Bir bebek traduction Anglais
9,277 traduction parallèle
Bir bebek gördüm.
I saw a baby.
Papi ona bir bebek gibi baktı, sanki Tony'nin büyümesini hiç istemedi.
Papi treated him like a baby, like he never wanted Tony to grow up.
Ben bir bebek sahibi olmak çalıştığımızı sanmıştım. Hedef buydu.
I thought we were trying to have a baby, that's the goal.
Cassie Cranston : Yerli bir bebek istemiyorum.
You don't want to have a Samoan baby.
Bir bebek katiline para mı vereceğiz?
You're asking me to help fund a baby killer.
Ve bir bebek hiç ucuz değildir.
And a baby? Not cheap.
Daha masum bir bebek.
He's only an innocent baby.
Ian, bir bebek çaldı.
Ian stole a baby.
Mantıksızca davranıyordu,... sıcak arabanın içine bir bebek kilitledi, ve sonra da onu sorgulamaya çalışınca kaçtı.
He was acting irrationally, left a baby locked inside of a hot car and ran away when we tried to question him.
Kucağımda küçük bir bebek vardı ve liseden bir hafta sonra evlenmiştim, ve o andan beri bir şeyleri yakalamak için uğraşıyorum, deniyorum...
I had a baby boy and I was married a week out of high school, and I have been trying to catch up ever since, just trying to...
- Yakışıklı bir bebek, değil mi?
A fine-looking boy, is he not?
Çinli bir bebek satın alacaktınız.
You were gonna buy a chinese baby.
- Çaresiz bir bebek.
- A helpless baby.
Bir bebek gibi.
Like a baby.
Tam minik bir bebek geyik gibisin.
- Yeah. Yeah, you're like, um, like a little baby deer.
Sıradan bir bebek için yükümlülüğüm yok.
I have no obligation to a random baby.
Ev kirası kadar olan bir bebek arabasının aldıktan bir hafta sonra kırılmayacağını düşünürsün.
You would think a stroller that costs as much as a mortgage payment would not break a week after you got it.
"Bir bebek yüzünden ailesinin geçimini sağlayamıyor" dedirtmem.
I'm not letting some baby stop me from providing for my family.
Sıkıcı bir bebek partisinden çok daha iyi.
Better than some boring baby birthday party.
Çünkü o bir bebek ve daha olayların farkında değil.
'Cause she's a baby and she doesn't know any better.
Aynca agzında küp seklinde bir bebek oyuncagi varmiş.
They also recovered a small children's toy block that was in his mouth.
- Ne güzel bir bebek odası.
What a wonderful nursery.
Çinli bir bebek satın almanın safkan bir yanı yok.
No pedigree in buying a Chinese baby.
Bir filmde klon almak için gelinen bir mekândaymışım gibi hissettim veya robot bir bebek veya robot bir bebeğin klonu.
Feels like a place in a movie where you'd buy a clone... or maybe a robot baby. Or the clone of a robot baby.
Bir bebek, Charlie'nin bebeği.
A baby, Charlie's baby.
Uyuyakaldığını söyledi Ormana bırakılmış bir bebek gibi göz kırpıyordu.
Said he'd been asleep, blinking like a babe in the woods.
- Yanmış bir bebek gördük.
- We saw the child buried.
Koca bir bebek gibi davranmak istemiyorum.
I don't mean to be a big baby about this.
Bir bebek yaparsınız, her şey hallolur.
Just have a baby, everything will be fine.
Eğer bu ilişkide mutlu değilsem bir bebek sahibi olmak... bana doğru gelmiyordu.
If I'm not happy in this relationship, then having a baby... It didn't feel right.
Basit olurdu eğer buyurulan bir hizmetli olmasaydım ve Leydi Hazretleri bir aşık buyurdu, bir bebek buyurdu!
Simpler if I'd not been a servant! To be commanded and Your Ladyship has commanded a lover and commanded a baby!
- Sevimli bir bebek.
That's... Nice baby.
Sue, galiba bir bebek daha var.
Sue, I think there's another baby up in there.
- Bir bebek daha mı varmış?
- Did I hear there's probably another baby?
- Bebek bir kaç saat daha gelmeyecek.
- The baby's not gonna come for hours.
Bebek isteyen biri nasıl böyle bir kadına yakınlık duyabilir?
How can someone who wants to have a baby possibly sympathize with someone like that?
Demem o ki, bebek olmak iyi bir şey olmalı.
Must be good to be a baby, I'm telling you.
Ian, bir bebek çalmış.
Ian just stole a baby.
Beni aptal bir oyuncak bebek gibi boyadılar.
They've painted me up like a stupid doll.
Bir dolapta kadın kıyafetleri ve bebek malzemeleri bulduk.
We found some women's clothing in a closet and evidence of a baby.
- Bebek bir deniz atı gibi.
Like a baby seahorse.
Bebek bir geyik gibisin ve ilk adımlarını atmaya çalışıyorsun.
You're like a little baby deer And you're trying to take its first steps.
Gudubet suratlı bebek bir geyiksin ve bang!
Yeah, little baby deer troll face
Ben başka bir kız bebek sahibi olacağım için çok heyecanlıyım ve erkek için de tabii.
And I, for one, am thrilled to be having another girl. And boy, of course.
Asil kanlı bebek taşıyısını saklamak için harija bir cehennem.
Hell of a place to hide a baby maker for blue bloods.
Ne cins bir yeni doğan bebek 32 dişiyle doğar?
What kind of a newborn has a full set of teeth?
O daha bir bebek.
She's just a baby.
Bebek sahibi olmak harika bir duygu.
So good. Having a baby is amazing.
Bebek doğduktan sonra bir süre annem bizimle kalsa iyi olur diyorduk tam.
You know, we were just saying that it'd be a good idea for Mami to come stay with us a while after the baby comes.
Ben de bebek bir kuşu sağIığına döndürdüğümü anlattım.
I use the one about nursing a baby bird back to health.
Bebek muamelesine gerek yok, bunun için yakında gerçek bir taneye sahip olacaksın.
I'll not be babied, soon enough you'll have a real one for that.
bebek 1147
bebek geliyor 31
bebeklerim 28
bebekler 60
bebek mi 61
bebek gibi 18
bebek nerede 56
bebek nasıl 31
bebek yüz 17
bebek adımları 21
bebek geliyor 31
bebeklerim 28
bebekler 60
bebek mi 61
bebek gibi 18
bebek nerede 56
bebek nasıl 31
bebek yüz 17
bebek adımları 21
bir bira 56
bir bak 140
bir bilsen 22
bir bardak su 34
bir bardak su alabilir miyim 42
bir bakıma 183
bir bardak 18
bir bakar mısın 19
bir bakabilir miyim 22
bir baksana 40
bir bak 140
bir bilsen 22
bir bardak su 34
bir bardak su alabilir miyim 42
bir bakıma 183
bir bardak 18
bir bakar mısın 19
bir bakabilir miyim 22
bir baksana 40
bir beyefendi 18
bir bu eksikti 116
bir baba 17
bir bayan 21
bir bakalım 968
bir bakacağım 28
bir bakarım 16
bir bakıma evet 17
bir b 23
bir bak bakalım 22
bir bu eksikti 116
bir baba 17
bir bayan 21
bir bakalım 968
bir bakacağım 28
bir bakarım 16
bir bakıma evet 17
bir b 23
bir bak bakalım 22