Anladığınızı sanmıyorum traduction Anglais
206 traduction parallèle
Sahip olacağınız mevkinin önemini tam olarak anladığınızı sanmıyorum.
I don't think you realize the full importance of the position you are to occupy.
Anladığınızı sanmıyorum, Peder.
I don't think you understand, Father.
Müdürün demek istediğini pek anladığınızı sanmıyorum.
I don't think you quite understood what the warden meant.
Bu tür işlerden anladığınızı sanmıyorum.
- Yeah? I don't think you understand about arrangements like this.
Bunun nasıl büyük bir manzara olduğunu anladığınızı sanmıyorum.
I don't believe you realize what a great sight it is.
Pek anladığınızı sanmıyorum, efendim.
I don't think you quite understand us, Sir.
Beni anladığınızı sanmıyorum.
I don't think you know what I meant.
Hayır, anladığınızı sanmıyorum.
No, I don't believe you do.
Şu an içinden geçtiğimiz sürecin ne olduğunu anladığınızı sanmıyorum, Bay Graham.
I don't think you understand what we've been through, Mr. Graham.
Mevkiimi tam olarak anladığınızı sanmıyorum.
I do not think you quite realize my position.
Anladığınızı sanmıyorum. Herhangi bir yetkin Bayan Claypoole, bu testi anlamayan sizsiniz.
It's had the rare privilege of listening to an honest man.
Hayır efendim, anladığınızı sanmıyorum, Bay Shocker.
No, sir. I-I-I don't think you understand, Mr Sharker.
Durumun ciddiyetini anladığınızı sanmıyorum.
I don't think you realize the gravity of the situation.
Tam olarak anladığınızı sanmıyorum.
I don't think you quite understand.
Görevimin önemini anladığınızı sanmıyorum.
Captain Kirk, I cannot believe that you do not understand the importance of my mission.
- Anladığınızı sanmıyorum, binbaşı.
I don't think you understand, Major. The war is over.
Bunun ne ifade ettiğini anladığınızı sanmıyorum.
Wait a minute. I don't think you guys understand what this means.
Anladığınızı sanmıyorum.
I don't think you understand.
Sayın hakim, Anladığınızı sanmıyorum.
Your Honor, I don't think you understand.
Durumu anladığınızı sanmıyorum.
I don't think you understand the situation.
Anladığınızı sanmıyorum.
You don't seem to understand.
Anladığınızı sanmıyorum.
I don't think you do.
Anladığınızı sanmıyorum, komutanız yarın sabah saat 09 : 00'a kadar başlamıyor.
I don't think you understand, your command does not start until 09 : 00 hours tomorrow morning.
Affedersiniz bayım... Anladığınızı sanmıyorum.
Excuse me, sir I don't think you understand
- Anladığınızı sanmıyorum.
- I doubt it.
Burada ne olduğunu anladığınızı sanmıyorum.
I don't think you really understand what's happening here.
Anladığınızı sanmıyorum.
Oh, I don't think you do know.
Beni anladığınızı sanmıyorum.
I don't think you understand me.
Anladığınızı sanmıyorum.
- You don't understand!
Sen ve Walker'ın nasıl bir güç ile uğraştığınızı anladığınızı sanmıyorum...
I don't think you or Walker understand the power...
Beni tam olarak anladığınızı sanmıyorum.
I don't think that you trully understand
Anladığınızı sanmıyorum.
- I don't think you do see. - Excuse me?
- Tam anladığınızı sanmıyorum.
- I don't think you quite understand.
Kiminle uğraştığınızı anladığınızı sanmıyorum!
I don't think you understand who you're messing with!
Albay, burada olanları tam anladığınızı sanmıyorum.
Colonel, I don't think you fully understand what is going on here.
Beni anladığınızı sanmıyorum.
I don't think that you understand.
Anladığınızı sanmıyorum.
You don't understand.
Anladığınızı sanmıyorum, Bay Broden, onlar benim iş ortaklarım ve ev arkadaşlarım.
No, I don't thinkyou do see, Mr Broden. They are my business partners and my roommates.
Pek anladığınızı sanmıyorum.
I don't think you quite understand.
Siz bayanların durumumun ciddiyetini anladığınızı sanmıyorum.
I don't think you ladies understand the seriousness of my situation.
İtirazımı anladığınızı sanmıyorum.
I - I don't think you understand my objection.
Beni anladığınızı sanmıyorum Bayan Valentine.
I don't think you're understanding me, Mrs. Valentine.
- Anladığınızı sanmıyorum.
- I do not think you understand...
Bunun, bana ve projenin tümüne ne yapacağını anladığınızı sanmıyorum. - Abarttığın kadar var mı?
I don't thinkyou've grasped quite what it'll do to the whole project, and in particular what it'll do to me.
- Anladığınızı sanmıyorum.
- I don't think you understand.
Anladığınızı sanmıyorum, Doktor.
I don't think you understand, Doctor.
Babamı anladığınızı sanmıyorum.
I don't think you get my dad.
Bakın, anladığınızı sanmıyorum.
Look, I don't think you understand.
Burada kiminle konuştuğunuzu anladığınızı hiç sanmıyorum.
I don't think you understand who you're talking to here.
Anladığınızı sanmıyorum. Yo sen anlamıyorsun, Müdür.
- I don't think you understand.
Anladığınızı hiç sanmıyorum.
No, sir, I don't think you do.
sanmıyorum 1596
sanmıyorum efendim 16
anladım 3457
anladim 18
anladın mı 3957
anladin mi 16
anladın 107
anladın mı beni 67
anladın mı şimdi 18
anladınız mı 673
sanmıyorum efendim 16
anladım 3457
anladim 18
anladın mı 3957
anladin mi 16
anladın 107
anladın mı beni 67
anladın mı şimdi 18
anladınız mı 673