Benim için mi traduction Anglais
4,097 traduction parallèle
Benim için mi?
For me?
- Benim için mi?
- For me?
Benim için mi? Teşekkür ederim.
For me, thank you.
Bu kadından benim için mi vazgeçiyorsun?
You'd give her up for me?
Benim için mi geldin?
Have you come for me?
O tekne benim için mi?
Is that boat for me?
Bunu benim için mi yapmak istiyorsun?
You want to do this for me?
- Bu benim için mi?
Is that for me?
O benim için mi?
Is that for me?
Lavon bütün bunlar benim için mi?
Lavon... all this for me?
Benim için mi?
Is just for me, no?
Bu tavsiye benim için miydi yoksa kendin için mi?
Is that advice for me or for you?
Sanki- - Benim için mi, kendin için mi aldın bunu?
Just like- - you got it for me or for you?
Benim için mi bu kadar süslendin?
Did you get all gussied up for me?
- Benim için mi?
It was meant for me?
Ah, benim için mi?
For me?
Benim için mi?
Me? Oh.
Benim için mi endişeleniyorsun?
You're worried about me? Mm-hmm.
Bu benim için mi?
Is that for me?
Benim için mi endişeleniyorsun, Amador?
You worried about me, Amador?
- Benim için mi hazırladın?
- You did this for me?
- Benim için mi?
For me?
Benim gibi biri için mi?
For a guy like me?
Benim kimliğimi çalmak için girmedin, deği mi?
You didn't go in to steal my identity, did you?
Bunu benim için kolaylaştırmayacaksın değil mi?
You are not gonna make this easy on me, are you?
Evleneceğin adamın ağabeyi benim için uygun değil mi?
The brother of the man you are to marry is not appropriate for me?
Sence çocuk bana bütün diğer yaşanmışları benim de sevdiğimi ve harika zamanlar geçirdiğimi inanılmaz işler yaptığımı bilmem için mi gösterdi?
Do you think that the boy showed me all these other experiences, because he wanted me to know that I have loved, that I have had incredible moments and connections?
- Benim için önemli. - Öyle mi?
I'll know.
Ne diyorsun yani? Doğa seni benim için istediğimi bana verecek birini mi yarattı?
So, what are you saying- - that nature created you for me, someone to give me what I wanted?
Sence bu benim için doğru elbise mi?
Do you think it is right for me?
Benim için mi sakladı diyorsun?
You're saying he kept it for me?
Benim mi yoksa senin için mi?
For me or you?
Yani sırf benim için tüm takımı geride mi bıraktın?
So you left the rest of your team behind... for me?
- Öyle mi? Benim için de iyi bir gün değil.
I just had one of those, too.
Kendi hayatını kurtarmak için benim hastamı öldürmeyi mi söz verdin?
You promised to kill one of my patients to save your life?
- Öyle mi? Benim türüm için mi, kendi türün için mi?
For my kind or your kind?
Yani bu benim gibi biri için istediğim bir şey mi? Çünkü yeterince gerginim.
I mean, is this the kind of thing that I want for a guy like me?
- Benim için mi toplandınız?
All right?
Ve şey, eğer Philip uğrarsa benim için arkadaşça bir tonda "Merhaba, annen bir ara sohbet etmeye gelir mi?" diye sor.
Oh, and, um, if Philip ever picks up, just um, just ask for me in a sort of friendly tone, you know, like, "Oh, hello, is your mum about for a natter?"
O yüzden benim için bir paket yaparsanız sevinirim. Paket mi?
Wrap it up?
Dalia, benim için ibranice mi öğrendin?
Dalia, did you learn yiddish for me?
Burası benim Grayson Global kimlik kartı almak için bekleyeceğim yer değil mi?
Isn't this where I wait to get my Grayson Global I.D. badge?
Ne öneriyorsun anne, benim için parti vermeyi mi?
What are you offering to do, Mom, throw me a party?
- Benim için konumu belirledin mi?
You got that location for me? Yes.
Benim yaptığımı düşündüğünüz için mi bunu soruyorsunuz? Hayır, hayır.
Are you asking me that because you think I did it?
Benim için zor bir dönemdi. - Öyle mi?
This has been a really tough time.
Benim için böyle mi diyorsun?
Is that what you call me?
Ya, şey bilmeliyim, siz bana sırf benim yağlarımdan şeker yapmak şeker yapmak için iyi davranmıyorsunuz değil mi?
Uh, listen, I've got to know- - you're not just being nice to me because in a pinch you could make candles from my fat?
Onlar, benim oğlum için mi?
Are those for my boy?
Ama eğer biz çiftsek,... ve birşey benim için önemliyse,... en azından biraz açık fikirli olman gerekmez mi?
But if we're really partners, and something's important to me, shouldn't you at least be open to it?
Benim olamayacağımı düşündüğün için mi?
Is it because you think I'm not that?
benim için fark etmez 98
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim için farketmez 29
benim için öyle 32
benim için önemli 63
benim için yap 39
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim için farketmez 29
benim için öyle 32
benim için önemli 63
benim için yap 39