Bana mı anlatıyorsun traduction Anglais
169 traduction parallèle
Bana mı anlatıyorsun?
Say, are you telling me?
- Kanunları bana mı anlatıyorsun?
- You're telling me about the law?
Bana mı anlatıyorsun?
- They locked me in the attic. - Oh, you can't tell me.
Bana mı anlatıyorsun?
You don't have to tell me.
Gestapo'yu bana mı anlatıyorsun?
You want to tell me about the Gestapo?
Bana mı anlatıyorsun?
You tell me!
Bana mı anlatıyorsun!
You're telling me!
- Bana mı anlatıyorsun?
- Yeah, you tellin'me.
- Bana mı anlatıyorsun.
You're tellin'me.
- Bana mı anlatıyorsun?
- You're telling me?
- Bana mı anlatıyorsun?
- You're telling me.
Bana mı anlatıyorsun.
You're telling me.
Bana mı anlatıyorsun.
Tell me about it.
Bana mı anlatıyorsun, bilmez miyim!
Tell me about it.
Bana mı anlatıyorsun!
Oh, you don't have to tell me.
- Bana mı anlatıyorsun.
You're telling me.
Bana mı anlatıyorsun, Berger?
Tell me about it, Berger.
Evet, bana mı anlatıyorsun?
Yeah, tell me about it.
Bana mı anlatıyorsun? O sırada evliydik.
You don`t have to tell me about that, I was married to him at the time.
Bana mı anlatıyorsun.
Give me a break.
- Bana mı anlatıyorsun?
- Tell me about it.
Bana mı anlatıyorsun, beş kat baypas, sonrasında enfeksiyon, yedi ay fiziksel terapi.
Tell me about it. Quintuple bypass then the infection, seven months of physical therapy.
Ne kadar zor olduğunu bana mı anlatıyorsun?
- You're telling me? - It's different for women.
Bana mı anlatıyorsun?
You're telling me.
- Bana mı anlatıyorsun.
- You're tellin'me.
- Bana mı anlatıyorsun.
- Tell me about it.
Bana mı anlatıyorsun.
Cry me a river.
Bana ayak takımının onun ismiyle uğraştıklarını anlatıyorsun, onu korumaya kalktığımda da beni eleştirip- -
You told me how the riffraff in town were busy with her name and when I lift my hand to protect her, you attack me... Shh.
Sen bana öfkelendiğinde çılgına dönebildiğini anlatıyorsun.
You're telling me. I'm so mad I could spit.
- Bana kuralları mı anlatıyorsun?
- You telling me the rules?
Stanley'ye anlattım, herkese aynı şeyi anlattım. Ve şimdi de bana anlatıyorsun.
I don't want to hurt you.
Bana haklarımı ve sana borçlarımı anlatıyorsun.
You tell me what rights I've got and what I owe you.
Bütün bu dedikoduları bana niye anlatıyorsun anlam veremedim? Ne konuşacağımı bilemedim.
I don't see why you want to tell me all that gossip.
Önüne gelenle yatıyorsun, bana anlatıyorsun, sonra ben mi hain oluyorum?
You sleep with anyone, you tell me, and I'm the bastard?
Bana bankayı mı anlatıyorsun?
You talkin'to me about the bank?
Emily'i aldatıp, bana yarım ağızla gerçekleri anlatıyorsun.
You cheat a little bit on Emily and you play around the truth with me.
Sen de bana masal mı anlatıyorsun?
You gonna tell me fairy tales?
Kutsal ruhun gerçek olup olmadığını bilmiyorum ama sen de bu işi yapıyorsun..... ve bu yüzden bana kutsal hayaleti anlatırsan, sana inanırım.
Des, I don't know the Holy Ghost for a fact, but you're in the Holy Ghost business, so you tell me about the Holy Ghost, I believe you.
Bana mı anlatıyorsun!
Hot for october.
Bana mı anlatıyorsun.
- Yeah, you're telling me. - You know where you are?
Bana burada ne yapacağımı mı anlatıyorsun, dingil?
Are you tellin'me what I'm gonna be doin'here, numb-nuts?
- Bana bu saçmalığı mı anlatıyorsun?
- You're telling me this shit?
Bana Mitnick'i teslim edebileceğini söylemiştin Ama şimdi ona SAS'ı mı anlatıyorsun?
You told me you could deliver Mitnick, but instead, you tell him about SAS?
Benim planımı bana anlatıyorsun.
You're telling me my plan.
Billy, neden bana Lowell'da neler olduğunu anlat mıyorsun?
Billy, tell me what happened in Lowell.
Kızım senin yüzünden ölmek üzere ve sen bana, Masal mı anlatıyorsun?
My daughter's about to die because of you and you're feeding me fairy tales?
Bana hep saçmalıklar anlatıyorsun tatlım.
You're really giving me the shits, sweetheart.
Bana mı anlatıyorsun?
Well, you're preaching to the choir on that one...
Ben elde etmek için mücadele her şeyi, erkeklere beni daha az cazip hale getirmektedir ben hayatımda çok zor çalıştım her şeyi, bana anlatıyorsun, bekleyin?
Wait, are you telling me that everything that I've worked so hard for in my life, everything I fought to achieve, makes me less attractive to men?
Sana bakıyorum, bana bu hikayeyi anlatıyorsun. Ve şu anda kesinlikle oradasın.
And I'm lookin'at you, and you're... telling me that story, and... you're definitely in it right now.
Kusura bakma. Çıktığın kızlarla ilgili her ayrıntıyı bana anlatıyorsun.
I'm sorry, you give me every single detail about your dates.
bana mı 350
bana mı dedin 51
bana mı diyorsun 41
bana mı söyledin 20
bana mı öyle geliyor 16
bana mı söylüyorsun 86
bana mı soruyorsun 42
bana mı dediniz 23
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana mı dedin 51
bana mı diyorsun 41
bana mı söyledin 20
bana mı öyle geliyor 16
bana mı söylüyorsun 86
bana mı soruyorsun 42
bana mı dediniz 23
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana bak 1395
bana öyle bakma 161
bana göre 203
bana gel 139
bana bir sigara ver 29
bana yalan söyledin 158
bana biraz para ver 28
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana bak 1395
bana öyle bakma 161
bana göre 203
bana gel 139
bana bir sigara ver 29
bana yalan söyledin 158
bana biraz para ver 28
bana güven 272
bana sorma 88
bana ver 290
bana biraz zaman ver 38
bana biraz su ver 19
bana bir bira ver 21
bana yardım eder misin 113
bana sorarsan 158
bana da 150
bana bir bak 53
bana sorma 88
bana ver 290
bana biraz zaman ver 38
bana biraz su ver 19
bana bir bira ver 21
bana yardım eder misin 113
bana sorarsan 158
bana da 150
bana bir bak 53