Bu işimizi görür traduction Anglais
111 traduction parallèle
Güzel, bu işimizi görür.
Very well, that will do.
İşte. Bu işimizi görür.
There, that ought to work.
Bu işimizi görür. İşleri ben yoluna koyarım, tamam mı?
Well, go on with him, will you?
- Bu işimizi görür.
- That ought to do it.
Bu işimizi görür.
This should do it.
- Bu işimizi görür.
- That oughta do it.
Eh, bu işimizi görür herhâlde.
Well, sounds like that oughta do it.
- Bu işimizi görür.
This should do it.
- Bu işimizi görür.
- That will do.
Bu işimizi görür.
That should do it.
Bu işimizi görür.
'That should do it.'
Usta, bu işimizi görür.
Master, this one is better
Bu işimizi görür.
This will do.
Bu işimizi görür sanırım.
I think that ought to do it.
- Beyler sizce bu işimizi görür mü?
Don't you guys think that'll do it?
Bu işimizi görür.
That will do it.
Bu işimizi görür ama önce etrafı temizlemeliyiz.
This'll do, but we'll need to clear the place out first.
Evet, bu işimizi görür.
Yes. Yes, this will do nicely.
Bu işimizi görür. - Affedersiniz.
- We'll take the king.
Bu işimizi görür.
This should do the trick.
Bu işimizi görür.
That'll help.
- Bu işimizi görür.
- This one's as good as any other.
- Tamam, bu işimizi görür.
- Okay, that should do it.
- Bu işimizi görür.
All right.
Bu işimizi görür.
Well, this'll do the trick.
Bu işimizi görür.
That helps.
Tamam, bu işimizi görür.
Well, that should do it.
Evet, sanırım bu işimizi görür.
Yes, I suppose this might work.
Bu işimizi görür.
This will do it.
Pekala, bu işimizi görür.
Okay, that ought to do it.
Bu işimizi görür.
That'll work.
Bu işimizi görür.
This one will be fine.
- Evet, bu işimizi görür.
- Yep, that'll do it.
Bu işimizi görür.
That ought to do it.
Evet, evet, bu işimizi görür..
Then, uh, yeah. Yeah, that will work out.
Sanırım bu işimizi görür.
That should just about do it.
Bu işimizi görür.
That should do the trick.
Bu program işimizi görür.
Hey, that program's made to order.
Bu işimizi görür.
Well, that does it.
Bu, işimizi görür.
Well, that about does it.
Kravatlı olsa daha iyi olurdu ama bu da işimizi görür.
I'd rather have you wearing a tie, but this will have to do.
Bu işimizi görür.
You were an eagle, soaring. - No jim-jams.
Bu yük arabası işimizi görür iyi fikir
We can make use of that cart Good idea
Pony, bu işimizi görür.
This will do it.
- Bu işimizi görür. - Evet.
Yeah.
Bu bizim işimizi görür mü?
Will it do the job?
Tamam mı? Bu paranın yarısını bile alsak işimizi görür.
If we get even half of that, we're home.
Bu ev işimizi görür
This house is going to do just fine.
Sanırım, şimdilik bu kadarı işimizi görür.
No, I think that about wraps it up for now.
Fakat bu da işimizi görür.
But it'll do.
Tamam, bu kadarı işimizi görür.
There, that ought to do it.
görürsün 247
görürsünüz 51
görürüz 33
görürsün sen 22
bu iş bitti 57
bu işi seviyorum 19
bu ise 19
bu iş buraya kadar 16
bu işte 52
bu işi bana bırak 43
görürsünüz 51
görürüz 33
görürsün sen 22
bu iş bitti 57
bu işi seviyorum 19
bu ise 19
bu iş buraya kadar 16
bu işte 52
bu işi bana bırak 43