Bir bilsen traduction Anglais
594 traduction parallèle
Neler hissettiğimi bir bilsen Hans. Onun hakkında konuşmaya geldim.
If you knew how I feel, Hans... to come to you about her.
Hattie, bir bilsen.
Hattie, you can't imagine.
Bir gülümsemen için, o ikisinden birinin yerinde olmayı nasıl isterdim, bir bilsen!
If only you knew how willingly I'd exchange places... with either one of them for your smile.
- Anlatabileceklerimi bir bilsen...
- The things I could tell you...
Bir haftadır ne telaş halindeyim bir bilsen.
Oh, heavens, what worries I've had this past week.
Senin için nasıl deli olduğumu bir bilsen tereddüt etmezdin. Geceleri uyku tutmuyor.
If you knew how crazy l am about you, you wouldn't hesitate. I can't sleep nights.
Senden ne kadar nefret ettiğimi bir bilsen!
If you only knew how you make me sick!
Amy, eğer o yerin dehşetini bir bilsen.
Amy, if you knew the horror of that place.
Suzanna, sana ne kadar ihtiyacım olduğunu bir bilsen.
Suzanna, if you only knew how much I need you.
Nasıl canım yanıyor Lizzie bir bilsen!
You don't know how I have suffered, Lizzie!
Jane, Hansford'da neler olduğunu bir bilsen!
Jane, you don't know what happened at Hansford!
Kusura bakma, ama seni tekrar bulmanın benim için ne ifade ettiğini bir bilsen.
I'm sorry, but if you knew what it meant to me to find you again.
Thor senin için ne kadar endişelendi, bir bilsen!
Why, Thor was fit to be tied worrying over you.
İşçilerin, onun hakkında dediklerini bir bilsen.
You should hear the way the men talk about him.
Sevgilim bu gün başıma neler geldi bir bilsen.
Oh, darling, if you only knew what I've been through today.
Çektiğim zorlukları bir bilsen.
Yeah, I had a tough time.
- Sana da merhaba. Az önce neler yaptığımı bir bilsen. Meydanda bir direk dikmeye çalışıyorlardı.
I was just over there... ( Mumbles )
Steve, günde kaç kez aklıma geliyorsun bir bilsen!
Oh, Steve, if you knew how many times a day I think of you.
Seni ne kadar çok seviyorum, bir bilsen!
You know how much I like you?
Kimi gördüm bir bilsen!
You know who I've seen?
Neler dedi bir bilsen.
You know the sort of things he can say.
Ne kadar özlediğimi bir bilsen.
I can't tell you how much.
Hele üst kattakini bir bilsen!
- Do you know that one upstairs? - Oh, yes.
Nasıl da sürekli seni düşündüğümü bir bilsen!
If you knew how much I think of you all the time.
Ne kadar meşgul olduğumuzu bir bilsen.
If you only knew how busy we are.
Şu çektiğim acıyı şu canımı yakan acıyı bir bilsen.
If you knew this pain... This pain that is destroying my soul.
Bin dolar biriktirmem ne kadar sürdü bir bilsen.
If you only knew how long it took me to save up the $ 1000.
- Başıma gelenleri bir bilsen...
- If you knew what I'd been through.
Bir bilsen arkadaşım bu arada bu basit hesap yüzünden ne kadar çok kan döküldüğünü.
If you only knew, my friend, how much blood has been spilled over this simple arithmetic - among other things.
Bunu ne kadar çok hayal ettiğimi bir bilsen.
If only you knew how often I've dreamt of this.
Delikanlı diye çağırılıp emir verilmesinden nefret ediyorum. Niye, çünkü bana ufak bir bahşiş vermiş. O an neler hissediyorum bir bilsen.
And I don't like taking orders from people that call me boy and think because they give me a tip it makes up of whatever feeling - -.
- Karswell, bir bilsen.
- Karswell, if you only knew.
Kalbim nasıl çarpıyor bir bilsen.
You oughta hear my heart beating.
O özgürlüğü nasıl istediğimi bir bilsen.
If only you knew how I longed for that kind of freedom.
Beni ne kadar mutlu ettiğini bir bilsen.
If you knew how much this makes me happy.
Kaç gece gözüme uyku girmedi, bir bilsen.
If you only knew the nights that I couldn't sleep.
Seni ne denli özlediğini bir bilsen.
If you only knew how she's missed you.
Olabilir, bugün bana ne olduğunu bir bilsen, bunu bana fazla görmezdin.
Maybe if you knew what happened to me today, you wouldn't begrudge me.
Nasıl hayran oldular bir bilsen!
Oh, how I fooled them!
Liseyi yarım bıraktığım için ne kadar pişman olduğumu bir bilsen!
I so regret not going beyond high school!
Bu işi kaç kişi istiyordu bir bilsen.
If you knew how many people wanted this job.
Meksika'yı bir bilsen!
It's wonderful.
Benimle nasıl konuştu bir bilsen.
If you knew how he spoke to me.
"Bir bilsen."
♪ Only knew
Norman, yeniden karşılaşmayı ne kadar hayal ettim bir bilsen.
Norman, I have dreamed so many times of our meeting again.
Onlar için anlamını bir bilsen.
You don't know what it means to them.
Charlie, söylediklerini bir bilsen...
But she did it.
Uzun bacaklı bir hatunun parmağını oynatmadan neler başarabileceğini bilsen şaşırırsın.
You have no idea what a long-legged gal can do without doing anything.
Sana karºi bir garezim hiç olmadi Merritt. Bilsen iyi olur.
I ain't never had nothing against you, Merritt, so I got to tell you.
Eğer gecenin bir yarısı çölün ortasında olsan ve şeyhinin tehlikede olduğunu bilsen ne söylerdin?
If you were in the desert at night, and you knew your sheik was in danger, what would you say?
Onu bir daha göremeyeceğini bilsen bile.
Even if you know you will never see him again.
bir bira 56
bir bak 140
bir bardak su 34
bir bardak su alabilir miyim 42
bir bakıma 183
bir bebek 44
bir bardak 18
bir bakar mısın 19
bir bakabilir miyim 22
bir baksana 40
bir bak 140
bir bardak su 34
bir bardak su alabilir miyim 42
bir bakıma 183
bir bebek 44
bir bardak 18
bir bakar mısın 19
bir bakabilir miyim 22
bir baksana 40
bir beyefendi 18
bir bu eksikti 116
bir baba 17
bir bayan 21
bir bakalım 968
bir bakacağım 28
bir bakarım 16
bir bakıma evet 17
bir b 23
bir bak bakalım 22
bir bu eksikti 116
bir baba 17
bir bayan 21
bir bakalım 968
bir bakacağım 28
bir bakarım 16
bir bakıma evet 17
bir b 23
bir bak bakalım 22