamam.
She's asleep still, but you can see her if you like.
- Hâlâ uyuyor ama isterseniz onu görebilirsiniz.
Hey. Sorry, can you, um... did you still want to take'em?
Afedersin, okula bırakacak mısın onları?
You can still call your comrades on the land-line.
Arkadaşlarını sabit hattan arayabilirsin.
I chose not to pry, but she is still a trainee, and in our profession, seeing the worst of humanity every day can take a toll on you.
Zorlamak istemedim ama hâlâ bir stajyer ve bizim meslekte her gün insanlığın en korkunç halini görmek seni yıpratır.
You can kill me, but whoever betrayed you will still be out there.
Beni öldürebilirsin ama sana ihanet eden kişi hala yaşıyor olacak.
you still awake 17
you still here 96
you still there 182
you still have it 42
you still 31
you still love me 34
you still alive 17
you still with me 32
you still don't understand 30
you still owe me 28
you still here 96
you still there 182
you still have it 42
you still 31
you still love me 34
you still alive 17
you still with me 32
you still don't understand 30
you still owe me 28
you still need me 16
you still got it 57
you still don't get it 70
you still have 22
you still love him 36
you still love her 39
you still don't trust me 31
you still have time 22
you still with us 21
you still are 54
you still got it 57
you still don't get it 70
you still have 22
you still love him 36
you still love her 39
you still don't trust me 31
you still have time 22
you still with us 21
you still are 54
you still do 22
you still have a choice 17
you still don't believe me 16
canada 221
cancer 402
can i ask you something 847
can't complain 101
can you speak english 16
can you swim 39
candy 505
you still have a choice 17
you still don't believe me 16
canada 221
cancer 402
can i ask you something 847
can't complain 101
can you speak english 16
can you swim 39
candy 505
canceled 36
candace 176
cannonball 58
canadian 54
can you hear me 3134
can't see 24
can't talk now 20
can't wait to see you 28
can't 831
cannibals 28
candace 176
cannonball 58
canadian 54
can you hear me 3134
can't see 24
can't talk now 20
can't wait to see you 28
can't 831
cannibals 28