English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ B ] / Bunların hepsi

Bunların hepsi traduction Anglais

6,056 traduction parallèle
Ve bunların hepsi de tamamen yasal.
Which is all perfectly legal.
Bunların hepsi yalan!
It's all lies!
şunu söylüyorum sadece, bunların hepsi bugün bitebilirdi.
I'm just saying, all of this could have been over today.
Sayın Hakim, bunların hepsi imzaladıkları sözleşmelerinde mevcut.
Your Honor, it's policy at BJ Knockers to have all their servers sign consent forms.
Ve bunların hepsi senin sayende oldu, Korra.
And it's all because of you, Korra.
Sahte, bunların hepsi sahte.
It's fake! This is all fake!
Bunların hepsi benim suçum!
This is all my fault!
Bunların hepsi rutin işlemler.
You must be aware that most of this stuff is just routine?
Pekala, bunların hepsi hızlı.
Well, they all are fast.
Bunların hepsi zararsız olabilirdi.. tabii içlerinden biri suçlu olmasaydı..
All of that would be fine if one of them wasn't a criminal
Bunların hepsi Irak'la ilgili.
This is about Iraq.
Tüm bunların hepsi bir hava burgacı demek.
You have all this turbulence.
Tüm bunların hepsi güneşten gelir.
That all comes from the sun.
Yalancı şahitlikle suçlanmak istemiyor çünkü yalan söylüyor ve bunların hepsi bir şaka.
He doesn't want to be charged with perjury because he's lying, and this is a joke.
Bunların hepsi benim mi?
So this is all mine?
Eğer düzgün bir şekilde kullanılırsa bunların hepsi süper güçtür.
They're all superpowers if you use them properly.
Bunların hepsi Siber! Çıkmalarını engellememiz gerek.
They're Cybermen, all of them, we've got to stop them getting out.
Bunların hepsi kızının o V-1'i himayesi altına alması yüzünden.
It's all because of that V-1 runt your daughter took under her wing.
Bence inançla birlikte doğan hatalar ; ... kadınlara davranış şekli, özgürlük yoksunluğu, orta çağ öncesi yaşam tarzı... Bunların hepsi, 21. yüzyıla kadar fanatikler yüzünden geldi.
I think the flaws that were born with the faith... the treatment of women, the lack of freedom, the pre-medieval way of life... lives on into the 21st century only because of the fanatics'influence.
Eğer bir olay varsa muhtemelen bunların hepsi ile bağlıdır.
If there is a case... probably has something to do with all this.
Bunların hepsi Hintli.
They're all Indians.
Yıllar önce bunların hepsi Bihar'dan geldi.
Years ago, they all migrated here from Bihar..
Görüyorsun, bunların hepsi...
You see, all this...
Ama şunu anla ki bunların hepsi krallığın iyiliği için.
But understand... that this is entirely for the good of the kingdom.
- Bunların hepsi bir tiyatroydu.
It was just all theater.
Bunların hepsi bir oyundu tabii ki.
It was all for show, of course.
Bunların hepsi benim romanlarımdan biri gibiydi.
This does have all the makings for one of my novels.
- Bilmiyorum ama bunların hepsi Rusların arasında olan bir şeyden başlamış gibi.
- I don't know, but it's starting to look like a russian thing.
Bunların hepsi rekabet işleri, halk için yani.
All this rivalry stuff... it's, uh, you know, just for publicity.
Bunların hepsi geçmişin harabeleri.
All of this is ruin of the past.
Bunların hepsi iki gün önce de doğruydu.
That was all true two days ago. What the hell has changed?
Bunların hepsi sizin suçunuz!
This is all your fault!
İşte, şu anda dokuz tatlı kaşığımız var, bunların hepsi birlikte, güne başlamak için yaklaşık olarak 20 tatlı kaşığı şekere bakıyorum şu an.
There we're looking at nine teaspoons, so this combined, I'm looking at nearly 20 teaspoons to start the day.
Ama kim olduğumu bilen şu üç kişi o odadan çıkarsa o zaman büyük olasılıkla bunların hepsi ortadan kalkar.
But if those three men walk out of that room knowing who I am..... then in all probability, all of that disappears.
Bunların hepsi ailene mi ait?
Is this all family stuff?
Bunların hepsi senin kafanda.
That was all in your head.
Sakıncası yoksa... bunların hepsi senin için aynı, başka...
If you don't mind... um, if it's all the same to you, I could...
Bunların hepsi bir test miydi?
It was all a test?
Birkaç kumarhane, biraz online kumar sitesi, sahte isimler adına açılmış iddialar, bunların hepsi Snow Clash için, ikinci favorinin kazanması için.
I own a string of casinos, several internet gambling sites, bets could be made under false names, all for Snow Clash, the second favourite, to win.
Bunların hepsi bir rüya, değil mi?
This is all a dream, right?
Teorinizde bir hata var ama dedektif. Bunların hepsi 14 yıl önce gerçekleşti, yani bu da...
There's one flaw with your theory though, detective, and is that all of this happened 14 years ago, which is long before...
Bunların hepsi aynı oda.
It's all the same room.
Kesin olan bir şey var ki bunların hepsi bittiğinde seni kovacağım.
One thing is for sure. When all this is over, I'm gonna fire the shit out of you.
Aslında, bunların hepsi mantıklı.
Actually, this all does make sense.
Oğlunuz kaçırıldığında, bunların hepsi değişti.
When your son was taken, all of that changed.
Bana mı öyle geliyor yoksa bunların hepsi birbirine mi benziyor?
Yo, is it me or do they all look exactly the same?
Çünkü kesin olan bir şey var ki, bunların hepsi bittiğinde seni kovacağım.
Because one thing is for sure. When all this is over, I'm gonna fire the shit out of you.
Bunların hepsi senin hatan.
This is all your fault.
Bütün bunların sebebi, 2049 yılında bir gün,... hepsi yıldızlara gitme fikrinden vazgeçmişken,... aşağı değil, yukarı bakmalarına sebep olan bir şey oldu.
And it does all that because, one day, in the year 2049, when it had stopped thinking about going to the stars, something occurred that make it look up, not down.
Anlatamadım galiba, hepsi aynı bunların.
I'm telling you, they look the same.
Hepsi pislik bunların.
They're as dirty as dirt.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]