English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ B ] / Bana inanmak zorundasın

Bana inanmak zorundasın traduction Anglais

463 traduction parallèle
Bana inanmak zorundasın Hilfe.
You have to believe me, Hilfe.
Senin için kolay olmadığını biliyorum Henry, ama bana inanmak zorundasın.
I know it isn't easy, but you've got to take me on faith.
Bana inanmak zorundasın.
You've got to believe me.
Bana inanmak zorundasın.
You have to believe me.
Bana inanmak zorundasınız.
You've got to believe me.
Bana inanmak zorundasın!
You've got to believe me!
Bana inanmak zorundasınız!
You have to believe me!
Hayır, bana inanmak zorundasın.
No, you've got to believe me.
Johs, bana inanmak zorundasın!
Johs, you have to believe me!
- Bana inanmak zorundasın.
- You've got to believe me.
Bana inanmak zorundasın.
Roberta, you've got to believe me.
Bana inanmak zorundasın.
You must believe me.
Bana inanmak zorundasınız! Gerçek kurşunlar ve gerçek kan.
With real bullets... and real blood,
Bana inanmak zorundasın.
Now, you've got to believe me.
Bana inanmak zorundasınız!
You must believe me!
-... içinde yeniden başlayacak. - Bana inanmak zorundasınız!
- You've got to believe me.
- Bana inanmak zorundasınız!
You've gotta believe me!
Bana inanmak zorundasın.
Now you gotta believe me.
Bana inanmak zorundasın. Başka seçeneğin yok.
You're gonna have to take my word for it.
Ama Bay Vincent, bana inanmak zorundasınız.
But, Mr Vincent, you have to believe me.
Bana inanmak zorundasın!
You must believe it.
Bana inanmak zorundasın.
You got to believe me.
Ama bana inanmak zorundasınız, bu sandalyeler..... masum.
But you gotta believe me, these chairs... Are innocent.
Ve eğer biraz olsun dostumsan, bana inanmak zorundasın.
And if you're my friend, you would believe me a little.
Bana inanmak zorundasınız.
Look, you gotta believe me.
- Bana inanmak zorundasın. - Hayır.
- Now you must believe me.
- Bana inanmak zorundasınız.
- You gotta believe me.
Ama bana inanmak zorundasın.
But you've got to believe me.
Bay Poirot, bana inanmak zorundasınız. O anahtarı daha önce hiç görmedim.
I already tried to dissuade it, I do not get them to myself.
- Lütfen, bana inanmak zorundasınız!
- Please, you must believe me!
Bana inanmak zorundasın.
You've got to believe me. I don't have to do anything!
Bana inanmak zorundasın.
You have to believe me!
Bana inanmak zorundasınız.
You must believe I'm with you.
Bana inanmak zorundasınız.
Now, you, you gotta believe me.
Sizin perspektifinizden, bu biraz garip gelebilir, ama bana inanmak zorundasınız.
This is going to sound a little crazy from your perspective, but you've got to trust me.
- Bana inanmak zorundasın Scully.
- You've gotta believe me, Scully.
Bana inanmak zorundasın!
- You got to believe me!
Bana inanmak zorundasınız.
You got to believe me.
Bana inanmak zorundasınız.
You have to believe me.
Kaptan, bana inanmak zorundasınız.
Captain, you have to believe me.
Çünkü bunlar gerçekten oluyor. Bana inanmak zorundasınız, bunlar gerçekten oluyor.
Because they really happen... and you gotta believe me, this is really happening.
Anne, bana inanmak zorundasın.
Mummy, you have to believe me.
- Phoebe, bana inanmak zorundasın.
- Phoebe, you have to believe me.
Şüphelerini bir tarafa koyup bana inanmak zorundasın.
You have to put your doubts aside and trust me.
Ama yalandı. Bana inanmak zorundasın, Arky.
But I lied, but you have to believe me, Arky!
Bana inanmak zorundasın!
You "have to" believe me!
Donna bak, bana inanmak zorundasın.
Donna, look, you have to believe me.
Bana istediğini yapabilirsin, ama inanmak zorundasın.
Do with me what you will, but this you must believe.
Bana inanmak zorundasın.
You've gotta believe me.
Ama önce bana inanmak zorundasın.
But you have to trust me.
Bana inanmak zorundasınız.
Is this the man you saw commit these terrible murders?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]