Bir araba geliyor traduction Anglais
140 traduction parallèle
Bir araba geliyor.
Here comes a car.
- Bir araba geliyor.
- Here comes a car.
- Bir araba geliyor.
- There's a car coming. Looks like them.
- Bir araba geliyor.
Car coming!
Bir dakika, bir araba geliyor.
Just a moment, there's a car coming now.
- Albay, bir araba geliyor.
- Colonel, here comes a car.
Bir araba geliyor. Ondan ürktü herhalde.
It's a car coming that seems to be unsettling him.
- Kimse yokmuş, al işte bir araba geliyor.
- Nobody! There's a car coming.
Bak, bir araba geliyor!
Look, a car!
Bir araba geliyor.
There's a car coming.
Başka bir araba geliyor Jody.
( Hank ) There's another car comin', Jody.
Bir araba geliyor. Ama dediğiniz gibi beyaz değil, siyah. Alo?
I see a car... it's not as you told me.
Galiba bir araba geliyor.
I think I see a car coming.
- Bir araba geliyor
- There's a car coming.
Bu tarafa doğru bir araba geliyor.
There's a car coming this way.
Bir araba geliyor.
A car is coming.
Çabuk olun çocuklar, bir araba geliyor!
AH, COME ON, THERE'S A CAR!
Hey, bir araba geliyor.
Hey, here comes a car.
Bir araba geliyor!
We got a car coming!
- Hayır, bir araba geliyor.
- No, there's a car.
Hey, bir araba geliyor.
Hey, there's a car coming.
Bir araba geliyor. Bir araba geliyor.
A car...
— Hey, bir araba geliyor.
- Hey, there's a car coming.
Bir araba geliyor!
A car is coming!
Bir araba geliyor.
We got a car coming.
Bir araba geliyor!
There's a car!
Seth, bir araba geliyor.
Seth, a car's coming.
Vurup kaçıyor. Sonra küçük bir araba geliyor cesedin üstünden geçiyor.
Later, along comes a compact- - thump- - runs over his dead body.
Bir araba geliyor.
Ooh! Here comes a car.
Bir araba geliyor ise Lee, dikkat!
Lee watch out, if a car is coming!
Bir araba sesi geliyor Duke.
I hear a car coming down the road, Duke.
Bak, Frank, bir araba geliyor!
Look, Frank, a car is coming!
Bir tane araba geliyor.
Here comes a car.
Kuküpten eve geliyor ve evin önünde park edilmiş bir araba görüyorum.
I come home from the club and see a car parked in front of the house.
- Bir atlı araba geliyor.
- A chariot moving along the road.
Bir araba daha geliyor.
Another car's coming.
Bay King bir grup araba buraya geliyor, vali olmalı.
She's just three years old and her name's Ariadne. All right, all right.
Ben, uh... Bir araba konvoyu görüyorum, ağzına kadar viski dolu arabalar, Julesburg'dan bize doğru geliyor.
I see a wagon train, a whole wagon train loaded up with whiskey a-comin'down on us from Julesburg.
- Bir araba geliyor!
There's a car coming!
O araba herhangi bir yerden geliyor olabilir.
That truck could be anybody and anything.
Bir dizi araba yoldan geliyor.
There's a line of cars coming up the road.
Bir araba geliyor.
Car!
Bu arada, araba ile bir lakaya girdik ve şimdi bir tıkırtı geliyor arabadan.
By the way, the car hit a pothole, and now it's making a clanking noise.
O, yarın bana bir spor araba göstermeye geliyor.
He's coming tomorrow to show me a sports car.
- Bir araba geliyor Ray!
- Ray. Car!
Gözümün önüne, bir araba dolusu altının... kadınsı zevkler uğruna harcanıp savrulması ve istediğimden daha azıyla kalakaldığım geliyor da...
Conjures up pictures of me gold being carted off to pay for feminine pleasures, leaving me with less than what I want.
Boris Badenov, yol tabelalarını değiştiriyor,... böylece gizli askeri üsse gidiyorlar onları orada camları ve kapı kilitleri olmayan bir araba karşılıyor ve Hushaboom adındaki bir bileşikten, sessiz patlamalar meydana geliyor.
Boris Badenov alters the road signs, which causes them to walk onto a secret military base, where they are picked up by a car with no windows and no door locks, and there are silent explosions from a compound called Hushaboom.
- Bir araba dolusu zırva geliyor.
- Here comes an avalanche of bullshit.
Bir Panda arabası yürüyor... Geliyor... Neredeyse hiç gösteri yapmadık, sadece araba ile gezdik.
We hardly did any shows, we just sort of travelled on this coach.
Araba kazası geçirdikten sonra doğum yapan bir kadın geliyor.
We got a mother in active labor following an MVA.
Soygunu yaptıkları arabayı yakıp başka bir araba ile kaçtılar. Her şey bir araya geliyor, Bobby.
This thing's coming together, Bobby.
bir araba 43
geliyorum 2650
geliyor 1263
geliyorsun 30
geliyor musun 650
geliyor musunuz 91
geliyoruz 309
geliyormusun 18
geliyorum efendim 21
geliyorlar 662
geliyorum 2650
geliyor 1263
geliyorsun 30
geliyor musun 650
geliyor musunuz 91
geliyoruz 309
geliyormusun 18
geliyorum efendim 21
geliyorlar 662
geliyor mu 41
geliyorlar mı 19
geliyor işte 19
bir ay sonra 33
bir anda 56
bir adam var 42
bir avukat 38
bir alman 26
bir ara 40
bir ay 77
geliyorlar mı 19
geliyor işte 19
bir ay sonra 33
bir anda 56
bir adam var 42
bir avukat 38
bir alman 26
bir ara 40
bir ay 77
bir an 49
bir at 67
bir adam 202
bir aptal 17
bir arkadaşım var 42
bir ay önce 34
bir an önce 40
bir anlamda 46
bir ay içinde 20
bir ailem var 30
bir at 67
bir adam 202
bir aptal 17
bir arkadaşım var 42
bir ay önce 34
bir an önce 40
bir anlamda 46
bir ay içinde 20
bir ailem var 30