Ciddiydim traduction Anglais
728 traduction parallèle
Hepsi bu. Söylediğim her kelimede ciddiydim.
I meant every word.
- Tabii ki ciddiydim!
- I'll say I wasn't!
Ciddiydim.
I meant it.
Ciddiydim. Bir konuyu özel olarak derhal konuşmamız gerekiyordu.
I was quite serious, it was something I thought we should discuss right away privately.
Seninle gelmek konusunda ciddiydim.
I meant what I said about going along with you.
- Blöf değildi, ciddiydim.
I wasn't bluffing. I meant it.
Son deneme olacağını söylemiştim ve ciddiydim.
I said before it was gonna be my last try, and I meant it.
İlk sefer için ciddiydim.
First time I've meant it.
- Çok ciddiydim.
- I meant it.
"Zarları o kadar çabuk alma." Derken ciddiydim!
When I say, "Don't pick up the dice so fast," I mean it!
- elbette ciddiydim.
- Indeed I was.
Tabi, tabi, ciddiydim.
Sure, sure. And I meant it.
Ben ciddiydim. Sen, bu yüzle mi?
I meant it.
Wade Matlock'u buradan defet derken ciddiydim.
When I said to kick Wade Matlock off the ranch, I meant it.
Söylediklerimde ciddiydim, gerçekten...
I meant what I said, honest...
Eskiden ciddiydi. Yani en azından ben ciddiydim.
Well, it used to be serious.
Seninle ne kadar ciddiysem, onunla da o kadar ciddiydim.
I was in earnest with her as I am now with you.
Evet, ciddiydim.
Yes, I was right.
Tabii ki, ciddiydim.
Of course I meant it.
Tamam, Hank, geçen gece söylediklerimin her kelimesinde ciddiydim.
All right, Hank, I meant every word I said the other night.
Çünkü seni görmek istediğime dair söylediklerimde gayet ciddiydim.
Because I meant it when I said that I wanted to see you.
Elbette ciddiydim. Madem öyle söyledim.
Of course I meant it, if I said it.
Sana "bu odayı terk etme" dediğimde ciddiydim!
When I said, "Don't leave this room," I meant it!
Ben sana karşı hep ciddiydim.
I've always meant it.
Dediğim her şeyde ciddiydim!
I meant every word I said!
Ciddiydim yavrum.
Sure, baby.
- Söylediklerimde ciddiydim.
I meant it all. No wedding.
"İyi günde ve kötü günde." Bunu söylerken ciddiydim.
"For better or for worse." I meant what I said.
Şarkı söyleme konusunda bayağı ciddiydim, bayılırdım buna.
I was very serious about my singing. Loved it.
Sana bekleyeceğimi söylemiştim ve bunda ciddiydim.
I said I'll wait and I meant it
Seni şehre götürme konusunda ciddiydim.
I meant what i said about taking you to town. Thank you.
Yalnızca dörtte üç oranında ciddiydim.
I was only three-quarters serious.
Evet, belki de ciddiydim.
Yeah, I did mean it.
Seni bir daha dinamitle avlanırken yakalarsam hapse atacağımı söylemiştim. Ciddiydim. Seni çürümeye bırakırım.
I told you the next time I caught you dynamite fishing I'd throw your sorry ass in jail, and I meant it and let you rot.
Armory yazın hakkında söylediklerimde gayet ciddiydim.
I told you what I thought about the Armory piece.
Ciddiydim... söylediklerimde.
I meant it... when I called.
Demin söylediğimde ciddiydim Jane.
Meant what I said inside, Jane.
- Evet, ciddiydim.
- Yeah, sure.
Ciddiydim.
I meant it!
David senin için çalışmak istiyorum derken ciddiydim.
David, I said I wanted to work for you and I meant it.
- Kesinlikle ciddiydim.
- I sure did.
Ailem konusunda ciddiydim Mac.
I meant what I said about family, Mac.
Onunla evlenirim derken ciddiydim. Evlenirim.
I was serious when I said I'd marry her I would
- Ciddiydim!
- I was being serious!
Hayır, ciddiydim.
No, I was serious.
- Ciddiydim.
- I meant it.
Bunda ciddiydim.
And I meant it.
Ama ciddiydim.
But I did mean it.
- Ciddîydim, elbette.
- Of course I did.
Ciddiydim. Ondan güvenilir olduğu için hoşlanıyorum.
Prentis thought I was kidding when I said I liked this piranha here but I wasn't.
Seni çok özledim derken ciddiydim.
I meant it when I said how much I missed you.
ciddi 72
ciddi misin 751
ciddiyim 1107
ciddi misin sen 46
ciddi mi 132
ciddiyim ben 26
ciddi değilsin 32
ciddisin 16
ciddi ol 66
ciddi misiniz 112
ciddi misin 751
ciddiyim 1107
ciddi misin sen 46
ciddi mi 132
ciddiyim ben 26
ciddi değilsin 32
ciddisin 16
ciddi ol 66
ciddi misiniz 112