Ben bir şey bilmiyorum traduction Anglais
518 traduction parallèle
- Ben bir şey bilmiyorum.
- I don't know nothing.
Ben bir şey bilmiyorum Joss! Belki ben biliyorumdur.
Joss J'le not!
Ben bir şey bilmiyorum.
I don't know anything about it.
Ben bir şey bilmiyorum.
I don't know from nothing.
- Ben bir şey bilmiyorum.
I don't know anything.
- Konçertomu. - Ben bir şey bilmiyorum.
My concerto.
Fakat inanın, ben bir şey bilmiyorum, hiçbir şey.
But I don't know anything I tell you, nothing!
- Ben bir şey bilmiyorum.
I don't know. I don't know nothing.
Ben bir şey bilmiyorum ki.
But I don't know nothing. That's Gaggi's place.
Ne oldu? Ben bir şey bilmiyorum.
I don't know nothing.
- Ben bir şey bilmiyorum.
- l don't know nothing.
Size ben bir şey bilmiyorum dedim.
I told you I don't know nothing about that.
Ben bir şey bilmiyorum.
I don't know.
Ben bir şey bilmiyorum!
I don't know anything!
Ama ben bir şey bilmiyorum, efendim.
But I know nothing, sir.
Ben bir şey bilmiyorum.
I do not know anything of that.
- Ben bir şey bilmiyorum, gözünü aç.
- Oh, I'll just say : Be careful!
Ben bir şey bilmiyorum.
I don't know anything.
Ben bir şey bilmiyorum o yer hakkında, neydi, Herkül Sütunları mı?
Well, I don't know anything about the Pillars of Hercules, you call it?
Ben bir şey bilmiyorum.
I don't know nothing.
Ben bir şey bilmiyorum, efendim.
I don't know anything, sir.
Ben bir şey bilmiyorum Jack.
I don't know anything, Jack.
Ben bir şey bilmiyorum.
Oh, I don't know anything.
Ben bir şey bilmiyorum.
I don't know anything...
Ben bir şey bilmiyorum tatlım, yemin ederim.
I don't know anything dear, I swear.
Ben bir şey bilmiyorum tatlım, yemin ederim.
I don't know dear, I swear.
- Bir şey var ki ben... Ben o hangi türde biri bilmiyorum.
One thing i'm... i don't know which sort she is.
- Ben de bir şey bilmiyorum.
- You know as much as I do.
Ben de başka bir şey bilmiyorum.
No, I don't know much about it either way.
Bilmiyorum ama ben yanlış bir şey yapmadım.
I don't know, but I've done nothing wrong.
Bir şey bilmiyorum ben.
I don't know anything!
Halbuki ben askerlik dışında bir şey bilmiyorum.
I don't know anything but soldiering.
Tüm bu olanlar hakkında ben de hiç bir şey bilmiyorum.
I don't know what it's all about either.
Ben evlilik gibi şeyler hakkında... pek bir şey bilmiyorum.
I don't know about marr--I don't know about getting married and things like that.
Sana bir şey olursa ben ne yapardım bilmiyorum.
I don't know what I'd do if anything should happen to you.
Bir şey oldu ve ben ne yapacağımı bilmiyorum.
Something's happened and I don't know what to do.
Ben de henüz bir şey bilmiyorum.
I know nothing yet.
bak, kardeşim. ben senin hakkında anlatılan bu garip şeylerle ilgili bir şey bilmiyorum... ne yapıyorsun, ne yapmıyorsun ciddi şüphelerim var eğer izin verirseniz, bir adamı onun iradesi dışında neden hapsettiğinizi öğrenmek istiyorum.
Look, brother, i don't know much about this cult of yours - what's permitted, what isn't permitted - but i seriously doubt if you have the authority to imprison a man against his will.
Sığırlar hakkında senden fazla bir şey bilmiyorum. Eğer ben silahlı gidersem, Sürüye kim başkanlık edecek.
I don't know any more about cows than you do, so if I go as the gun, where's the trail boss?
Bana bak, ben o konu hakkında hiç bir şey bilmiyorum!
Look at one once. What do you know not everything!
Ben hiç bir şey bilmiyorum!
I know nothing!
- Bütün bunlar numaraysa ben de bir şey bilmiyorum.
- If that's an act, then I'm Soupy Sales.
Ben hepi topu yaşlı bir kadınım ve bir şey bilmiyorum.
I'm just an old woman and I don't know nothing.
Bilmiyorum, ben daha büyük bir şey düşünüyordum.
I don't know, I was thinking of something a little larger.
Sizin hakkınızda ben de bir şey bilmiyorum.
I don't know about you either.
Şey, yeşim taşı konusunda bir şey bilmiyorum. Şey, ben de öyle. Fakat profesyonel bir hırsız bilebilir.
It's a little odd, sir, because... just a second ago you said Mr Winters had been shot in the back.
- Ben pek bir şey bilmiyorum.
- I don't know much about anything.
Sizi uzun zamandır tanıyoruz, ama ben hakkınızda bir şey bilmiyorum.
We've known you for a long time, but I never knew anything about you.
Ben hiç bir şey bilmiyorum.
I know nothing.
Kaçınızın haberi var bilmiyorum ama ben tutuklandım bir kaç gece önce tam bu sahnede, şey dediğim için.
I don't know how many of you know, but I was arrested, busted, right here on this stage a few nights ago, for saying...
- Konuşuyor musun şarkı mı söylüyorsun bilmiyorum ama ben bir şey duymuyorum.
- Not when you're talking or singing I don't.
ben bir kadınım 61
ben bir doktorum 106
ben bir aptalım 43
ben bir 82
ben biraz 32
ben bir kızım 25
ben bir askerim 29
ben bir erkeğim 58
ben bir profesyonelim 32
ben bıraktım 27
ben bir doktorum 106
ben bir aptalım 43
ben bir 82
ben biraz 32
ben bir kızım 25
ben bir askerim 29
ben bir erkeğim 58
ben bir profesyonelim 32
ben bıraktım 27