Ciddi değilsin traduction Anglais
309 traduction parallèle
Canım, neden böyle yapıyorsun bilmiyorum ama söylediklerinde ciddi değilsin.
Honey, I don't know what you're saying this for but I know you don't mean it.
Bunda ciddi değilsin.
You don't mean that.
Ciddi değilsin, değil mi?
You aren't serious, are you?
- Ciddi değilsin.
- You don't mean that.
Gerçekten ciddi değilsin!
You're not really serious!
- Ciddi değilsin, Webb.
You don't mean that, Webb.
Yalan söyleyip söylemediğini artık söylemeyeceğim ve umurumda da değil çünkü bitti. Ciddi değilsin, Jeff.
I can't tell anymore whether you're lying or not and I don't care, because it's finished.
Bu konuda ciddi değilsin.
You don't mean that.
Şimdi anlıyorum ki, ciddi değilsin.
Now I know you aren't serious.
Kovulduğum konusunda ciddi değilsin, değil mi?
You don't mean you'll turn me out?
- Ciddi değilsin. - Haydi lütfen ama.
Turn around.
Ciddi değilsin herhalde Henry.
You're not serious, Henry.
- Bence sen sözlerinde ciddi değilsin.
I think you think you mean it.
- Ciddi değilsin!
- You're not serious!
Ciddi değilsin değil mi?
You're not serious?
Ciddi değilsin.
You're not serious.
- Ciddi değilsin?
- You're not serious?
Söylediklerinde ciddi değilsin.
You don't mean what you say.
Herhalde ciddi değilsin.
You don't really mean that.
- Ciddi değilsin değil mi?
- Oh, be serious, would you?
Ciddi değilsin ya?
You're not serious?
Ciddi değilsin.
You don't mean that.
- Ciddi değilsin.
You can't be serious.
- Ciddi değilsin sen!
- You didn't mean that!
bu bebeğe bizim sahip olmadıklarımızı vermek konusunda ciddi değilsin değil mi?
You're just kidding that this kid's gonna get the stuff we didn't.
Çok naziksin ama ciddi değilsin.
That's sweet. But you don't mean it.
Bu kurallarla ciddi değilsin herhalde!
You can't be serious about the rules?
- Ciddi değilsin, değil mi?
- You ain't serious.
- Ciddi değilsin, biliyorum.
- I know you don't mean that.
- Ciddi değilsin.
- You're not serious.
- Müzikte ciddi değilsin.
- You aren't serious about music.
Ciddi değilsin!
Your Not Serious!
Ciddi değilsin.
You can't mean that.
Ciddi değilsin herhalde.
You can't be serious.
- Ciddi değilsin, değil mi?
- You don't really mean that, do you?
- Tatlım, ciddi değilsin herhalde.
- Oh, honey, you can't be serious.
Yeterince eminim, sen ciddi değilsin! Ne?
Sure enough, you aren't being serious!
Gitmek konusunda ciddi değilsin değil mi?
You're not really serious about leaving, are you?
Ciddi değilsin.
Oh, you're not serious.
- Ciddi değilsin?
- You don't mean that.
- Ciddi değilsin, değil mi?
- You're not serious, are you?
Ciddi değilsin değil mi?
You're not serious.
Adını filme yazmak konusunda ciddi değilsin, değil mi?
You weren't serious about a film credit, were you?
Costa, ciddi değilsin, değil mi?
Costa, you can't be serious.
Ciddi değilsin.
Why shouldn't i?
- Ciddi değilsin.
- Take it off.
Farkında değilsin. Sorunumuz ciddi.
You don't realize we have a serious problem.
Ama kesinlikle majestelerinin ciddi bir işlerine uygun değilsin!
But His Majesty's business is no small matter
- Ciddi degilsin degil mi?
- You're not gettin'serious, are you?
Sadece ciddi değilsin.
You're not just serious.
Sen ciddi degilsin degilmi?
You're not serious, are you?
değilsin 303
değilsiniz 26
ciddi 72
ciddi misin 751
ciddiyim 1107
ciddi misin sen 46
ciddi mi 132
ciddiyim ben 26
ciddi ol 66
ciddisin 16
değilsiniz 26
ciddi 72
ciddi misin 751
ciddiyim 1107
ciddi misin sen 46
ciddi mi 132
ciddiyim ben 26
ciddi ol 66
ciddisin 16