Bu iş buraya kadar traduction Anglais
207 traduction parallèle
Ya bu adamla işi pişirirsin, ya da bu iş buraya kadar.
Either you make out with this guy, or we're through.
- O halde bu iş buraya kadar.
- Then that settles it.
Evet arkadaşlar, bu iş buraya kadar.
Well, boys, I reckon this is it.
Bu iş buraya kadar.
That's enough.
Bu iş buraya kadar Stapleton.
Okay, Stapleton, this is it.
Bu iş buraya kadar.
Well, that's that.
Bu iş buraya kadar.
There go our Wheat Thins.
- Bu iş buraya kadar.
That's where it ends.
Bu iş buraya kadar.
It's all over.
Peki, o zaman bu iş buraya kadar.
Well then there is an end of it.
- Bu iş buraya kadar Benny!
Bust it up, Benny!
Bu iş buraya kadar.
That's the way that one went.
Diyorum ki... galiba bu iş buraya kadar.
I'm saying I think it's over.
Sanırım bu iş buraya kadar.
Looks like this is it.
Bu iş buraya kadar.
I guess that settles it.
Bu iş buraya kadar.
I've had it.
Bu iş buraya kadar.
This is it.
- Bu iş buraya kadar. - Hangi iş nereye kadar?
- That settles that.
Bu iş buraya kadar.
All that ends now.
Bu iş buraya kadar nasıl geldi.
That's how we got here in the first place.
İşte, bu iş buraya kadar, seni aptal İrlandalı!
Well, this is the end, you stupid Mick!
Bu iş buraya kadar. Seni ibreti alem için benzeteceğim.
I'm going to bust you up for good.
Bu iş buraya kadar. Yeter artık.
Enough is enough.
Buraya kadarmış, hepsi bu kadar.
All right, that's all there is to it.
Korkarım bu iş şimdilik buraya kadar.
I'm afraid we've had it this time.
Bilmek istediğim şudur, Buraya geldiğinizden beri bu güne kadar o bebeği nasıl olur da hiç kimse görmemiş olur?
What I wanna know is, how come nobody's never laid eyes on that kid since you've come here?
- Bak, Jack eğer buraya gelene kadar o kamyonu yakalayıp geçemezsek bu iş yatar.
- Hey, Jack. If we can't catch up with that truck and pass him by the time he gets this far, we're in real trouble.
Scott, başka herhangi bir araştırmacı subayın kolayca yapabileceği... bu iş için, Broderick'i taa El Paso'dan buraya kadar sevk etmek zorunda kalmış.
Scott had to dispatch Colonel Broderick all the way from El Paso on a job that any investigator could've done.
Onun bileceği bir iş, Ama O buraya gelene kadar burada kimler yapıyordu bu işleri.
He can do it, since he's the only one around here who sells anything.
Yani, bu kadar zamandır buraya geliyorum, sana bu kadar para ödüyorum ve niçin hala iş yapmak istiyorum?
I come here all the time, I pay you all this money and why do I still want to trick?
ve sonunda buraya San Francisco'ya geldim, işsiz olarak... Bu tüm hayatımın hikayesidir... bu geceye kadar.
And I ended up out here in San Francisco, unemployed... which is the entire story of my life... up until tonight.
Konu şu ; eğer o odayı sevmediğiniz ortaya çıkarsa... o odayı bunun kadar beğenmediğinize kesin karar verene dek... sizi her zaman buraya taşıyabiliriz, ama bence buna gerek yok.... o durumda oturur konuşuruz, yuvarlak masada tartışır, kafa patlatırız... ve de bu... çocuk oyuncağı olur. Ne acaba?
What is...?
Aşkın ne olduğunu bu kadar iyi bilseydin... neden buraya gelmedin?
If you know what love is so much, why didn't you come down here?
Beni öldürmeden önce, söyler misin... Bu klübe nasıl buraya kadar yüzebildi?
Before you kill me, can you tell me why... this small house is drawn toward the big one?
Yaptığım o kadar şeyden sonra, buraya inşa etmek için o kadar uğraştıktan sonra, bu şey hepsini tehdit ediyor.
After all I've done- - fought to build here- - this is what threatens it all.
Her ne kadar sen buraya gelemiyorsan ve ben de oraya gelemiyorsam da yazmak bu açlığımı gideriyor.
So, the only way to do that is going there or get them to come here, or writing back and forth.
Bu sabah uyandım ve "Buraya kadar!" deyip her şeyi bıraktım.
I just... I woke up this morning and I thought, "This is it!" And I left.
Bu patlayıcı çukuru şimdi patlama feneri buraya kadar savurmuş olamaz
This is the explosive pit. The explosion couldn't have blown it over here.
Seninle konuşmak istedim ama babam beni buraya hapsetti. Bu mektup, benim için yaptıklarına ne kadar minnettar olduğumu anlatmaya yetmeyecek.
I wanted to talk to you in person, but my father is holding me prisoner in here, so I guess this note will have to convey my appreciation for what you did for me today.
Beni buraya çağırmanın bu kadar önemi ne?
What is so important that you would call me here?
Eğer bu doğruysa, Bayan O'Brien'a buraya kadar eşlik edebilir ve nestor olabilirsiniz.
If this is true, you may accompany Mrs O'Brien and serve as nestor.
Buraya kadar. Bu yerden çıkış yok. Oraya ulaşamayız.
And that's why I think Pythagoras... is really onto something with his theory.
Madem bu kadar becerikliydiniz ben niye buraya kadar geldim?
If you guys are competent, what is the point to all come down here?
Bu iş buraya kadar.
Oh, fuck me!
Babanız buradan buraya kadar tüm bu yolu gidecek.
And your father is going all this way to... here, then here.
Şimdi buraya gelmem neden bu kadar önemli?
Why is it so important I come here now?
Yazık olansa şu, bir gün bazı kolej öğrencileri buraya gelecek ve bu boka inanacaklar... Çünkü onunla konuşabilecek kadar aptal olan tek kişi sensin.
The pity is, someday some college student will come in here and believe this shit...'cause you're the only one dumb enough to talk to him.
Benim istediğimi yapmak için siz şafağa kadar beklersiniz Ardından buraya gelin bir erkek kardeş gibi, ve üzerimi toprakla örtün. Hepsi bu.
What I want you to do is wait until dawn then come here like a kind brother and cover me with soil.
Bu şeyi buraya yapıştırmanın ne kadar zor bir şey olduğu hakkında hiç bir fikrin var mı?
Do you have any idea how hard it is to glue that thing on? !
Bu yüzden... galiba buraya kadar. Son, büyük hoşçakal.
So I guess this is it... the last big goodbye.
Benim buraya kadar gelip lanet karikatürlerimi özlememin nedeni bu mu?
Is this why I had to come down here and miss my fucking cartoons?
bu iş bitti 57
bu işi seviyorum 19
bu ise 19
bu işte 52
bu işi bana bırak 43
bu işte beraberiz 22
bu iş görür 21
bu işi bitirelim 16
bu işe yaramaz 101
bu işi 16
bu işi seviyorum 19
bu ise 19
bu işte 52
bu işi bana bırak 43
bu işte beraberiz 22
bu iş görür 21
bu işi bitirelim 16
bu işe yaramaz 101
bu işi 16