English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ B ] / Bundan daha fazlası

Bundan daha fazlası traduction Anglais

1,585 traduction parallèle
Tüm saygıma rağmen bundan daha fazlasını bekliyordum galiba.
Now, with all due respect, I guess I was expecting a little more than that.
Bundan daha fazlası var.
There's more to it than that.
- Bana bundan daha fazlasını borçlusun.
- You owe me more than that.
Bundan daha fazlasını da söyleyemem.
I can't tell you any more than I already have.
- Bundan daha fazlası var gibime geliyor.
Now, I'm wondering if it's more than that.
Hilary'nin bundan daha fazlası olmasını istedim, Benim bundan daha fazlası olduğum gibi.
I wanted Hilary to be more than that, the way I was more than that.
Hayır, bundan daha fazlasına ihtiyacımız var.
PHIL : No, we need a lot more than that.
Ama sonra kendimi bozulmuş hissetmeye başlıyorum çünkü çünkü ben bundan daha fazlasıyım.
But then... I start to feel... distorted because because I'm more than that.
Bakın bayan, Bu çok hassa ve önemli bir konu. Size bundan daha fazlasını söylemem mümkün değil.
Look madam, this is a very delicate matter i won't be able to tell you much about it.
Bundan daha fazlasını yapmalısın.
You'll haveto do better than that.
Sonra kendime dedim ki : "Jürgen, sıçarım şu dişlerinin arası boşluk olan herife, sen bundan daha fazlası olabilirsin."
And then I said to myself, Jurgen, "To hell with that cool dude and his tooth gap. You can be more than that!"
Sorun şu ki, şimdi bundan daha fazlası olduğunu düşünüyor.
I mean... and the problem is, now she thinks it's more than it is.
Şimdi bundan daha fazlası olduğunu düşünüyor.
Now she thinks it's more than it is.
Hayır bundan daha fazlası var
THIS IS BIGGER THAN JUST HIM.
Bundan daha fazlası.
More even than that.
- Bence ilişkimiz bundan daha fazlası.
- I think it's a lot more than that.
Bence bundan daha fazlası var.
I think it goes a little further than that.
Bana bundan daha fazlasını vermelisiniz.
Why? You gotta show me more than that.
Kalkanlarımız bundan daha fazlasına dayanamaz, efendim.
Our shields can't take much more of this, sir.
Ve sende insanlara bundan daha fazlasının olduğunu ispatlamak istiyorsun?
And you want to prove to people that there's more than that?
Bundan daha fazlasını duyup duymadıklarını bilmek istiyorum...
I want to know if they've heard anything further...
Bundan daha fazlasıydı ve bunu biliyorsun.
Just helping out a friend. It was more than that.
Bence bundan daha fazlasını yapmalısın.
I think it's gonna take a little more than that.
Ona bakışların, bundan daha fazlası olabileceğini söylüyordu.
I thought she just might be more than that, the way you eyed her.
O halde ihtiyacın olan şey bundan daha fazlası.
In that case, what you need is more of this.
Ve sanırım sende bundan daha fazlası var, Kimberly.
And I think you're better than that, Kimberly.
Bundan daha fazlasını yaptılar.
They've done far more than that.
Hover Barajı gibi en büyük beton yapılar bundan daha fazlasına dayanabilir.
The largest concrete structures like Hoover dam, will last even longer than that.
Bundan daha fazlası olduğumu düşünmek isterim.
Well, I'd like to think I'm more than that.
Bundan daha fazlası gerek, Tony.
It's more than that, Tony.
Ben bundan daha fazlasını istiyorum.
And I want more than that.
Sen bundan daha fazlasını hak ediyorsun, Elle.
You deserve so much more than that, elle.
Bence bundan daha fazlası lazım.
I think you need more than that.
Evet, bundan daha fazlası var mı görmeğe çalışıyorum.
Yeah, I'm just trying to see if there's any more to it.
Yani bundan çok daha fazlası.
You know. I mean, it's about so much more than that.
- Sen bir çaycısın. - Ben bundan çok daha fazlasıyım.
You're just a tea boy.
Bundan çok daha fazlasıdır evlilikler.
They're much more than that.
Değerim bundan çok daha fazlası.
I'm worth more than that.
Eğer zamanında bundan biraz daha fazlasını yapmış olsaydım, şu anda bu halde olmazdım.
If I'd done a little more of that, I wouldn't be in this position in the first place.
Bayan size bundan.. ... daha fazlasını anlatmayacağımı söyledim. Başka bir detay yok hepsi bu.
Madam i have told you that i cannot tell you anything more than that.
Hayır, sonu değil- - Başlangıçtan... ailenin korunduğu daha iyi bir dünya, ve bundan fazlası.
No, not the end - - The beginning... A better world where your family will be protected.
Bitmiş bir takımı aldı ve tüm kasaba bundan rahatsızdı. Ve yaraları bantlamaktan çok daha fazlasını yaptı.
He took a team that was battered, a town that was ailing, and he did more than put a Band-Aid on things, I'll tell you that.
Devam ederek bundan çok daha fazlasına sahip olacaksın.
And now you have great power ahead of you.
Bundan daha fazlası var.
You're doing it because that's the right thing to do,
Aslında o bundan biraz daha fazlasını yaptı.
She's got a little more than her D-cup working for her.
Ben bundan çok daha fazlasıyım.
I'm far more than that.
Sende bundan çok daha fazlası var.
There is so much more to you than that.
Bundan çok daha fazlasıydı.
He was so much more than that.
Bundan çok daha fazlası olabilir.
He may well be more than that.
Gerçekten iyi mıhlamıştı, yani... bundan birazcık daha fazlası barbarca olacaktı.
He really nailed it, you know just... Any more would have been barbaric.
Connie, o bundan çok daha fazlasına değerdi.
Connie, he was worth more than that.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]