Ama ben iyiyim traduction Anglais
708 traduction parallèle
- Ama ben iyiyim!
- But I'm fine!
Ama ben iyiyim.
But I feel fine.
Çok iyisiniz Şerif. Ama ben iyiyim.
It's real nice of you, Sheriff, but I'm all right.
Çok teşekkür ederim ama ben iyiyim.
Thank you very much, but I'll be all right.
Biliyorum, ama ben iyiyim anne.
I know, but I'm okay, Mother.
Hayır, tuhaf gelebilir, ama ben iyiyim.
No, I sound funny, but I'm okay.
İyi olmadığımı zanneder, ama ben iyiyimdir. İyiyim değil mi George?
He thinks I'm no good but I am good, aren't I George?
Ama ben iyiyim yani.
But I'm okay, you know.
Ama ben iyiyim.
But I'm okay.
Deanna, teşekkür ederim, ama ben iyiyim.
Deanna, thank you, but I'm all right.
Bu zamana kadar kaç asır yaşadın bilmiyorum, ama görünüşe göre ben duygularımı kontrol etmede daha iyiyim.
I don't know how many centuries you've lived'til now, but it looks like I'm better at controlling my emotions.
Ben iyiyim hayatım, ama Çita...
I'm all right, dear, but Cheetah...
Ama şimdi ben O'ndan daha iyiyim.
But now I am more well than he is.
Ama ben çok iyiyim!
But I'm perfectly all right!
- Elbette, ama hasta varsa... - Ben iyiyim, gerçekten.
- Oh, surely, if somebody's feeling ill - - l'm all right, really.
Ben iyiyim ama, Albay yol güvenli olmadan bizi göndermeyecek.
I am but the Colonel won't let us leave before it's safe.
Ben iyiyim, ama bulaşmazlarsa...
I'm good, but if I step on...
Ama ben burada iyiyim!
But I'm fine here!
Ben iyiyim ama bakın ceketime ne yaptılar.
I'm all right, but look what they've done to my coat.
Ben iyiyim ama kalbim hasta.
I am well, but my heart is sick.
Ben iyiyim ama Leylak Bar iflas etmek üzere.
I'm fine, but the Lilac is going under.
Mürettebat, ben iyiyim. Hadi ama, mürettebat.
Crew, i'm all right.
Ben iyiyim ama yarın başım çok ağrıyacak.
I'm OK, but I'm gonna have such a headache tomorrow.
Ben de iyiyim, ama bir işim çıktı.
I'm fine, but something came up.
Ama ben fazla iyiyim.
L'm too soft.
Doktor, tıbba olan yeteneğiniz ve merakınız takdire değer, ama sizi temin ederim, ben iyiyim.
Doctor, your medical skill and curiosity are quite admirable, but I assure you, I'm all right.
Daha iyiyim, ama ben hala...
Better, but I'm still...
- Ben iyiyim ama Byron...
- I'm all right, but Byron...
Ben iyiyim ama sen hayli heyecanlı gözüküyorsun.
Why do you ask? I'm all right, but you've been in a very excited state.
Ben burada yaşıyorum ve iyiyim.. ama bu sadece yaşamımın tortusu!
Here I am alive and well... but this is just the dregs of my life.
Ama ben de senin kadar iyiyim!
But I'm almost as good as you
Ben çok iyiyim, ama onun kadar iyi değilim.
I'm tiptop, all right, but I'm not as good as he is.
- Ben iyiyim ama Corry kötü düştü.
- I'm fine, but Corry's had a bad fall.
Sevgili babacığım, ben iyiyim ama burada çok para kazanamıyorum.
" Dear father, I am well, but I can't earn money here.
Ama ben heryerde en iyiyim
But I'm the top everywhere
Evet, ben iyiyim. Ama kapı sıkıştı.
I'm all right but the door is stuck.
- Ben iyiyim, ama araba...
Well, I'm okay, but the car... I know.
Ne söyleyeceğini biliyorum, "Oh, bir tane daha mı?" Ama inan bana ben çok iyiyim.
You're gonna say, "Not another one." But, believe me, I'm very good.
Ben iyiyim ama operatörünüz yaralandı.
I'm all right, but your navigator is injured.
Ben iyiyim... ama tatil neredeyse bitti.
I'm OK... but the holidays are almost over.
Teşekkür ederim ama yardıma ihtiyacım yok, ben iyiyim.
THANK YOU, BUT I DON'T NEED YOUR HELP.
Ama bu ihtiyar yürüyemiyor bile. - Ben iyiyim.
This one can't even walk.
- Ben iyiyim, ama bisikletim kırıldı, Erkek Fatma...
I'm alright, my bike has been broken. Dirty Tomboy
Ama ben gayet iyiyim baba.
But Daddy, I'm just fine.
Ben iyiyim, ama...
I'm fine, but...
Ben iyiyim, aslında, bilmiyorum ama kendimi daha iyi hissediyorum.
I'm fine. In fact, I don't know, I feel kinda good.
Ben iyiyim ama Woodrow, bu kötü bir başlangıç.
'I God, Woodrow, but it's a bad start.
- Pek kendimde değilim ama iyiyim. Ben...
- I'm not quite myself, but I'm OK.
Ben iyiyim, ama Michael'in iyi olup olmadığını bilmiyorum.
I'm fine now, but I don't know about Michael.
Ben iyiyim ama küpem değil.
Oh, I'm fine, it's my earring that's not doing so well.
Tamam, ama bu sıralar lütfen benim için endişelenme, ben iyiyim.
L'm fine. I Iove you sweetheart. Take care of yourself.
ama benim 40
ama ben biliyorum 26
ama ben istiyorum 21
ama ben istemiyorum 23
ama ben 635
ama ben değilim 29
ama bence 43
ama benim için 21
ama ben sadece 22
ama benim için değil 17
ama ben biliyorum 26
ama ben istiyorum 21
ama ben istemiyorum 23
ama ben 635
ama ben değilim 29
ama bence 43
ama benim için 21
ama ben sadece 22
ama benim için değil 17
ama ben buradayım 16
ama ben yapmadım 19
ama ben değil 26
ben iyiyim 1860
iyiyim 3981
iyiyim ben 125
iyiyim efendim 20
iyiyim dedim 18
ama bu imkansız 78
ama bu imkânsız 18
ama ben yapmadım 19
ama ben değil 26
ben iyiyim 1860
iyiyim 3981
iyiyim ben 125
iyiyim efendim 20
iyiyim dedim 18
ama bu imkansız 78
ama bu imkânsız 18
ama biz 56
ama bu 445
ama biliyorum 27
ama bilmiyorum 49
ama bilirsin 35
ama burada 97
ama bu sefer 44
ama bunu yapamam 24
ama bana 28
ama bu arada 26
ama bu 445
ama biliyorum 27
ama bilmiyorum 49
ama bilirsin 35
ama burada 97
ama bu sefer 44
ama bunu yapamam 24
ama bana 28
ama bu arada 26
ama bunlar 19
ama belki 32
ama bu sabah 17
ama bu kez 23
ama bu mümkün değil 32
ama bazen 44
ama bunu 25
ama bak 80
ama bu çok saçma 28
ama bu gece 38
ama belki 32
ama bu sabah 17
ama bu kez 23
ama bu mümkün değil 32
ama bazen 44
ama bunu 25
ama bak 80
ama bu çok saçma 28
ama bu gece 38